20 Kasım 2020 Cuma

LİPİDOR (KOLESTEROL İLACI) KULLANIYOR MUSUN?

 



·         1’nci gün…

Her zamanki gibi saat tam yedide Tel Aviv’deki iş yerime geldim. Telefonumdaki aplikasyondan mağazanın ve depoların alarmlarını kapattım. Arabamdan indim. Dükkânın kapısındaki kilitleri açtım, içeri girdim, ışıkları yaktım, çalışma saatine çipimi okuttuktan sonra bilgisayarları çalıştırdım ve dükkânı tekrar kilitledim. Çalışanlar saat sekizde iş başı yaptıklarında her şeyi hazır bulacaklardı.

Arabama tekrar bindim. Eksi 1 katındaki depo ve oto parka geldim. Arabamı park edip deponun kilitlerini açtım. Depoya bir göz attım, yerine konulması gereken birkaç kutu vardı. İçimden “sonra yaparım” dedim ve deponun içindeki giriş katına çıkan dahili merdivene yöneldim. Önce bir kahve içelim hele, kolaydır, her şeyi yaparım sonra. Birinci basamağa ayağımı koydum ve birden oppsss, öteki ayağım merdivenin basamağına takıldı, neredeyse düşecektim. Korkuluğa zor tutundum, neyse toparladım ve basamakları çıkmak için tekrar davrandım. Çıkamıyorum, ayaklarımda merdiveni çıkacak güç yok, hayırdır inşallah… Merdivenin korkuluğundan tutunarak, daha doğrusu kendimi yukarı doğru çekerek 13 basamaklı merdiveni zar zor çıkabildim. Kendimi ofis koltuğuma zor attım. Ne oluyor be…

Yaklaşık bir sene evvel belimden ameliyat olmuştum. Acaba rahatsızlığım yeniden mi nüksetti diye korkular içerisinde düşünmeye başladım. Ama sonra fark ettim ki güç kaybı iki ayağımda da var. Oysa bel problemi yaşayan herkes bilir, bel fıtığı rahatsızlığında ağrı ve güç kaybı ya sağ tarafta olur ya da sol tarafta. Ben de güç kaybı iki tarafta da aynen vardı. Acaba yanlış mı biliyorum?

Neyse, kahvemi yaptım, bilgisayarı açıp evrak işlerine başladım. Her şey normal gibi gidiyor. Saat sekiz oldu, çalışanlar teker teker geldiler, boker tov, (günaydın), maşlom ha (nasılsın), filan işe başladık. Bir parça bulmak için merdivenlerden depoya indim, geri dönerken daha dikkatliyim, yok çıkamıyorum, ayaklarımda ciddi güç eksikliği var. Bütün günüm kafamdaki sorulara cevap aramakla geçti. Aklıma mantıklı hiçbir şey gelmiyor.

·         2’nci gün…

Ayaklarımdaki güç kaybı devam ediyor. Üstüne yeni bir şey daha fark ettim. Dizlerimin altını pek hissetmiyorum. Yani iğne batırsan hissederim de ama yine de his eksikliği var, normal değil, neler oluyor, korkmaya başladım. Ben o depoya günde otuz kere iner çıkarım. Yapamıyorum. İşim aksayacak. Birlikte çalıştığım genç dostum açığımı kapatıyor. Genelde işler aksamıyor ama bu böyle devam edemez. Neyim var benim?

·         3’ncü gün…

Gece iyi uyuyamadım. Sırtımda iki kürek kemiğinin arasında ağrı başladı. Beni uyutmadı. Zaten endişeliyim bir de bu üstüne geldi. Sabah yine erken işime gittim ama çok sinirliyim ve korkuyorum. Araba kullanmakta sorun yaşamıyorum ama yine de reflekslerim yerinde mi diye endişeliyim. Acaba frene basarken ayaklarımdaki güç kaybı bana bir problem açar mı?

Öğlene doğru başka bir şey başladı. Ayaklarım karıncalanıyor, ciddi ciddi uyuşuyor. Tamam buraya kadar, doktora gitmeliyim. Ama hangi doktora, ortopedist mi, nörolog mu, hangisi, üstelikte bu pandemi döneminde hiç hastanelere giresim yok, koronadan da korkuyorum. Kim korkmuyor ki?

