ABD başkanı Trump’ın
YÜZYILIN BARIŞ PLANI adını takdığı Ortadoğu Barış Projesi bir anlaşmadan ziyade
dayatma özelliği taşıyor. Bu nasıl bir barış anlaşmasıdır ki taraflardan birisi
(Araplar) masada yok.
Elbette masada yok,
olmaları da hiçbir şeyi değiştirmezdi. Defalarca barışa HAYIR dediler. Dünya artık sadece terör
üreten Araplardan artık bıktı.
1947 Milletler Cemiyeti
1967 Khartoum
2000 Camp David
2001 Taba
2008 Olmert Ofer
2009 Bar-İlan İnitiative
2016 Jhon Kerry Plan
2020 Trump Plan
Bütün bu barış
projelerine hayır dediler.
Güya Oslo’da
İsrael’i tanıdığını beyan eden Yaser Arafat ertesi gün Ramllah’da yaptığı
mitingde omuzuna yaptırdığı bütün İsrael’i Fiilistin olarak gösteren dövmeyi
göstererek:
-Qullu Filistin,
Qullu Filistin (hepsi Filistin) diye bağırıyordu.
Oslo’da barış adına
tavizler veren İsrael, ne kadar büyük bir hata yaptığı yıllar sonra meydana
çıktı. İsrael’in kendilerine verdiği silahlarla İsrael’li sivilleri öldürdüler…
İsrael, Gazze’yi
Araplar’a terk etti. Sonuç tam bir felaket oldu. İsrael, Hamas ile defalarca
savaş tutuşmak zorunda kaldı. Hamas sivil hedeflere binlerce roket ve füze attı.
İsrael’in doğu
sınırı yoktur. Doğuda İsrael Batı şeria bölgesi ile komşudur. Bu bölge uluslar
arası statüde İsrael İşgali altında sahipsiz bölge olarak anılır. 1948
savaşında bölge Ürdün tarafından işgal edilmiş ve Ürdün tarafından ilhak
edilmişti. 1967 deki 6 gün savaşında ise İsrael bölgeyi işgal etti ama ilhak
etmedi. (Belki bu çok büyük bir hata oldu) Ürdün bölge üzerindeki haklarından
Filistin lehine feragat etti. Bölgede Ürdün hakimiyeti kalmadı. O günden sonra
Batı Şeria, kimseye ait olmayan İsrael İşgali altındaki bölge olarak
belirlendi.
Plana göre bu
bölgedeki Yahudi yerleşim yerleri İsrael tarafından İLHAK edilecek. Yeni
yerleşimler yapılmayacak. Arap yerleşim yerleri Filistine ait olacak. Ayrıca
bugün İsrael hakimiyeti altında bulunan:
Umm Al Fahm (55.000)
Tira (19.000) Kfar Qara (19.000) Baqa Al Gharabiyee (30.000) Qalansave (23.000)
Kfar Qasim (23.000) Jaljulia (10.000) Tayyibe (43.000) kasbaları Filistin hakimiyetine terk edilecek. Bu
kasabaların tüm nüfusu Arap’tır, ve Arap üçgeninde yer alır.
İsrael başka
hakimiyeti altında kalan toprakları da Filistine terk edecek. Bu gün Filstin
hakimiyeti altındaki topraklar neredeyse iki misli olacak.
Şuraya dikkat
edelim. Hiçbir İsrelli ye da Arap evini terk etmeyecek. Hiçbir Yahudi, Arap
hakimiyetine geçen bölgelerde bulunmuyor. Bu topraklar uluslararası statüde
“kimseye ait olmayan topraklar” olduğu için İsrael Araplara hiçbir
toprağını vermiyor. Hakimiyetini terk ettiği topraklar karşılığında Batı
şeriadaki Yahudi yerleşim yerlerini ilhak ederek o bölgeleri yasal İsrael
toprağı yapıyor. İsrael bunu yapmak için şunu ya da bunu beklemiyor. Bu ilhak geçen pazar günü yapılacaktı, ancak Kuschner durdutu. Seçimden sonraya kaldı.
İşin ilginç yönü
Filistin hakimiyetine terk edilen Arap kasabalarında bu günlerde “biz
İsraelliyiz, Filistinli olmak istemiyoruz” diyen Araplar mitingler,
nümayişler yapıyor.
Obama haini
başkanlığının son haftasında Araplara BM’e bir önerge verditti. Oylamada çekimser
kalarak tasarıyı geçirtti. Buna göre İsrael Batı Şeria’da işgalci duruma
düşmüştü. Şimdi bu plan hainin adımını boşa çıkartıyor. Araplar bu planı dört
sene içerisinde kabul etmezlerse İsrael yeni yerleşim yerleri yaparak
oraları da ilhak edebilecek. Ayrıca şu anda yapılmakta olan yerleşim yerleri tamamlanacak ve onlarda ilhak edilecek.
Planın çok önemli
birkaç detayı ise şöyle:
Kurulacak olan
Filistin devletinin baş kenti doğu Yeruşalayim olacak. Bu bölge Yeruşalayim’de olmakla beraber Müslüman
mahallesini kapsamakta ve burada hiçbir Yahudi yaşamamaktadır. Mecbur
kalmadıkkça 300.000 Arabın yaşadığı bu bölgeye israel Polisi ve askeri bile girmez.
Planı kabul
ettikleri takdirde kurulacak olan Filistin devletine 50 milyar dolar yardım
yapılacak, kabul etmezlerse mevcut yardımlar da kesilecek.Bir başka konu da
göçmenler, bu gün başka ülkelerde yaşayan Filistinlilerin göç etmelerine
izin verilmeyecek.
Arapların tepkileri tahmin edebileceğiniz gibi
tamamiye olumsuz. Kabul etmeye hiç niyetleri yok. Bundan evvel defalarca “hayır”
dediler. Yine hayır diyecekler. Zaten dediler bile... Hamas ile Filistin
yönetimi konuyu müzakere etmek için buluşma tarihi konusunda bile
anlaşamadılar. Bu arada unutumamalıdır ki bu plana evet diyen Arap lider sabaha
canlı çıkmaz…
Esen kalın…
Aaron Baruch
(Ankaralı)