İsrael Savunma
Kuvvetleri (IDF) Gazze’deki İslami Cihat Örgütünün kıdemli komutanı Baha Abu el
Ata’yı Gazze’deki evinde, yatak odasının penceresinden soktuğu bir füze ile
cezalandırdı. Teröristin karısı da aynı saldırıda öldü. Üst katta bulunan oğlu
ise yaralı kurtuldu. Bu terörist, son aylarda İsrael’e yapılan sayısız roketli
saldırının sorumlusu, İslami Cihat örgütünün emir komuta dinlemez yaramaz
çocuğu idi. Bir başka terörist olan Rasmi Abu Malhous ve ailesinden 8 kişi,
aynı gün (12 Kasım 2019 – Salı) nokta
atışı ile yok edildi.
Başbakan BİBİ “İsrael
olayların büyümesini istemiyor, ancak İsrael, vatandaşlarını korumak için her
müdahaleyi yapacak ve terör örgütlerinin saldırılarına müsamaha etmeyecektir” dedi.
İsrael, Hamas’a olaylara
karışmamasını, aksi takdirde tepkinin çok büyük olacağını bildirdi. Hamas da
uyarıyı dinledi ve şu ana kadar sadece laf üretti ve hiçbir saldırıya
katılmadı.
İslami Cihat ise tepki
olarak Perşembe sabahı Mısır’ın yardımıyla ilan edilen ateşkese kadar İsrael’e
450 roket gönderdi. Bu sabah hala ateşkese rağmen (16 Kasım) Beer Sheva ve bazı güneydeki yerleşim
birimleri saldırı altında idi. Roketler
tamamen sivil yerleşim hedeflerine gönderildi. Atılan roketlerin yarısının
meskûn yerlere düşme ihtimali olduğu için KİPAT BARZEL savunma sistemi
tarafından % 90 oranında bir başarı ile havada yok edildi.
Çatışmaların başladığı
gün Tel Aviv’e de roketler geldi. KİPAT BARZEL tehlikeyi önledi ve bu
roketleri havada avladı. Fakat her hangi bir riske karşı Tel Aviv ve güneyinde
kalan bölgelerde okullar tatil edildi, işyerleri kapandı, trenler iptal edildi.
IDF Gazze çevresindeki 80 km.lik alanda olağan üstü hal ilan etti. Sığınaklar
açıldı, bu bölgedeki binaların sığınaklarında bulunan pencerelerdeki demir
zırhlar kapatıldı.
Israel Hava Kuvvetlerinin
(IAF) nokta atışları ile özellikle uzak menzile atış yapabilen elit füze rampalarını
vurarak İslami Cihat’ın merkeze yapacağı saldırıları engelledi.
Saldırılarda toplam 58
İsrael’li ne yazık ki yaralandı. Bunlardan çoğu sığınaklara koşma sırasında düşerek
veya heyecandan yaralandılar. 9 yaşında bir kız çocuğu koşarken büyük sağlık
problemi yaşadı. 4 dakikada yetişen motosikletli paramedik (acil tıp teknikeri)
kızın hayatını kurtardı. Yaşlılara ve diğer insanlara sığınaklarda psikolojik
yardımlar yapıldı, beraber şarkılar söylendi… Ne yazık ki KİPAT BARZEL’in
ıskaladığı roketlerden birisi Ashkelon’da bir yatak fabrikasına düşerek
yanmasına sebep oldu. New York’taki İsrael Başkonsolosluğu yaptığı açıklamaya
göre maalesef güney İsrael’deki 3 ev direk isabet aldı. Evdekiler sığınakta
oldukları için saldırıdan yara almadan kurtuldular. Hastanelerde hastalar ve
çocuklar sığınaklara indirildiler.
Saldırıların İsrael’e
verdiği zarar bu kadarla kalmadı. Çatışma İsrael’e yaklaşık 315 milyon dolara
mal oldu. Bu buz dağının görünen kısmı. Eğitimin geri kalması, iş yerlerinin kapanması
kaça mal oldu bilinemez elbette. Esas önemli olan ne yazık ki barışa vurulan
bir darbe daha olması… Güney İsrael’in çoluk çocuk yaşlı hasta demeden bu
haftayı sığınaklarda geçirmesinin bedelini ise hiç kimse ödeyemez…
IDF’in KARA KUŞAK
adını verdiği savunma operasyonları sadece teröristlere ve roket rampalarına
yapılan noktasal atışlarla sınırlı kaldı. Bu saldırılarda birçoğunun İslami
Cihat ve diğer Gazze terör guruplarına mensup olduğu bildirilen 34 Gazzeli Arap
öldü ve BBC’nin bildirdiğine göre 111’i de yaralandı.
İsrael’in yaşadıklarını
anlatmak ne yazık ki yazarak çizerek yeteri kadar izah edilemez. Hiç kimse
uzaktan bunları okuyarak, yazılı görsel basını takip ederek neler yaşadığımızı,
neler hissettiğimizi bilemez, hatta tahmin bile edemez.
İsraeli anlamak için
İsrael’de yaşamak lazım. Alarm çaldığında hele bir sığınağa koşun da ondan
sonra konuşalım. Hele bir de çocuklarınız, torunlarınız yanınızda değilse
bakalım neler hissedeceksiniz?
Hastaları, yürüyemeyecek
durumda olanların sığınaklara nasıl gittiklerini düşünün. Alarma arabada
yakalanan o gencecik anne adaylarının arabalarından inerek yere nasıl
yattıklarını, başlarını ve doğmamış bebeklerini nasıl koruduklarını düşünün.
Küçücük çocukların
sığınakların merdivenlerinde nasıl uyuduklarının resimlerini gördünüz mü? Hastanelerde
sığınaklara indirilen hastaların, o yeni doğan bebeklerin resimlerini gördünüz
mü?
Bu dünyada İsrael gibi
bunları yaşayarak dünyanın en mutlu on ülkesinden birisi olmasını nasıl
yorumlarsınız? YOKTUR İSRAEL GİBİSİ, YOKTUR İSRAEL HALKI GİBİSİ…
Bütün bu olanları
sesini çıkartmadan izleyen dünyaya da lanet olsun.
Daha iyi günlere
BEEZRAT AŞEM… SHABBAT SHALOM…
Aaron Baruch (Ankaralı)
Tebrik ederim negüzel açıklık getrdin daha fazla duyarlılık getirdin yazılarinla Aron Baruh kutlarim savaşın daha fazla acı vermeden bitmesini dilerim
YanıtlaSil