ISRAEL
İŞTE BUDUR….
Değerli
okurlar;
Bu gün bir
ileti aldım. Okudukça gözlerim dolmaya başladı, duygularım tavan yaptı. Sözü
hiç uzatmadan aynen yayınlıyorum.
Sevgili
Pala,
Şu an
Hertzliya deniz kıyısında, güneş batışında, denizden yeni çıkmış vaziyetteyim.
Düşüncelere dalmış ve sana bu yazıyı, anonim kimlikle bütün yahudi
kardeşlerimle paylaşman için yazmaya karar verdim.
Denizdeyken
aklımdan aynı anda yüzlerce düşünce geçti. Beni iyi tanıdığın için,
söylediklerimi ne dini ne de milli bir kimlikle yazmış olmayacağımı bilirsin.
Üstelik hem “kendine göre” değil, uluslararası normlara göre zirveyi yaşamış, hem de “kendime göre” dibin dibini görmüş biri olarak yazıyorum bu düşüncelerimi. Düz bir hayat yaşamış biri olarak değil. Temenni ederim ki tüm Yahudi kardeşlerim bu yazıyı önyargısız okurlar ve Israel’in ne demek olduğunu bir de bu açıdan değerlendirirler.
Israel ne biliyor musun kardeşim? Hayat seni ortada bıraktığında, tek başına, ya da kalabalık ailenle, “beni daha önce hiç sevdin mi ?” Demeden sana kucak açan, taa eski atalarından sana miras kalmış evindir. Dilediğin an gelirsin buraya kimse gel ya da gelme diyemez sana, demez. Böyle inşa edilmiş. Geldiğinde kimse bu nereli demez. Adım atar atmaz, tanıdığın bir bayrak var gönderde. Önceden sevsen de sevmemiş de olsan de seni kabulleniyor toprak. Bayrak, ne ismini soruyor sana, ne inanç, ne de bugüne kadar kim olduğunu. Israel nedir biliyor musun? 40 yaşında yeniden doğabilme şansıdır kardeşim. İsmin ne olsun istiyorsan o olabilir. Özgürlüktür israel. Kimse sana öyle olmalısın böyle yapmalısın demez.
Üstelik hem “kendine göre” değil, uluslararası normlara göre zirveyi yaşamış, hem de “kendime göre” dibin dibini görmüş biri olarak yazıyorum bu düşüncelerimi. Düz bir hayat yaşamış biri olarak değil. Temenni ederim ki tüm Yahudi kardeşlerim bu yazıyı önyargısız okurlar ve Israel’in ne demek olduğunu bir de bu açıdan değerlendirirler.
Israel ne biliyor musun kardeşim? Hayat seni ortada bıraktığında, tek başına, ya da kalabalık ailenle, “beni daha önce hiç sevdin mi ?” Demeden sana kucak açan, taa eski atalarından sana miras kalmış evindir. Dilediğin an gelirsin buraya kimse gel ya da gelme diyemez sana, demez. Böyle inşa edilmiş. Geldiğinde kimse bu nereli demez. Adım atar atmaz, tanıdığın bir bayrak var gönderde. Önceden sevsen de sevmemiş de olsan de seni kabulleniyor toprak. Bayrak, ne ismini soruyor sana, ne inanç, ne de bugüne kadar kim olduğunu. Israel nedir biliyor musun? 40 yaşında yeniden doğabilme şansıdır kardeşim. İsmin ne olsun istiyorsan o olabilir. Özgürlüktür israel. Kimse sana öyle olmalısın böyle yapmalısın demez.
Gelir
gelmez kim olursan ol, cebine harçlığını koyan baba gibidir, kalacak yerin
yoksa sana kucak açan anne koynudur. Sokakta otururken, insanların neyin var
diye sorduğu, bayramda gidecek yerin yoksa sana her evin açık olduğu, hatta o
evlerde atalarının binlerce yıllık mirasına yakışır, Avram Avinu’nun evinde
gibi ağırlandığın yerdir israel. Ömrün boyunca gelmemiş
olsan, o var olduğundan beri seni bekler. Defalarca aldatsan gitsen, her geldiğinde
üzerini, kusurlarını örter.
İlk
geldiğinde kızarsın, şaşırırsın, anlamazsın onu. Ne çok sevildiğini bilmeyen
çocuk gibi. Hayatı haytalık eğlence olarak görenler içindir aslında
ama anlamazsın :) eski alışkanlıklarını özlersin. Mc Donalds’ı özlersin de, annenin çocukken yaptığı dolmadır ve aslında
onu özlersin ama unutturulmuşsundur. Böyle bir şeydir işte Medinat Israel, ama
zamanla idrak edersin.
Aslında âşık
olduğun kadın gibi, hep eleştirir şikâyet edersin ama gitme ihtimalinde
anlarsın ayrılığın ne demek olduğunu. Oysa o seni asla hiçbir koşulda terk
etmeyecek bir sevgilidir. İsrael nedir biliyor
musun kardeşim? Sadece sen olarak bile asla korkmayacağın, korkutulamayacağın vatandır.
Vergi öderken canın acımayan, askere çocuklarını gönderirken ne olursa olsun
değecek olan aşktır asıl evlattır.
Denizi
kimse satın alamaz burada, ister cebin delik olsun, ister milyonlara karış,
aynı suda yüzersin ve kimse kimseyi yargılamaz varlığıyla ya da yokluğuyla
burada.
İnan deneyimlediğim için söylüyorum, bu ülkede aç uyumanın imkânı yoktur. Nereye gitsen bir ekmek arası falafel ya da ne varsa koşulsuz alıp utanmadan yiyebileceğin kendi mutfağındır Israel.
İnan deneyimlediğim için söylüyorum, bu ülkede aç uyumanın imkânı yoktur. Nereye gitsen bir ekmek arası falafel ya da ne varsa koşulsuz alıp utanmadan yiyebileceğin kendi mutfağındır Israel.
Israel
görmeden anlaması mümkün olmayan, içinde yaşarken dahi anlaşılmayan, lakin bir
durup düşündüğünde, çocukluk aşkın olduğunu anladığın, sana, sadece sana ait
olan, adla seni aldatmayacak olan çocukluğundaki saflıkta aşktır kardeşim.
Bu
yazıyı gözden geçirmeyeceğim, imla hatalarını bile düzeltmeyeceğim eğer
varsa, çünkü gönlümden koptuğu gibi yazdım, edit etmek istemiyorum. Bu saflıkta
yazdım, bu saflıkta okunsun.
İşte
böylesine doğaldır Israel, ve burada yaşamak kardeşim.
Lehayim…
Evet
dostlar, Israel işte budur. Bunu Bu topraklarda yaşamayan bu kadar duygulu yazamaz
ve okuduğunda da bu kadar duygulanamaz… Neden diye sormayın, ben de
bilmiyorum, belki havasından, belki suyundan belki de bu topraklara gelince
kanında zaten mevcut olan 3000 yıllık Israeloğlu genlerinin uyanmasındandır...…
Sana da
Lehayim değerli yazar…
COK GUZEL IFADE ETTIN AYNEN MEDINA ASKI HIC BIR SEYE BENZEMEZ DUAMIZ HEP ISRAELLE BERABERDIR
YanıtlaSil