·         4’ncü gün…

Artık hiç uyuyamıyorum. Sırtımın ağrısı yetmiyormuş gibi belim de ağrımaya başladı. Konuştuğum insanların hepsi doktor sanki, daha ne hissettiğimi bile anlatmadan hemen teşhisi koyuyorlar:

-Bu belinden anacım belli…

-Ağır bir şey kaldırdın mı? Sen adam olmazsın zaten…

-Bu kesin amud sidra (bel kemiği) rahatsızlığı, benim babamda da var…

-Korkma, bir-iki gün işe gelme, evde istirahat et geçer…

Kimisi de kas gevşetici ilaçlar almamı tavsiye ediyor. Alamam ki, böbreklerim de protein kaçağı var, kas gevşetici ilaçlar bana olmaz, böbreklerim için çok zararlı…Yetmiyor sıkıntılarım, ağrılarım, endişelerim, bir de herkese dert anlat… Çok sinirliyim, duvarları kırmak istiyorum…

·         5’nci gün…

Artık hiç merdiven çıkamıyorum. Bitti, olmuyor… Şimdi yeni bir problem daha başladı, ellerim de uyuşuyor ve karıncalanıyor. Hem sağ hem de sol elim. Ayaklarımdaki his ve güç kaybı giderek artıyor. Akşam eve geldiğimde saat yedide açılan mokede (nöbetçi poliklinik) gitmeyi düşünüyorum. Yarın Cuma, her yer öğlene kadar… Öbürü gün cumartesi, Şabat… Bir sağlık kuruluşu bulmak çok zor. İyi değilim.

Yine de hiçbir yere gitmedim, kısmen tembellik, kısmen itimatsızlık, kısmen korku, bilemiyorum. Aptallar gibi evde oturup rahatsızlığımın kendi kendine geçmesini bekliyorum.

·         6’ncı gün…

Problemler artmaya devam ediyor. Ellerimdeki uyuşukluk arttı. Parmaklarım öylesine karıncalanıyor ki, elimden çatal düşüyor, bilgisayarın tuşlarına istediğim gibi basamıyorum, farenin sağ tuşuna bastığımda, basabilip basamadığı anlayamıyorum, hissedemiyorum. Sırtımdaki ve belimdeki ağrılar daha da arttı. Şimdi ayak baldırlarımda da ciddi ağrılar başladı. Ağrılar artık yedi şiddetinde. Geceleri saat bire kadar ancak uyuyabiliyorum. Sonra kâh koltuk, kâh televizyon, sabahı zor ediyorum.

Bir ara Ramat HaŞaron’da oturan büyük kızımın yanına gittim. O zaman fark ettim ki yürümekte de problemler başladı. Ayaklarımdaki güç kaybı yüzünden yalpalıyorum, dengemi kaybediyorum. Arabama binerken bile zorlanmaya başladım.

·         7’nci gün…

Akşamı feci bir şekilde geçirdim. 10 dakika dahi uyuyamadım. Bütün gece sırtım, belim ve baldırlarım müthiş ağrıdılar. Ağrı çok şiddetli, ellerim ayaklarım devamlı karıncalanıyor ve uyuşuk. Ayaklarımda güç yok, yürümekte zorlanıyorum.

Sabah olunca eşim:

-Yürü dedi. Gidiyoruz…

-Nereye…

-Rofe mişpahaya (aile doktoru).

-Randevumuz yok.

-Durumun acile vardı, sen merak etme, ben halledeceğim, yürü gidelim…

Kimseye karşı gelecek gücüm kalmadı. Çaresiz giyindim. Çok yakında olan doktora gittik. Eşim güzellikle ama ısrarla ve vaz geçmeyen bir tutumla randevumuz olmadığı halde beni doktorun yanına soktu. Doktor Marina hemen sordu:

-Neyin var Aaron, ne oldu, arada kartını ver…

-Böyle böyle Marina, çok kötüyüm ve çok korkuyorum.

Marina’nın kulağı bende, gözü ekranda. Ben hala anlatıyorum, yok belim yok sırtım, ayaklarım…

-Tamam tamam Aaron anladım, sen LİTORVA (LİPİDOR-İSRAEL’DE LİTORVA) kullanıyorsun değil mi, 10 mg…

-Evet.

-Tamam suçlu o, anlattıkların bu ilacın yan etkileridir. Bazen olabiliyor.

-Marina, sen ne diyorsun, ben bu ilacı on beş senedir kullanıyorum.

-Tamam Aaron, biliyorum, ama endişelenme, ilacı kes, on gün sonra bana gel... Hadi iyi günler, korkma…

Çıktık. Moralim bir anda düzelmişti. Demek ki ciddi bir şey yoktu. İlacı kullanmayacaktım ve ortalama 10 gün sonra iyileşecektim. Hafta başı olmasına rağmen işe gitmedim. Bütün günü neredeyse bilgisayar başında geçirdim. Gerek LİPİDOR’u gerekse bütün bu gurup ilaçları (kolesterol ilaçları – statinler) ile ilgili ne varsa okumaya başladım. Marina haklıydı, evet bütün belirtiler bana uyuyordu. Kahrol LİPİDOR…

·         8’nci gün…

Gece tam bir kâbus oldu. Ağrılar dokuz şiddetine çıktı. Resmen kıvranıyorum. Ellerim ve ağzımın içi soğuk suya karşı hassasiyet göstermeye başladı. Soğuk suyla, yani normal musluk suyu, ellerimi yıkayamıyorum, soğuk su içemiyorum, bütün gece adale ağrılarından ne oturabildim ne kalkabildim ne yürüyebildim, ağrı kesici olarak 50 damla OPTALGİNE alıyorum, bana mısın demiyor.

