29 Haziran 2024 Cumartesi

Günaydın dostlar, İsrail gazetelerinden haberler ve şahsi yorumlarım:

 



***Manşetlerde yine Lübnan ve Hizbullah var.

Kuzeyde savaş rüzgarları eserken Tahran, İsrail’i Lübnan’a saldırması halinde bunun topyekûn bir savaşa yol açacağı konusunda uyardı. Dün Hizbullah onlarca roket ve üç insansız hava aracı fırlattı.

Aralarında Kiryat Shmona ve Shlomi'nin de bulunduğu bir dizi yerleşim yerinde alarmlar birbiri ardına çalıştırıldı. Roket şarapnellerinin bir eve isabet ettiği olayda herhangi bir can kaybı yaşanmadı.

YORUM: İran’ın bu tehdidi yeni bir şey değil. 7 Ekim savaşının başından beri bu tehdit başımızın üzerinde bir kılıç gibi asılı duruyor. Savaşın ilk günlerinde ABD uçak gemileri bu tehdide karşı İsrail önlerine gelmişti ve Biden açık açık İran’a “sakın karışma” demişti. O günlerde bütün dünya İsrail’in arkasındaydı. İsrail’de büyük billboardlarda Biden’ın resimleri ve altında “Thank you Mr. President” yazıları vardı.

Bu İsrail’e Suriye’deki İran konsolosluğunu vurabilme cesareti verdi. İran cevap olarak 13 Nisan’da benzeri görülmemiş bir füze saldırısı gerçekleştirdi. 300’den fazla balistik füze ve dronlarla İsrail’e saldırdı. İsrail ABD, İngiltere ve hatta Ürdün’ün yardımıyla bu saldırıyı bertaraf etti. İsrail hava savunma sistemleri tam not aldı. Bütün füzeler ve dronlar havada imha edildi.

Bugün İsrail’in Lübnan’a karadan ve havadan hatta denizden Lübnan’a saldırması halinde İran’ın savaşa dahil olması olasılıklar içerisindedir. Bu baştan beri böyle olduğu için İsrail Lübnan’a karşı şu ana dek büyük çaplı bir operasyona gir(e)medi. İran’ın 13 Nisan’daki saldırısını büyük bir başarı ile önledik. Ancak bu saldırıları kaç defa önleyebiliriz? Buna ne cephane stoku dayanır ne de para? Şu veya bu sebepten ABD lojistik olarak yardım etmezse halimiz nice olur?  Üstelik 13 Nisan’da olduğu gibi uluslararası desteğe de sahip değiliz.

Bence bu günkü gibi sınırlı tepkilerle havadan elimizden geldiği kadar Hizbullah’ı durdurmalı ve daha büyük bir saldırı başlatmamalıyız. Eğer ABD İngiltere ve Avrupa bizi desteklediğini ve yardımcı olacağını bildirirse o zaman işler değişir. Bu arada İran’da seçim oldu. Yeni iktidar bir şeyleri değiştirir mi? Hiç zannetmiyorum ama ne denir, bekleyelim ve görelim.

***Bu savaş ortamında hükûmetteki Ultra Ortodokslar yağmaya giriştiler. Maliye Komitesi aracılığıyla halkın vergilerinde 300 milyon Struck Yerleşim Bakanlığı'na, 58 milyonu ultra Ortodoks eğitim kurumlarına, 41 milyon Miras Bakanlığı'na, 30 milyon ultra Ortodoks kültür kurumlarına, 23 milyon Bakan Parosh'un Kudüs ofisine, Tora eğitim çeşmesi ağına 19 milyon dağıtım yapıldı.

Gerçekten de ultra-Ortodokslar, yeşiva için çocuklara desteğin artırılması ve ultra-Ortodoks öğretmenlerin maaşlarının artırılması da dahil olmak üzere yaklaşık 2,5 milyar şekel aldı. Korkunç. Netanyahu mükemmel, çok akıllı, çok zeki, çok başarılı olabilir. Ama iktidar olabilmek için bu ultra Ortodokslarla koalisyon kurması affedilir gibi değil. Bu adamlar din uğruna ülkeyi batırabilirler.

***New York Times. Biden’ın ABD’ye yapacağı en büyük hizmet başkanlık yarışından çekilmesidir. YNet yorumu: Biden açısından yaşanan felaket yüzleşmenin ardından artık dünyada herkes Trump'ın seçimi kazanacağı varsayımına göre hareket edecek. İran'ın nükleer zenginleştirme çabalarını hızlandırması bekleniyor, Sinwar'ın rehine anlaşması konusunda rotayı yeniden hesaplaması mümkün. Peki ya kuzey? Hizbullah savaşı Trump döneminde değil bu yılki anlaşmayla bitirmek isteyebilir.

