İsrail önümüzdeki hafta bir aksilik olmazsa toplam yapılan aşı miktarında 2 milyonu geçecek. Bu da nüfusunun %20’sinden fazlasını aşılamayı becerdiği anlamına geliyor ki bu konuda açık ara dünya lideri.
Başbakan BİBİ perşembe akşamı yanında sağlık
bakanı ile canlı yayında halka seslendi ve özetle şunları söyledi:
“Bu gece Koronadan
kurtulup bizi hayata döndürecek muazzam bir atılımı haberdar etmenin heyecanını
duyuyorum.
Dünyada
Koronadan çıkan ilk ülke olacağız.
Pfizer
ile yaptığımız anlaşma, 16 yaş üstü tüm İsrail vatandaşlarının Mart ayı sonuna
kadar, hatta belki daha önce aşılarını yapmamıza izin veriyor.
Nüfusun
tamamına aşı yapacağız, yaptırmak isteyen herkes aşı olabilir.
“Hayata
Dönüş” operasyonu ile ekonomiyi açacağız, iş yerlerine, sinagoglara,
restoranlara, barlara, futbol, basketbol sahalarına, kültürel etkinliklere, çok
sevdiğimiz ve özlediğimiz hayata geri döneceğiz.”
İsrail gerçekten bunu başarabilir mi?
Şahsi kanaatim olabilecek gibi gözüküyor. Peki bu başarı kişisel olarak BİBİ’nin
başarısı mı?
Öncelikle şunu açıklamakta fayda var. Bu
kadar aşı İsrail’e nasıl geldi? İsrail Pzier-BioNtech’e ne verdi ki Alman
firması aşıları Almanya’dan evvel İsrail’e verdi? İsrail aşıları büyük bir
öncelikle aldı, çünkü evvel emirde 19 dolarlık aşıya 30 dolar ödendi. Elbette insanlar
şunu düşünebilirler:
“Kimin parasını
bol keseden harcıyor bu BİBİ, bu para halkın parası, kendisini kahraman
göstermek için böyle bir harcamayı nasıl yapar?”
Eğer BİBİ vaat ettiği gibi mart ya da
nisan ayında bu pandemiyi bitirip İsrail’i normale çevirmeyi başarabilirse
elbette değer. Çünkü ekonomi bir an evvel açılacak. Eğer Nisan yerine temmuzda,
ağustosta normale dönersek aşı başına ödediğimiz 11 dolar farktan çok daha
fazlasını kaybederiz. Bu arada fazladan kaybettiğimiz ve hiçbir bedelle geri
alamayacağımız canlarımızı düşünmek bile istemiyorum. Para gelir gider de ya canlar…
İsrail Pzizer-BioNtech’e bir konuda daha
yeşil ışık yaktı. İnanılmaz bir organizasyonla 2 milyon vatandaşını 3 haftada aşılamayı
başaran İsrail Pazar günü ilk ikinci doz aşıya başlayacak. İsrail aşı olanları
takip ederek elde edilen bütün takip verilerini Pfizer-BioNtech’e bildiriyor. Bu
da anlaşmanın bir parçası. Bu çok sıhhatli istatistikler neticesinde aşıyı
üreten firma çok kıymetli bu verileri alarak aşının gelişimini takip edebiliyor.
Kaç yaşındaki insanlar, kanseri, şekeri,
tansiyonu, alerjisi olanlar aşıya nasıl tepki veriyorlar, aşı olan insanların
kaç tanesi koronaya yakalandı, aşı ne kadar etkili, bütün bu istatistikler çok
sıhhatli bir şekilde an be an firmaya bildiriliyor. Yani diyebiliriz ki İsrail
Pizer-bioNtech’in laboratuvarı haline geldi.
Peki bu doğru mu? Bu ulusal bilginin paylaşılması
ne kadar etik?
Arkadaşlar, öncelikle unutmayalım ki bu
kişisel değil, global bir bilgi. Kimsenin kişisel bilgisi paylaşılmıyor. Ayrıca
bu paylaşım, insanlığın covid-19 ile savaşında önemli bir basamak. Savaş insanlığın savaşı ve İsrail buna çok
büyük bir katkıda bulunuyor. Ne bu tereddüt, sanki ulusal genetik kodlarımızı
mı veriyoruz? Paylaşılsan sadece sayılardır, şu kadar şeker hastası, şu kadar
tansiyon hastası vs. vs. aşı oldu neticesi de bu. İsrail’e ne zararı olabilir, bu
anlaşmayla aşılar ilk önce ve süratle İsrail’e geldi. İsrail insanlığa katkıda bulunduğu gibi sayısını
bilemeyeceğimiz kadar vatandaşını da ölümden kurtardı. Eğer bir zararı
olabilecek olsa bu bilgileri İsrail paylaşır mıydı?
Peki bu bir başarı öyküsüyse acaba BİBİ’nin
şahsi hikayesi mi?
Bugün İsrail’de hükümet mi var? Kahol
Lavan parçalandı gitti, Gantz önümüzdeki dönemde belki Knesset’e bile
giremeyecek. Bugün İsrail’de hükümet demek BİBİ demek. İsrail halkı eski
husumetleri bir kenara bırakıp BİBİ’yi alkışlamalı, böyle bir lidere sahip
olduğumuz için çok ama çok şanslıyız.
Bu arada ulusal olarak kapanmamızı ve
dolayısıyla BİBİ’nin mahkemelerinin belirsiz bir tarihe ertelenmesi pek çok “rak
lo BİBİ” diye düşünen insanlara konuşacak malzeme verdi.
Arkadaşlar, sizce eğer çaldıysa BİBİ bu memleketin
kasasından ne kadar para çaldı ne dersiniz, mesela 10 milyon dolar mı, yoksa
100 milyon dolar mı? Yahu bu memleket yaklaşık 10 milyon nüfusa sahip, yani
çaldığını varsaydığımız para kişi başına 10 dolar, ben, benden çaldığını
(varsayım elbette) helal ettim. Böyle bir lidere bin kere helal olsun…
Kaldı ki suçluluğu ispat edilmedikçe
herkes masumdur. Adamın suçlu olduğu ispat edilemiyor, demokrasi böyle bir şey,
mükemmel değil ama mevcudun en iyisi…
Rak lo BİBİ’ciler, bu dünyanın en büyük
liderlerinden biri olan BİBİ’yi yerinden indirebilecek bir başka lider bulana
kadar BİBİ burada… Yani öyle gözüküyor…
Aaron Baruch (Ankaralı)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.