Sevgili
kardeşlerim, yeğenlerim ve dostlarım…
Acılar
ülkesi Türkiye, perşembe akşamı Yahudi yazar Beki’nin öldürülmesiyle sarsıldı.
Anlaşılan akli dengesi pek yerinde olmayan bir kadın “başkalarına zarar
vermesin diye” sırtından kurşunlayarak öldürdü talihsiz Beki’yi . Katili,
annesi polise ihbar etti. Yani annesi bile istemiyor bu psikopatı. Ne
diyeceğimi bilemiyorum. Çok yazık oldu.
Gencecik kadın. Allah taksiratını affetsin. Kederli ailesine sabırlar versin.
Sabah
sabah bu satırları yeni yazmıştım ki ekrana Kayseri’de patlama olduğu haberi
düştü. Yine onlarca ölü, bir sürü yaralı.
Yine
bize hüzün düştü. Yine terör, yine kan, yine yas.
Gözlerimizde
yaş, yüreğimizde yangınlar. Gencecik fidanlar yıkılıyor.
Ufuk
karanlık. Güneşi arar olduk. Yok mu bu
gecenin sabahı?
Peşinden
hayretler içerisinde Twitter’dan Yahudi karşıtı mesajlar gelmeye başladı.
Kinimiz Daima Diridir
“Başaramayacaksınız soysuz Yahudi uşakları.
Bu düzen değişecek. Bu ülke ve bu millet sizden kurtulacak. Sahiplerinizle
birlikte defolun –Beşiktaş- “
M. Sefa Savaş
“Kalleş olmasanız, kâfir olmasanız, Yahudi
soyundan gelmeseniz silahsız askere saldırmazdınız. Zafer bizim, cehennem sizin
olacak.-Kayseri-”
Çok
daha kötüleri, iğrençleri var da ben bu örnekleri aldım sadece…
Anlaşılan
odur ki artık Türkiye’de Yahudi kelimesi küfür olarak kullanılmakta.
Eğer
bir ülkenin başbakanı kızdığı birisine “İsrail dölü” diye hitap ederse,
ya da kendisine atılan bir iftiradan bahsederken “affedersiniz, bana Ermeni
bile dediler” derse, ikide birde “üst akıl” diye Yahudileri
kastederse olacağı budur.
Eğer
bir ülke bir yandan, “benim teröristim iyi, seninki kötü diye bir şey olamaz,
terörün dini, milliyeti yoktur, terörle hep birlikte mücadele etmeliyiz” derken,
diğer yandan teröre ev sahipliği yaparsa sonuç da böyle olur elbette.
Öyle
üstü kapalı filan konuşmayacağım. Canım çok sıkkın, kafam çok bozuk. Sağır
sultan bile duydu, AKP iktidarı terörü Türkiye’de ağırlıyor.
·
Kürtlerle savaşıyor
diye DAAŞ’a yardım eden Türkiye…
·
Müslüman Kardeşlere
yardım eden Türkiye…
·
HAMAS’a açık açık
koltuk çıkan Türkiye…
Bu
terör örgütlerine para da verildi, silah da verildi, eğitim de verildi. Yaralıları
Türkiye’de tedavi edildi. Hatta HAMAS lideri Halit Meşal Ak Partinin
kongrelerinde konuşma bile yaptı. Yok artık be… Eeee, ne bekliyordunuz, çocukla
yatan çişle kalkar…
Öte
taraftan Türkiye PKK ile yaptığı savaşı kazanamıyor. 30 senedir kazanamıyor. Yani
30 sene daha kazanamayacak. Bundan her zaman bombaların patlayacağı, katliamların
gündelik olağan olaylardan olacağı anlamı çıkıyor. PKK patlatır, DAAŞ patlatır,
daha bir sürü terörist gelir patlatır. Bayram fişeği gibi…
Sonuç
- görünen 2017 Türkiye profili:
·
Türkiye’de daha
çooook bombalar patlayacak. Bu patlamalar bazen DAAŞ tarafından bazen PKK
tarafından organize edilecek.
·
Şimdiki cumhurbaşkanı,
Recep Tayyip Erdoğan BAŞKAN olacak.
·
Devlet, FETO’cuları
ayıklamak için iş bilen ne kadar polis, hâkim, savcı, asker varsa hepsini işten
atacak. Devlet hepten çalışmaz hale gelecek.
·
Türkiye’nin çok
önemli holdinglerinin patronları FETO’cu olarak tutuklanacak. Şirketlerine
kayyum atanacak ve o şirketler batacak. Domino etkisiyle her batan Holding
yanında onlarca küçük işletmeyi dibe çekecek.
·
Parasızlıktan konut
satılamayacak, şu andaki tek lokomotif sektör olan İnşaat sektörü dibe vuracak.
Mevcut taşınmazların değeri düşecek alıcı bulunamayacak.
·
TC Merkez bankasını
tamamen Başkan yönetecek.
·
Uluslararası Kredi
Derecelendirme Kuruluşları Türkiye’nin kredi notunu daha da düşürecek.
·
Buna bağlı olarak ekonomi
giderek bozulacak. Ekonomik kriz çıkacak.
·
Dolar önümüzdeki sene
TL karşında en az % 25 değer kazanacak.
·
Bütün bunların
sonucunda Türkiye’den birileri gidecek, birileri de artık Şam’dan mı, Halep’ten
mi, bilmem nereden gelecek.
·
Türkiye Arap
mültecilerle dolacak.
·
Avrupa Birliği’nin
kapıya koyduğu Türkiye giderek daha da yalnızlaşacak.
Bu söylediklerimin çoğu zaten şu anda
gerçekleşiyor. Bunlar kehanet değil.
İnsanlar
inşallah paralarını korumak için gösterdikleri özeni canlarını korumak için de
gösterirler ve kafalarını kumlardan çıkararak gerçekleri görürler.
Ya
da görmemeye, kafalarını daha da derinlere sokmaya devam ederler.
Bakın
bir örnek vereyim.
Adama
diyorsun ki:
-Arkadaş
yolun sonuna geldik dolara dön.
-Dönmem.
Ben Törkiş Lira harcıyorum. Param bankada, her ay getirisini alıyorum ve
onunla geçiniyorum.
-İyi
de oğlum, hesap etsene. Dolar % 20, % 25 gidiyor. (2015 yılında % 25, 2016
yılında % 21) Sen % 10 bile
alamıyorsun. Yılbaşında 100 doların vardı. Bu 34 dolar ediyordu. Sen % 10
kazandın. 110 lira oldu. Ama şimdi. 31 doların var. Anlasana.
-Olsun.
-Yani
sen diyorsun ki, “ben benzinciye gittiğimde 50 liralık benzin alırım.
Benzinin fiyatı artmış, inmiş, beni ilgilendirmez.” Öyle mi?
-Evet,
aynen öyle, bir de unutma, Başkanımız Reyisimiz milli paraya dönün dedi. Milli
seferberlik de var... (!)
-Sen
tasarruf bonosunu hatırlar mısın?
-…
-Ya
27 Mayısta toplanan altınları?
-…
-Tamam,
bildiğin gibi devam et…
Canım
sıkılıyor arkadaş, canım çok sıkılıyor.
Keyfim
yok, neşem yok.
Bu
hafta da bu kadar sevgili kardeşlerim, yeğenlerim ve dostlarım.
Hepinizi
çok seviyorum.
Sevgiyle
kal, hoşça kal…
Aaron
Baruch (Ankaralı)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.