TRT 1 de yeni bir dizi başladı.
Payitaht.
Bir sürü yalan dolan.
Padişah Abdülhamit yüceltiliyor, Erdoğan ile
benzerlikleri ima ediliyor, yani iktidarın borazanı, iktidarın reklamını
yapıyor. Bana ne? Beni ilgilendirmiyor. Ancak, dizide bir de yine Yahudileri
karalamışlar. Hatta dini ritüeller ile bile dalga geçilmiş, yalan yanlış bir
sürü küçük düşürücü imalar yapılmış.
Yandaş basın da sık sık diline dolar, Thedor
Herzl güya Abdülhamit’ten Filistin’de bir Yahudi devleti kurulması için toprak satın
almak istemiş, o da “satmam, kanla alınan kanla verilir” demiş ve huzurundan kovmuş. Vay vay vay vay…
Yalandır sevgili arkadaşlar! Yok böyle
bir şey. Vikipedia’ya Thedor Herzl, yazın, okuyun. Ne kovması, bir de kendisine
mecidiye nişanı vermiş. Üstelikte, o tarihte Osmanlı’nın başı Ermenilerle
belada. İsyanlar filan çıkartıyorlar. Bu konuda da kendisinden yardım istemiş.
Prf.Dr. Vahdettin Engin - Teke tek programı-Canlı yayın-11 Ocak 2016
O Abdülhamit ki, Osmanlının borçları
hususunda yardımcı oldu diye Kıbrıs’ı İngilizlere hadliye etmiş. Savaşsız,
gürültüsüz. İnanmayanlar okusun. Bedava…
Zamanında Kanuni’nin oğlu Sarı Selim de (Padişah
II Selim) bu Kıbrıs adasını 15.000 duka altını karşılığında Yosef Nassi’ye
sattı. Sonra Naksos adası ile Kıbrıs takas edildi. Yosef Nassi Naksos kontu
oldu. Boş versene, kanla alınan kanla verilirmiş…
Yahudilere bok atıp bundan siyasi çıkar
sağlamak artık adetten oldu. Yalanın bini bir para. Çanakkale savaşında, bir Yahudi
katır birliği (nakliye birliği) İngilizlerin safında Türklere karşı savaşmış. Heee,
doğrudur. Doğrudur da, bunu bu şekilde yazıp Türk Yahudilerini karalamak en azından
günahtır be. Ayıptır. O birlik, Mısır’da
bulunan muhacir Rus Yahudilerinden kurulmuştu. İçlerinde bir tek bile Türk Yahudi’si
yoktu. Hatta Sefarad bile değildiler. Esas niyetleri Filistin’de kurulması
gündemde olan Yahudi devleti için bir şeyler yapmaktı. Çanakkale’de biri
birinizi boğazladığınız Anzaklar’la kanka oldunuz. Anadolu’yu istila etmeye
kalkan, İzmir’i yakan yıkan Yunanlılarla, sirtaki yapıp uzo içtiniz. Problem
yok. Hele hele Araplar, yahu Türkleri arkadan vurdular, etmedikleri ihanet kalmadı. Şimdilerde Türkiye bunları desteklemekte ve terörist faaliyetlerine koltuk çıkmakta. Yahudiler bir katır birliği kurmuşlar da, Çanakkale’de Türklere karşı
savaşmışlar da… Karalayın yine Yahudi’yi…
Türk Yahudileri gerek Osmanlı zamanında,
gerek Cumhuriyet zamanında asla yaşadıkları vatana ihanet etmediler. Yalnız Türkiye’de
değil “misafir” oldukları hiçbir ülkede
hainlik yapmadılar. Cinayet işleyen, hırsızlık yapan, kriminal olaya karışan
bir Türk Yahudisi yoktur. Ya da çok çok azdır. İstisnadır. Asla terörist
faaliyetlerde bulunmamışlardır. Devlete karşı suç işlememişlerdir. Bilakis
Türkiye için ellerinden geleni yapmışlardır. Ülke ortalamasının çok üstündeki
kültürleri ile elit bir tabaka oluşturmuşlardır. Türkleşmek, asimile olmak için
uğraşmışlardır. Cumhuriyetle birlikte “vatandaş Türkçe konuş” kampanyaları
başlatılmıştı. Türk Yahudileri İspanya’dan getirdikleri Ladino dilini terk
ettiler. (Bu günkü Türk Yahudi gençleri Ladino bilmezler) Hatta bazı Türk
Yahudi cemaatleri üyelerine “artık yalnız Türkçe konuşacaksınız” diye
belge bile imzalattılar. İsimlerini değiştirdiler, Türkleştirdiler. Karışık
evlilikler başladı. Kız alıp kız verdiler. Ama ne yaptıysak olmadı, Türkler
bizi aralarına kabul etmediler. Hep misafir kaldık.
Erbakan Hoca ile başlayan Yahudi’ye bok
atarak siyasi rant kazanmak hala devam ediyor. Bu günkü siyasi iktidar aynı
yoldan ilerlemekte. Basının ise tümü neredeyse yandaş. İktidarın dümen suyunda
Yahudileri karalamaya devam ediyorlar. Yalanlarla dolanlarla…
Bakın arkadaşlar, altını çamura atsan
yine altındır. Değerinden bir şey kaybetmez. Eşeğe kravat taksan da
değiştiremezsin. Eşek, yine eşektir. Bu yalanlar bu palavralar ne yazık ki
okumayan, araştırmayan, önüne ne getirirlerse ona inanan cahil, ya da düzelteyim,
cahil bırakılmış Türk halkı tarafından kabul görmekte. Ancak bu ilelebet devam
etmez. Güneşi balçıkla sıvayamazsınız. Sonunda neyin ne olduğu anlaşılır.
Ancak olan neye oluyor biliyor musunuz?
Yılların dostluklarına oluyor. Teker teker Müslüman Türk arkadaşlarımı
kaybediyorum. Bir kısmı bana düşman olmasa bile dostluğumu artık kabul etmiyor.
Kimisi korkusundan sosyal medyada beni siliyor. İletilerimi engelliyor. Bu bizi
bize düşman eden siyasi zihniyeti lanetliyorum.
Bu gidişle sonunda becereceksiniz,
Türkiye’de Yahudi kalmayacak, hepsini kaçıracaksınız.
Zamanında Sultan II. Beyazıt İspanyadan gelen Yahudiler için, “onların
aptallığı, bizim de zenginliğimiz” demişti. Bakalım siz ne diyeceksiniz?
Bu hafta da bu kadar sevgili kardeşlerim,
yeğenlerim ve dostlarım.
Hoşça kalın, sevgiyle kalın.
Aaron Baruch (Ankaralı)