YORUM: ABD halkı canlı yayında Biden’ın fiziki olarak yetersiz olduğunu gördü. Netanyahu’nun stratejisi Kasım ayına kadar savaşı oyalamak ve Trump’ı beklemek olabilir. Keşke elimde sihirli bir değnek olsa da başta Erdoğan’ı, sonra Biden’ı Putin’i, Netanyahu’yu emekliye ayırabilsem.

***Gazze’ye giden insani yardım kamyonları rekor seviyede. Ancak yağmacılar iş başında. IDF kamyonların yerlerine varması için elinden geleni yapıyor. Yardım kamyonlarının bazıları önlem olarak camlarını telle kaplıyor. Kamyonlara dronlar eşlik ediyor. Yağmacıları gördüklerinde IDF’in keskin nişancıları devreye giriyor. Geçen hafta 6 yağmacı keskin nişancılar tarafından öldürüldü. Kamyonların emniyeti için 07.00 ile 21.00 saatleri arasında askeri operasyon yapılmıyor.

***Mısır İsrail’in gözü önünde yıllarca Philadelphia eksenindeki tünellerden Hamas’a istediği her silahı verdi. Refah’ın tutulması çok büyük stratejik öneme sahip. Askeri yetkililer buradaki 4 tabur Hamas militanının ve tünellerin yok edilmesi için altı ay gerekli diyorlar.

YORUM: Bu yorumum özellikle Türkiye’deki Yahudi kardeşlerimizle ilgili. Kulağıma Gazze’de ölenlere acıdıkları ve İsrail’i soykırım yapmakla veya insanları katletmekle suçladıkları geliyor.

Bu savaşı biz başlatmadık. Köylere girip kadınlarımıza tecavüz eden, bebeklerimizi fırınlarda yakan, insanların başlarını küreklerle koparan Hamas katilleri, Hamas canavarlarıdır. Hala tünellerinde 120 kadınımız, çocuğumuz hatta bebeklerimiz işkence çekiyorlar. Kadınlarımızı tecavüz ede ede öldürdüler ve bu hala devam ediyor. Dünyada bugüne kadar bir yaşında bir bebeğin esir alındığı görülmemiştir.

Bu canavar katiller Gazze’de sivilleri kalkan olarak kullanıyorlar. Her okul, her cami, her kilise, her hastane onların silah depoları ve karargâhları, saklandıkları sığınaklarıdır. Bebek kundaklarında bile silah saklıyorlar. Bugüne kadar İsrail bu aptal geri zekalı empatiden uzak suçlamalarla karşı karşıya kaldığı için Hamas canavarını bitiremedi, Hamas bu yüzden bu kadar bitlendi ve bu hale geldi.

Şunu unutmayın eğer canavarın kafasını ezemezsek 7 Ekim yine yaşanacak. İsrail bu canavarla modern demokratik dünyayı korumak adına savaşıyor.

Lütfen zahmet edin ve empati kurun. PKK bir gece aniden beş on bin militanla Kilis’e, Antep’e veya Diyarbakır’ın köylerine girse, çocukları bebekleri öldürse, kadınlara tecavüz etse ve beş bin Türk köylüsünü kaçırsa ne olur?

Veya Yunan özel kuvvetleri bu mezalimi bir gece aniden Edirne’de, Kırklareli’nde veya Çorlu’da yapsa Türkiye ne yapar?

Sağcı gazetelerde her gün Türk ve İsrail pasaportu taşıyanların Türk vatandaşlıklarının iptal edilmesi gerektiği yazıyor. Bir Yahudi'nin yanında çalışan yardımcı "kocam Yahudi’lerin yanında çalışmamı istemiyor" diyerek işi aniden bıraktı. Bir gün bir anda "has ve şalom has ve halila" Türkiye'yi terk etmek zorunda kalırsanız nereye gideceksiniz? Düşünün bakalım.

Uzaktan “yazık bu insanlara” demek kolay. Şunu unutmayın İsrail’i eleştirmek Aliya ile başlar. Uzaktan gazel atmak çok saçma. Buraya gelin, beş sene buranın ekmeğini suyunu ve demirden leblebisini çiğneyin sonra anlatın, sonra eleştirin. Ölenler, kaçırılanlar İsrail’in fidanları, bebekleri, kadınları, genç kızları. İsrail İsrail olalı beri böyle bir felaket yaşamadı.

İntikam almaya uğraşmıyoruz, bir daha olmasın diye bu canlar feda ediliyor.

Çok acıyorsanız Hizbullh’ı durdursanıza… Binlerce insan ölmek üzere. Hizbullah hakkında da konuşsanıza. Ona da yapma desenize…

Önce bir düşünün empati yapın ve sonra konuşun sevgili kardeşlerim.

Aaron Baruch  (Ankaralı)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.