16 Kasım 2019 Cumartesi

SIĞINAKLARDA…








İsrael Savunma Kuvvetleri (IDF) Gazze’deki İslami Cihat Örgütünün kıdemli komutanı Baha Abu el Ata’yı Gazze’deki evinde, yatak odasının penceresinden soktuğu bir füze ile cezalandırdı. Teröristin karısı da aynı saldırıda öldü. Üst katta bulunan oğlu ise yaralı kurtuldu. Bu terörist, son aylarda İsrael’e yapılan sayısız roketli saldırının sorumlusu, İslami Cihat örgütünün emir komuta dinlemez yaramaz çocuğu idi. Bir başka terörist olan Rasmi Abu Malhous ve ailesinden 8 kişi, aynı gün (12 Kasım 2019 – Salı)  nokta atışı ile yok edildi. 

Başbakan BİBİ “İsrael olayların büyümesini istemiyor, ancak İsrael, vatandaşlarını korumak için her müdahaleyi yapacak ve terör örgütlerinin saldırılarına müsamaha etmeyecektir” dedi.

İsrael, Hamas’a olaylara karışmamasını, aksi takdirde tepkinin çok büyük olacağını bildirdi. Hamas da uyarıyı dinledi ve şu ana kadar sadece laf üretti ve hiçbir saldırıya katılmadı. 

İslami Cihat ise tepki olarak Perşembe sabahı Mısır’ın yardımıyla ilan edilen ateşkese kadar İsrael’e 450 roket gönderdi. Bu sabah hala ateşkese rağmen (16 Kasım)  Beer Sheva ve bazı güneydeki yerleşim birimleri saldırı altında idi. Roketler tamamen sivil yerleşim hedeflerine gönderildi. Atılan roketlerin yarısının meskûn yerlere düşme ihtimali olduğu için KİPAT BARZEL savunma sistemi tarafından % 90 oranında bir başarı ile havada yok edildi.

Çatışmaların başladığı gün Tel Aviv’e de roketler geldi. KİPAT BARZEL tehlikeyi önledi ve bu roketleri havada avladı. Fakat her hangi bir riske karşı Tel Aviv ve güneyinde kalan bölgelerde okullar tatil edildi, işyerleri kapandı, trenler iptal edildi. IDF Gazze çevresindeki 80 km.lik alanda olağan üstü hal ilan etti. Sığınaklar açıldı, bu bölgedeki binaların sığınaklarında bulunan pencerelerdeki demir zırhlar kapatıldı.

Israel Hava Kuvvetlerinin (IAF) nokta atışları ile özellikle uzak menzile atış yapabilen elit füze rampalarını vurarak İslami Cihat’ın merkeze yapacağı saldırıları engelledi.

Saldırılarda toplam 58 İsrael’li ne yazık ki yaralandı. Bunlardan çoğu sığınaklara koşma sırasında düşerek veya heyecandan yaralandılar. 9 yaşında bir kız çocuğu koşarken büyük sağlık problemi yaşadı. 4 dakikada yetişen motosikletli paramedik (acil tıp teknikeri) kızın hayatını kurtardı. Yaşlılara ve diğer insanlara sığınaklarda psikolojik yardımlar yapıldı, beraber şarkılar söylendi… Ne yazık ki KİPAT BARZEL’in ıskaladığı roketlerden birisi Ashkelon’da bir yatak fabrikasına düşerek yanmasına sebep oldu. New York’taki İsrael Başkonsolosluğu yaptığı açıklamaya göre maalesef güney İsrael’deki 3 ev direk isabet aldı. Evdekiler sığınakta oldukları için saldırıdan yara almadan kurtuldular. Hastanelerde hastalar ve çocuklar sığınaklara indirildiler.

Saldırıların İsrael’e verdiği zarar bu kadarla kalmadı. Çatışma İsrael’e yaklaşık 315 milyon dolara mal oldu. Bu buz dağının görünen kısmı. Eğitimin geri kalması, iş yerlerinin kapanması kaça mal oldu bilinemez elbette. Esas önemli olan ne yazık ki barışa vurulan bir darbe daha olması… Güney İsrael’in çoluk çocuk yaşlı hasta demeden bu haftayı sığınaklarda geçirmesinin bedelini ise hiç kimse ödeyemez…

IDF’in KARA KUŞAK adını verdiği savunma operasyonları sadece teröristlere ve roket rampalarına yapılan noktasal atışlarla sınırlı kaldı.  Bu saldırılarda birçoğunun İslami Cihat ve diğer Gazze terör guruplarına mensup olduğu bildirilen 34 Gazzeli Arap öldü ve BBC’nin bildirdiğine göre 111’i de yaralandı.

İsrael’in yaşadıklarını anlatmak ne yazık ki yazarak çizerek yeteri kadar izah edilemez. Hiç kimse uzaktan bunları okuyarak, yazılı görsel basını takip ederek neler yaşadığımızı, neler hissettiğimizi bilemez, hatta tahmin bile edemez.

İsraeli anlamak için İsrael’de yaşamak lazım. Alarm çaldığında hele bir sığınağa koşun da ondan sonra konuşalım. Hele bir de çocuklarınız, torunlarınız yanınızda değilse bakalım neler hissedeceksiniz?

Hastaları, yürüyemeyecek durumda olanların sığınaklara nasıl gittiklerini düşünün. Alarma arabada yakalanan o gencecik anne adaylarının arabalarından inerek yere nasıl yattıklarını, başlarını ve doğmamış bebeklerini nasıl koruduklarını düşünün.

Küçücük çocukların sığınakların merdivenlerinde nasıl uyuduklarının resimlerini gördünüz mü? Hastanelerde sığınaklara indirilen hastaların, o yeni doğan bebeklerin resimlerini gördünüz mü?

Bu dünyada İsrael gibi bunları yaşayarak dünyanın en mutlu on ülkesinden birisi olmasını nasıl yorumlarsınız? YOKTUR İSRAEL GİBİSİ, YOKTUR İSRAEL HALKI GİBİSİ…

Bütün bu olanları sesini çıkartmadan izleyen dünyaya da lanet olsun.

Daha iyi günlere BEEZRAT AŞEM… SHABBAT SHALOM…
Aaron Baruch   (Ankaralı)

1 yorum:

  1. Tebrik ederim negüzel açıklık getrdin daha fazla duyarlılık getirdin yazılarinla Aron Baruh kutlarim savaşın daha fazla acı vermeden bitmesini dilerim

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.