Bin bir güçlükle sabah oldu. Saat 7 de eşim kızlarımı aradı, babanız bu durumda diye, küçük damat (Saar) hemen Maccabi (sağlık sigorta şirketi) doktorunu genel santralden aradı ve ulaştı. Anlattı, dinledi ve doktorla olan telefonu kapattı, bana “hazırlan, ben hemen geliyorum, ambülans yolda” dedi.

Kontrol benden çıkmıştı. Artık sadece denilenleri uygulamaktaydım. Giyindim, eşim ufak bir çanta ayarladı ve ambülans geldi. Saar’da yetişti, aslanım benim Allah kızlarımın, torunlarımın, damatlarımın eksiklerini göstermesin, ambulans ekibi iki genç kız ve bir delikanlı, tansiyon, ateş gibi ölçümlerimi yaptılar, ben tekerlekli bir iskemleye koyarak ambulansa götürdüler. Yarım saatlik yol boyunca kızlar neredeyse ayakkabı numarama kadar her şeyi sordular ve ellerindeki tablete not ettiler.

Tel Aviv’deki İhilov hastanesine gelmiştik.

Bu yazıyı burada kesiyorum sevgili dostlar. Çünkü her şeyi çok detaylı anlatmak istediğim için uzadı da uzadı. Ancak bilmenizi isterim ki neredeyse benim yaşımda herkesin kullandığı bu ilaç hakkında sizleri bilgilendirmek istedim. Daha anlatacağım çok şeyler var, araştırmalarım sırasında neler öğrendim neler, yarına inşallah… Araştırıp bütün öğrendiklerimi sizlerle paylaşacağım.

Esen kalın…

Aaron Baruch (Ankaralı)


6 yorum:

  1. Aron,
    Geçmiş olsun. Refua Şelema.
    Benim eşim 15 senedir düzenli olarak Lipidor kullanıyor, bildiğim kadarıyla kolesterol ilacıdır. Bugüne kadar senin başına gelen türden bir problem yaratmadı, bu ilacın kullanması nedeniyle başka bir sıkıntısı da olmadı.
    Eşim zaten pimpiriklidir, senin başına geleni bilse ilacı kullanmayı keser.
    Selamlar,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Murat Ruben. Teşekkür ederim. Araştırmanı tavsiye ederim. Yorumları okursan kaç kişinin başına geldiğini öğrenirsin. Açıklamaları bekle... Yarın...

      Sil
    2. Erolcuğum, yazını okuyunca seni de covit mi yakaladı diye düşündüm ama sonrasında biraz ferahladım. Bu ilaç dediğin zehir insanı iyi de yapar, böyle tokat da atar.İyileşip yazının devamını bekliyorum.
      Geçmiş olsun sevgili eski dost. Maryo Boeno

      Sil
  2. ARON BEYIN BAHSETTIGI LIPITORU UN 20 GMNI 15 YILDIR KULANIYORUM . DAHA EVVELDEN TEVA IMALI KOLESTOREL ILACLARI ARAN BEYIN DEDIGI DURUMLARI ORTAYA KOYDU,LIPITOR 20MG ALMAN PFIZERI KULANDIGIM GUNDEN BERI TEK BIR SIKAYETIM OLMADI BU ARADA KOLESTEROL ILACI KULANANLAR GREYFUT YIYIP ICMEYIN O FAYDA YAERINE ZARAR GETIRIYOR PFIZERIN UYARISINDADA BELIRTIYOR,LIPITOR PFIZER SADECE LITORVADAN UZAK KALIN.

    YanıtlaSil
  3. Aaron bey geçmiş olsun çok üzüldüm.İnşallah bir an evvel sağlığınıza kavuşursunuz.Ben de ( 70 yaşındayım ) 20 senedir Lipitor 10 içiyorum etrafımdaki birçok arkadaşlarım da içiyor ancak hiç böyle birşey yaşandığını duymamaıştım. Tekrar geçmiş olsun.Yarınki yazınızı merakla bekliyorm. Sağlıcakla kalınız.Niso Yeruşalmi

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.