10 ay evvel Türkiyeli 3 Yahudi gencin söyleşisi Youtube kanalında “Türkiye’de genç Yahudi olmak” başlığıyla yayınlandı. Söyleşinin bir yerinde genç bir hanım aynen şöyle diyordu:
-İsrail beni hiç çekmiyor. Oraya yokum. Sürekli bombalanma
tehlikesi, orada sığınak psikolojisini yaşadım, hiç iyi değil…
Oldu güzel kızım, sen şimdi “sadece 5 arkadaşım kaldı” dediğin
İstanbul’da korona ile kol kola yürümeye devam et. Korona psikolojisi sana her
halde daha iyi geliyor. Dediğin doğrudur, İsrail sığınak ülkesidir, ama senin sığınağın
anlamını kavrayamamışsın. İsrail Yahudilerin sığınağıdır, bir Yahudi yalnız
İsrail’de kendini emniyette hissedebilir. Sen bunu anlamamışsın.
Pandemi bir gerçeği ortaya koydu. Dünyada hiçbir liderin, hiçbir ülkenin
beceremediğini İsrail başardı. Pandemiyi yendik, maskeleri attık. Devlet vatandaşını
korudu. İsrail devleti Alman aşısını Almanlardan daha çabuk vatandaşlarına
ulaştırdı ve artık 16 yaş üstü sırasız, parasız, güvenli ve karışıklık olmadan çatır
çatır aşı oluyor. 2022 yılı aşıları bile hazırlandı. Sen aşını olabildin mi
güzel kızım?
Hiçbir İsrail vatandaşı hastanesiz ilaçsız yataksız solunum cihazız
kalmadı. Dünyanın en gelişmiş Network ağına sahip bu “sığınak ülkesinin”
sağlık teşkilatı aşı yapılan milyonlarca İsraillinin datalarını anında aşı üreticilerine
bildirerek bütün insanlık için veri tabanı oluşturdu.
Bak, sana bir şey anlatayım, Kasım 2020 de çok nadir görülen
sonuçları çok tehlikeli bir hastalığa yakalandım. (Guillain - Barré sendrom)
Hastalığımı yazdıklarımı okuyan bir Türk asıllı doktor (Dr. Jozeph Rodrig)
okuduklarından teşhis etti ve hayatımı kurtardı. O pandeminin tüm
şiddetiyle ortalığı kasıp kavurduğu günlerde Kfar Sava’daki Meir hastanesi beni
bir haftada iyileştirdi ve evime yolladı. Aralık ayının sonlarında İsrail’de
aşılar başladı. Rekorlar kırılıyordu, bir günde 247 bin kişinin aşılandığı
oldu. Bu “sığınak ülkesi” hızla liderimiz Netanyahu’nun dediği
gibi hayata geri dönmeye başladı.
Ancak ne yazık ki ben aşılanamıyordum. Çünkü geçirdiğim hastalık antikorlarla
ilgili bir “autoimun” hastalığı
olduğu için aşılanmam son derece tehlikeliydi. Gittiğim nörologlar “aşı olabilir miyim” ya da
“ne
zaman aşı olabilirim” sorularıma “bilmiyoruz, data yok” diye
cevap veriyorlardı. Taa ki Tel Aviv’deki İchilov hastanesinde çalışan Prof.
Vivian E Droy bana “korkma, evet data yok, ama Pfizer Biontech aşısı RNA
tabanlı, aşını olabilirsin” diyene kadar. Ve aşıyı oldum. Hem
birincisini hem de ikincisini. Bu satırları yazdığımda ikinci aşının üzerinden
iki hafta geçmişti. Çok şükür bir tehlike yaşamadım. Şimdi Pfizer Biontech
aşısını üretenlerin elinde artık bu konuda artık data var. Çünkü İsrail sağlık sistemi bu dataları anında
üretici firmayla paylaşıyor.
“İstanbul gibi bir yerde büyüdükten sonra” diyorsun ya, sorarım sana, Yaradan korusun sana bir lanet virüs
bulaşırsa o çok sevdiğin İstanbul’da hayati ihtiyacın olan hastaneyi
bulabilecek misin? Hadi, Türkiyeli senin gibi gençlerin Pandemi’den
kurtulduğunu varsayalım, yüzde kaçınız iş bulabileceksiniz, mezun olduğunuz
üniversiteler dünya sıralamasında kaçıncı sırada? Aldığın eğitimin evrensel
değeri ne? Bu arada bu “sığınak ülkesinde” işsizlik %10’un altına
indi, kaldığımız yerden devam ediyoruz. Belki İstanbul kadar olamadık ama (!) …
Haa, bu arada arkadaşın delikanlı kuru fasulye pilav yiyip rakı içerek İstanbul’da
yaşamanın mutluluğunu yaşamaya devam ediyordur umarım. Videoda öyle söylüyor.
Dünyanın en mutlu ülkeleri arasında İsrail 11’nci sırada. Türkiye’yi kuru
fasulye pilav ve rakıya rağmen sıralamada bulamadım da…
Herkes hayata dair aldığı kararların neticelerini yaşayacak. İsrail’i
“sığınak ülkesi” olarak tanımlamadan evvel keşke bir kere daha
düşünseydin güzel kızım.
Hayatımı kurtaran İsrail sağlıkçıları; hepinizin ellerinden,
gözlerinden alınlarınızdan öpüyorum. Hayatımı bana bağışladınız, sizlere ne
kadar teşekkür etsem azdır. Hakkınız ödenemez, Yaradan sizlerden razı gelsin…
Aaron Baruch (Ankaralı)
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilSayın Bay Kalvo , her ne kadar ki tam bir genelleme yapmıyorsanız da uslubunuz çok çirkin ve acımasız.Sanki Türk Yahudilerine gıcığınız var. Acaba siz hangi ülkenin yahudisisiniz.Türkçe yazdığınıza göre milliyetiniz belli.Bence sizin idrak ve kavrama anlayışınız yok olmuş. Allah yolunuzu açık etsin.
SilSayın Aaron Baruch . Tekrar geçmiş geçmiş olsun. Elinize ve kaleminize sağlık .Maalesef ki kendini bilmeyen ukala ve şımarık gençler halen mevcut. Sağlıkla kalınız.
YanıtlaSilDegerli hemserim buyuk gecmis olsun saglik ve mutluluk dileklerimle,yazilarinizdan buyuk haz duyuyorum.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilPeki, kullandiginiz isim butun bu savunduklarinizla ters dusmuyor mu? Bunca Israel ovgusunden sonra anladigim kadariyla sizin icin dogru olan Turk yahudilerinin Israel’e yerlesmesi ve orali oldugunu benimsemesi.. fakat nickiniz hala “Ankarali”. Biraz ironik degil mi acaba?
YanıtlaSilturkiyedeki yahudiler israili sevmezler( diyelim cogu) niye cunku burada her kes birdir asagi tabaka diye deyim yoktur oradaki yahudiler asagi tabaka olmazsa kendilerinin ne kadar 0 olduklarini anliyacaklari icin bunu kabul edemazler orada kendilerini bir sey zannederk yasamak onlar icin korona asisindan bile daha onemlidir bundan anlayacagimiz 0 tabaka 0 memlekete yakisir
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil