5 Temmuz 2024 Cuma

REHİNE VE ATEŞKES ANLAŞMASI İHTİMALİ

 







Hamas’a baskı yapmak konusunda Katar, ABD ve Mısır'a katıldı. Terör örgütü, Kudüs ve Washington arasındaki uçurumun fazla derin olmadığını anladı. Askeri baskının da çok etkisi oldu.

Görünüşe göre Hamas uzun süredir ilk kez fikrini değiştirdi ve bir anlaşma istiyor gibi. Bu sabah Hamas'tan üst düzey bir yetkili, Reuters haber ajansına, revize edilen planda rehinelerin serbest bırakılmasıyla ilgili görüşmelerin ilk aşamanın anlaşmadan sonra16 gün içinde başlayacağını ve ikinci aşamanın sonunda kalıcı bir anlaşmaya varılacağını söyledi.

YORUM: Rehinelerin iadesi ve ateşkes anlaşması için aylardır en yakın noktaya geldik. Yine de o kadar çok defa duvara tosladık ki bir anlaşma olabileceğine inanmakta zorlanıyorum. Buna rağmen inanmak istiyorum.

Gerçek şu ki bana göre Hamas ABD ile İsrail arasında gerginliğin zannedilenden çok daha az olduğunu anladı. Mühimmattın aktarılmasında gecikmeleri yanlış yorumladı. ABD ile İsrail arasındaki kriz yumuşadıkça Hamas geri adım atıyor. ABD’de kasım ayındaki seçimlerde artık Biden’ın kazanamayacağı ortaya çıktı. Trump gelince kartlar yeniden dağıtılacak. İran da Hamas ve Hizbullah’ın yularını kısa tutması gerektiğini biliyor. Yoksa çok büyük ambargolarla karşı karşıya kalacak.

 “Şüyuu vukuundan beter” diye Türkçede güzel bir deyim var. Bir şeyin dedikodusunun yapılmasının, onun gerçekleşmesinden daha kötü olduğu anlamına geliyor.

Trump’ın başkan olabileceği dedikodusu Hamas’a geri adım attırabilir. İsrail de artık askeri hedeflerine tam olarak ulaşamasa da oldukça yaklaştı. Hamas’ın dişlerini de tırnaklarını da söktük. Belki hepsini değil ama oldukça fazla tüneli bulduk, tünellerle birlikte roket imalathanelerini havaya uçurduk. Bundan daha fazlasını yapamayız. Biz terörist öldürdükçe onlar yeniden Gazzeli sivil gençleri zorla askere alıyorlar. Teröristlerin öldürülmesi bir anlamda sivillerin öldürülmesi anlamını taşımaya başladı. Yeter artık kimse ölmesin.

Savaştan sonra ne olacak? Esas sorun burada. İsrail’in bir planı olduğunu zannetmiyorum. Netanyahu paçasını Ben Gvir ve Sumutrich’e kaptırmış durumda. İsrail’de iktidarda bulunan bu aşırı sağcı faşist koalisyon ortakları İsrail’in Gazze’den çıkmasını istemiyor. İşgal istiyor. Bunu ne demek olduğunu kısaca izah etmek gerekirse Oslo Anlaşmasıyla Yahudilerin topraklarını Araplara verdiği için Kasım 1995’de aşırı sağcı Yigal Amir İsrail Başbakanı İsak Rabin’i vurdu ve öldürdü. Çok yakın bir tarihe kadar Ben Gvir’in ofisinin duvarında Yigal Amir’in resmi aslıydı. Bu aşırı sağcılar Batı Şeria’da, Gazze’de Yahudilerin toprağıdır kafasındalar. İsrail bu hükümetle Gazze’de “savaştan sonraki gün” planı yapamaz.

Askeri olarak bence esas sorun Mısır. Eğer Philedelphia eksenine hâkim olamazsak Mısır bu köpeklere her türlü malzeme ve Mühimmatı vermeye devam edecek. Refah’taki tünelleri yok edemezsek ve yeniden yapılmasına mâni olamazsak tekrardan başa döneriz. Hamas’ın gırtlağına yapışmanın yolu Philedelphia eksenine hâkim olmaktan geçiyor.

Esen kalın.

Aaron Baruch  (Ankaralı)


ANLAŞMAYA DOĞRU

 



Günaydın dostlar, shabbat shalom.

Rehine ve Ateşkes anlaşmasına doğru: Hamas’a baskı yapmak konusunda Katar, ABD ve Mısır'a katıldı. Terör örgütü, Kudüs ve Washington arasındaki uçurumun fazla derin olmadığını anladı. Askeri baskının da çok etkisi oldu.

Görünüşe göre Hamas uzun süredir ilk kez fikrini değiştirdi ve bir anlaşma istiyor gibi. Bu sabah Hamas'tan üst düzey bir yetkili, Reuters haber ajansına, revize edilen planda rehinelerin serbest bırakılmasıyla ilgili görüşmelerin ilk aşamanın anlaşmadan sonra16 gün içinde başlayacağını ve ikinci aşamanın sonunda kalıcı bir anlaşmaya varılacağını söyledi.

YORUM: Rehinelerin iadesi ve ateşkes anlaşması için aylardır en yakın noktaya geldik. Yine de o kadar çok defa duvara tosladık ki bir anlaşma olabileceğine inanmakta zorlanıyorum. Buna rağmen inanmak istiyorum.

Gerçek şu ki bana göre Hamas ABD ile İsrail arasında gerginliğin zannedilenden çok daha az olduğunu anladı. Mühimmattın aktarılmasında gecikmeleri yanlış yorumladı. ABD ile İsrail arasındaki kriz yumuşadıkça Hamas geri adım atıyor. ABD’de kasım ayındaki seçimlerde artık Biden’ın kazanamayacağı ortaya çıktı. Trump gelince kartlar yeniden dağıtılacak. İran da Hamas ve Hizbullah’ın yularını kısa tutması gerektiğini biliyor. Yoksa çok büyük ambargolarla karşı karşıya kalacak.

 “Şüyuu vukuundan beter” diye Türkçede güzel bir deyim var. Bir şeyin dedikodusunun yapılmasının, onun gerçekleşmesinden daha kötü olduğu anlamına geliyor.

Trump’ın başkan olabileceği dedikodusu Hamas’a geri adım attırabilir. İsrail de artık askeri hedeflerine tam olarak ulaşamasa da oldukça yaklaştı. Hamas’ın dişlerini de tırnaklarını da söktük. Belki hepsini değil ama oldukça fazla tüneli bulduk, tünellerle birlikte roket imalathanelerini havaya uçurduk. Bundan daha fazlasını yapamayız. Biz terörist öldürdükçe onlar yeniden Gazzeli sivil gençleri zorla askere alıyorlar. Teröristlerin öldürülmesi bir anlamda sivillerin öldürülmesi anlamını taşımaya başladı. Yeter artık kimse ölmesin.

Savaştan sonra ne olacak? Esas sorun burada. İsrail’in bir planı olduğunu zannetmiyorum. Netanyahu paçasını Ben Gvir ve Sumutrich’e kaptırmış durumda. İsrail’de iktidarda bulunan bu aşırı sağcı faşist koalisyon ortakları İsrail’in Gazze’den çıkmasını istemiyor. İşgal istiyor. Bunu ne demek olduğunu kısaca izah etmek gerekirse Oslo Anlaşmasıyla Yahudilerin topraklarını Araplara verdiği için Kasım 1995’de aşırı sağcı Yigal Amir İsrail Başbakanı İsak Rabin’i vurdu ve öldürdü. Çok yakın bir tarihe kadar Ben Gvir’in ofisinin duvarında Yigal Amir’in resmi aslıydı. Bu aşırı sağcılar Batı Şeria’da, Gazze’de Yahudilerin toprağıdır kafasındalar. İsrail bu hükümetle Gazze’de “savaştan sonraki gün” planı yapamaz.

Askeri olarak bence esas sorun Mısır. Eğer Philedelphia eksenine hâkim olamazsak Mısır bu köpeklere her türlü malzeme ve Mühimmatı vermeye devam edecek. Refah’taki tünelleri yok edemezsek ve yeniden yapılmasına mâni olamazsak tekrardan başa döneriz. Hamas’ın gırtlağına yapışmanın yolu Philedelphia eksenine hâkim olmaktan geçiyor.

Esen kalın.

Aaron Baruch  (Ankaralı)