Ege Üniversitesinin Ziraat Bölümünden
mezun olan 23 yaşındaki Şlomo ve İsrael’e ALİYA (göç) yapmaya karar veren dört
arkadaşı, 1963 yılının güneşli bir bahar günü İzmir kordon boyunda heyecanlı
bir şekilde konuşmaktaydılar:
“Ne olur
beni de götürün, sizlerle geleyim.”
“Seve
seve, ama nasıl be oğlum, pasaportun yok, biletin yok, paran yok.”
“Bilet
alabilecek kadar param var. Siz onu düşünmeyin.”
“Peki ama
pasaport ne olacak? Vizen de yok.”
“Eğer
yardım ederseniz şansımı denemek istiyorum.”
“Tamam lan, gel o zaman, elimizden geleni
yaparız.”
Karar verilmişti. Arkadaşları yardım
edecek, pasaportu ve vizesi olmayan Şlomo, ailesine bile veda etmeden cebindeki
çok az para ve bir çanta ile ALİYA yapacak, hayatının bundan sonrasını Yahudilerin
vatanı İSRAEL’de yaşayacaktı. Becerebilirse elinden geldiği kadar yeni ülkesine
katkıda bulunacaktı.
Henüz kendisi bile bilmiyordu ama İzmir’li
ŞLOMO NAVARO, o katkıyı yapacaktı, daha fazlasını da, Yalnız İsrael’e
değil bütün dünyaya, bütün insanlığa müthiş bir hediye verecekti…
Arkadaşlarının kamarasında saklanan Şlomo,
Gemi hayfa limanına yanaşınca, İsrael gümrük polisine durumunu anlattı. Şefiyle
görüşen polis ona gemiden inebileceğini söyledi. İsrael’e ayak basar basmaz uzaktan
akrabaları olan Mizrahi ve Kastro ailelerini buldu. Bu aileler ona yardım
ettiler, barınacak yer buldular, ilk zamanlar yiyeceklerini bile verdiler ve
hatta ona iş de buldular. O zamanlar Turkano aileler arasında müthiş bir
dayanışma vardı.
İsrael’deki ilk yıllarında Bitki Koruma Hizmetlerinde
çalışan Şlomo, Aliya yaptıktan iki sene sonra kendisi gibi Türkiye’den göç eden lise aşkıyla
evlendi ve üç çocukları oldu. 1967
savaşına giden ve evine sağ salim geri dönen Şlomo’nun ne yazık ki Lübnan
savaşında şansı bu kadar yaver gitmedi. Bir havan mermisi bacaklarını mahvetti.
Hastanede 8 ay belden aşağısı alçılı vaziyette yaşadı, sonunda iyileşti ama
hafif bir topallığı kaldı. Arkadaşları bu yüzden ona takılmak için bazen “ağır
çekim” derlerdi.
Hastane günleri ona etkileyici bulduğu
iki konuda çalışmak için zaman yaratmıştı, ısı yöntemi ve bitkisel ürünleri
hava geçirmez “hermetik” depolama… Bu konuların her ikisi de 1974
yılında Yeruşalayim İbrani Üniversitesinde tarımsal böcek bilimi (entomoloji)
dalında yaptığı doktora eğitiminin esasını oluşturdu.
Tahıl saklama, yetiştirmekten daha zor
bir iştir. Böcekler yumurtalarını tahılın tanelerine bırakır. Sonra yumurtadan
çıkan böcekler ürünü mahveder. Böceklere karşı kullanılan tarım ilaçları insan
sağlığına ve çevreye son derece zararlıdır. Ayrıca küflenme yüzünden de tahılı
kullanılamaz hale gelir.
Hastaneden taburcu olduktan birkaç yıl
sonra Şlomo Navaro, İsrael tarımsal Araştırmalar Örgütü’ne bağlı Volcani enstitüsünde
çalışmaya başladı ve araştırmaları sonucunda “TAHIL KOZASI” adını verdiği buluşunu bu merkezde
geliştirdi. Deneylerini laboratuvarında bitirdikten sonra İsrael Ticaret
Bakanlığına giderek onlara:
“Bir fikrim var, ancak laboratuvar
dışında daha önce test edilmedi.” Dedi ve düzeneğin planlarını sundu. Plan
İsrael’in güneyinde bulunan Kibutz Magen’de acil olarak hayata geçirildi.
İdareciler süratle 110 metre boyunda, 50 metre eninde, 9 metre derinliğinde bir
hendek hazırladılar. Sonra hendeği polivinil klörür ile kapladılar, tahılı
içine döktüler ve kaynakçılar hendeği hava geçirmeyecek şekilde yalıtmak üzere
bir tabaka daha kaplama ile örttüler.
Navaro planının işe yaracağından emindi
fakat aynı zamanda muazzam bir sorumluluk taşıyordu, çünkü milyonlarca dolar
değerinde bir projeyi yürütüyordu. Ayrıca depolanan tahıl, ülke rezervinin
büyük bir bölümüne oluşturuyordu.
Sonraki on beş ayı Navaro uykusuz
geçirdi. Sık sık hendeğe gidiyor kontrollerde bulunuyordu. Her fırtınada tekrar
koşuyor yeniden denetlemeler yapıyordu. Çok şükür şimdiye kadar hiç bir problem
çıkmamıştı.
Sonunda deneme süresi sona erdi ve kozayı
açtılar. Tahıl toprağa gömüldüğü gündeki kadar tazeydi ve kayıplar eski
yöntemlere göre 10 kat azalmıştı. Yıllar süren araştırmalardan sonra Navaro
tahılı süresiz bir şekilde depolamanın ve böceklerin saldırısına karşı
korumanın güvenilir ve sağlıklı yolunu nihayet bulmuştu.
İkinci bir deneme Sri Lanka’nın yoksul üç
köyünde yapıldı. Denemeye gönüllü olmayan köylülere, kayıpları olduğu takdirde
karşılanacağı yönünde söz veren Navaro ve ekibi deneyi başlattılar. Üç ay sonra
geri döndüklerinde tahılın içindeki böcekler havasızlıktan ölmüşlerdi, tahıl
ilk günkü kadar tazeydi ve kullanıma hazırdı.
Ruanda’da bir deney daha yapıldı. Başkent
Kigali’ye bir saat mesafedeki Lubirizi köyünde tahılları kozalara koydular. Bu
çuvalları Ruandalı yetkililer 12 sene sonra açtılar. Gördüklerine
inanamıyorlardı, tahıl depolandığı günkü kadar tazeydi.
Tahıl kozasının bütün faydalarına rağmen çevreye
ve insan sağlığına son derece zararlı olan tarım ilaçları bugün hala en üst
seviyede kullanılıyor. Sebebi maliyet, oysa uzun vadede Tahıl Kozası çok daha
ucuza gelmekte. Üstelik hem insan sağlığına hem de çevreye hiç zarar vermiyor.
Dünyada 805 milyon insan kronik beslenme yetersizliğiyle
mücadele ediyor. Gelişmekte olan dünyada birçok çiftçi ve köylü ürünün
çuvallarda saklıyor. Haşereler kolayca içeriye girebildiğinden mahsulün
yarısından fazlasına zarar veriyor.
Yetersiz saklama teknikleri yılda 1.3
MİLYAR TON gıda kaybı oluşuyor. Bu bütün insanlığın ihtiyacı olan gıdanın 3’te
1’i… Dünyada açlık çeken bütün herkesi doyurmaya yetecek bir miktar…
İsrael Tarım Bakanlığının araştırma şefi
Gadi Loebenstein konuyu şöyle açıklıyor:
“Tahıl kozası milyonlarca insanı
yoksulluktan çıkardı. Çiftçiler şimdi gıdalarını uzun süreler boyunca saklama
ve ailelerini doyurma becerisine sahip”
Uluslararası Pirinç Araştırma Enstitüsü’nden
Martin Gummert Tahıl Kozası için şunları söylüyor:
“Bilim ve teknoloji kanıtlandı. Şimdi
önümüzdeki zorluk, insanların bunun farkına varmasını sağlamak.”
ELLERİNE SAĞLIK İZMİR’Lİ PROFESÖR ŞHLOMO NAVVARO.
İSRAEL VE İNSANLIK SANA MÜTEŞEKKİRDİR.
Gerçekten merak ediyorum, acaba Türk
Yahudileri arasından bugün Şlomo Navaro gibi birisi çıkar mı?
Aaron Baruch (Ankaralı)
Kaynak : Küçük Ülkenin Büyük Hayalcileri
THOU SALT INNOVATE – Avi Jorisch
Allah boyle insanlari artirsin . Sag olsunlar.
YanıtlaSilTebrikler Şlomo
YanıtlaSil