Pandemide yaşanan ikinci perdede İsrail çok fena halde çuvalladı. Nüfusa
göre oranlandığında bulaştırma konusunda İsrail dünya birincisi. 4 Eylül günü
2716 yeni vaka tespit edildi. Bu konuda İsrail ile gurur duymak benim için bile
mümkün değil ne yazık ki… İsrail koronadan dolayı, ya da bir başka deyişle
koronayla 993 yurttaşını kaybetti. Ölenlerin % 60’ı 80 yaşın üzerinde. Bu
insanların elbette o yaşlarda kronik hastalıkları vardı. Dolayısıyla koronadan
değil, korona ile ölüyorlar.
Pandeminin ne zaman önleneceği ve biteceği henüz kestirilemediği için bu
lanet virüsün daha kaç canımızı alacağını tahmin etmek çok güç. Aşı için WHO Mayıs
2021’i işaret ediyor. Rusya “ben buldum ve tatbik etmeye başladım, 100
kişide denedik, 100’ünde de antikor oluştu” diyor. Ama dünya Rusya’ya
pek itimat etmiyor ki “hadi bize de verin” demiyor.
Nüfusa göre oranlandığında İsrail her bir milyon insanından 108’ini
kaybetti. Almanya her bir milyonunun 112’sini, Hollanda 364’ünü, Fransa 471’ini,
USA 580’ini, İtalya 588’ini, İspanya ise 629’unu kaybetti. Belçika ise
pandemiye ne yazık ki her bir milyonunun 854 kişisini kurban verdi. Neredeyse
İsrail’in 8 misli.
Türkiye’de ise koronadan her bir milyon kişiden sadece 78’i hayatını
kaybetti. Doğruluğuna inanır mısınız, inanmaz mısınız bilemem ama bu hafta www.turkiye.gov.tr sitesinde 2015 ile 2019
yılı arasında Konya’da ölenlerin ortalama sayısı 193 olarak verilmiş. Aynı siteye
göre 2020 yılında ise Konya’da toplam şimdiye kadar 400 kişi ölmüş. Aradaki yaklaşık
200 kişinin bariz bir şekilde korona dolayısıyla öldüğü meydanda iken
istatistiklere geçen rakam sadece 37.
Nüfusa göre orantılandığında en az kayıp veren ülkelerin bazıları ise
şöyle:
Japonya her bir milyonunun sadece 11 kişini kaybetti. Singapur’da bu oran
sadece 5. Bu konuda en ilginç istatistik Çin’e ait. Pandeminin çıkış noktası
kabul edilen Çin’de korona virüs yüzünden ölenlerin sayısı her bir milyon insandan
sadece 3 kişi.
(İnanmayanlar baksın. https://www.worldometers.info/coronavirus/)
İsrail mart ayında dünyanın en güvenli ülkesi idi. Ne oldu da böyle oldu?
Öncelikle halk koronayı takmıyor. Zaten yaratılış itibarıyla İsrail halkı “hutzpadır” Yani biraz asi, biraz saygısız, biraz
kural tanımaz başına buyruk bir millettir. Takmıyorlar koronayı… Kazımıyorlar…
Kurallara uyulmuyor… Ne mesafe kuralı ne da maske tatbik edilmiyor. Bunda
havanın aşırı sıcak olmasının da etkisi var.
İkinci konu ise siyaset. Aşırı dinci harediler koalisyonda. Oysa oranları
yukarı çekenlerin en başında bu yobazlar geliyor. Kural tanımıyorlar. Kalabalık
düğünler, yeşivalarda (din okuları) kalabalık sınıflar, sinagoglarda dip dibe
dualar, kalabalık cenaze törenleri hep bunlarda. Kural tanımıyorlar. Eğer
devlet polisiye önlemlere baş vurursa “koalisyonu bozarız” diye
tehdit ediyorlar.
Şimdilerde tutturdular, her seneki gibi Ukrayna’daki Uman şehrine, Rabbi
Nachman’ın(*) mezarını ziyarete gitmek istiyorlar. Bilim kurulunun tavsiyeleri ile siyasiler bunların
gitmelerine izin vermiyor. Ancak aşırı dinciler “Bu yolculuğa mâni
olursanız bir daha bizden oy beklemeyin” diye siyasileri tehdit
ediyorlar. Yani Allah korusun, sonuçları
çok feci olabilir, bir de bir uçak yetmedi, siyasi baskılar sonunda üç uçak
kaldırılmaya karar verildi, fakat sonunda ziyaret galiba çok şükür yasaklandı.
Bilim kurulunun başındaki Prof.Dr.Ronni Gamzu hükümete önerdiği planda İsrail’de
hastalığın bulaşma sayılarına göre yerleşim yerlerini ve şehirleri 4 ayrı renk
ile işaretledi, ve her renk için ayrı önlemler önerdi. Tabii en katı önlemlerin
alınacağı kırmızı renkli yerleşim yerleri aşırı dincilerin bulunduğu bölgeler
ve onlar yine “bu önlemleri alırsanız koalisyonu bozarız” diye
tehditlerde bulunuyorlar.
Arapların yaşadığı bölgelerde kırmızı, hatta kıpkırmızı bu arada, onu da
söylemeden geçmeyeyim.
Sonuçta ne oldu de böyle oldu diye sorarsanız:
1-
Halk hutzpalık yapıp
kurallara uymadı,
2-
Siyaset bilimin önüne geçti,
Siyasiler ya bilim kurulunu dinleyerek gereken önlemleri alacaklar, ya
kural tanımaz insanlar yüzünden bütün İsrail kapanarak yılların birikimi ekonomimiz
dip yapacak veya binlerce belki 10 bin kişi koronadan ölecek. Yaradan
yardımcımız olsun.
Esen kalın.
Aaron Baruch (Ankaralı)
(*) BRESLOVLU RABBI NACHMAN
Ukrayna'nın Hımelnitski
Bölgesinde 1772 yılında doğan ve değişik şehirlerde yaşayan Hasidik tarikatının
önde gelenlerinden Breslovlu Rabbi Nachman, ölümünden kısa bir süre önce Uman
şehrine yerleşti. Nachman, 1810 yılında hayatını kaybedince Uman Şehri
tarikatın önemli merkezlerinden birisi oldu. Dünyanın dört bir yanından gelen
Hasidik hareketi üyeleri, Nachman'ın mezarını ziyaret ederek burada ibadet
ediyor.
1917 yılına kadar ziyarete açık
olan mezarın Sovyet devrimi ile 1920'de yıkılması kararı alındı. Bu aşamada
devreye giren Kievli zengin bir Yahudi araziyi satın alarak yıkımdan kurtardı.
Yahudilerin 1930 yılında ülkeye girişi tamamen yasaklandı. Korunan ve gözetilen
mezar Sovyet rejiminin zayıfladığı 1988 yılında tekrar ziyarete açıldı.
Kaynak: CHA
Herseyde yazdiklarinizi tasdik ediyor ve katılıyorum..sadece Israel halkinin Biraz değil fazlaca HUTZPA olduğu kesin..
YanıtlaSilISRAEL HALKI HUTSPA OLMASA IDI , ARAPLAR BIZI , CIG CIG YERDI...BUNUDA UNUTMAYIN ...TURKIYEDEKI YETISTIGIMIZ TERBIYE , BURDA ISLEMIYOR ...YINEDE SUKUR ALLAHIMIZA VE ISRAELE ...
YanıtlaSil