Bir
süredir İsrail Türkiye ilişkileri müspet yönde gelişme gösteriyor. Önce her iki
ülke yeniden eskiden olduğu gibi karşılıklı büyükelçi atama kararı aldı. Türkiye
dış işleri bakanı İsrail’i ve İsrail cumhurbaşkanı Türkiye’yi ziyaret etti. Casuslukla
suçlanan iki İsrailli turistin çok fazla problem yaşamadan salıverilmesi bu
yönde atılmış çok iyi bir adım oldu. İranlı teröristler Türkiye’de İsrail
vatandaşlarına eylem yapma hazırlığındayken iki ülkenin ortak çalışmaları
sonucunda başarısız oldular ve yakalandılar. Şimdilerde yıllardan sonra yeniden
El-Al İsrail hava yolları kuyruğunda Magen David’le Türkiye’ye uçmaya
başlayacak. Ne güzel…
Elbette
İsrail’de yaşayan Turkanoslar, hatta neredeyse İsrail Türkiye ilişkilerinin iyi
olmasının her iki ülkenin menfaatine olduğunu inanan herkes bu gelişmelerden
çok memnun. Ancak acaba sevinmek için çok mu acele ediyoruz?
Neden
derseniz; unutmayalım ki pek çok büyükelçiliğin olduğu gibi Türkiye
büyükelçiliği hala Tel Aviv’de ve Türkiye her fırsatta İsrail’in başkentinin
Kudüs olduğunu ret ediyor ve ısrarla başkentin Tel Aviv olduğunu vurguluyor.
Sayın
Erdoğan, sayın Türkiye dış işleri bakanı, İsrail’in başkenti, hatta değişmez, bölünmez
başkenti KUDÜS’tür. Türkiye İsrail’le iyi geçinmek, iyi komşuluk yapmak,
birlikte hareket etmek istiyorsa bu gerçeği kabul etmek zorundadır. Atanacak
olan büyükelçi Tel Aviv’de oturabilir, problem yok, ancak güven mektubunu Cumhurbaşkanı
Herzog’a sunmak için Kudüs’e gelecek, İsrail’in başkentine… Bunun kaçarı yok. İsrail
devleti, atanacak olan Türk büyükelçiyle her görüşmek istediğinde onu Kudüs’e
çağıracak, orada görüşecek.
Bunu
Türkiye ne kadar çabuk kabul ederse ilişkilerin düzelmesi adına o kadar iyi
olur.
Çok
önemli bir konu daha var. İsrail Türkiye ilişkilerinin yoluna girmesi için muhakkak
Hamas’ın ve aktivistlerin Türkiye’den kovulması lazım. Hamas pek çok ülke
tarafından terörist olarak kabul edilmiştir.
Hamas, Kanada, Avrupa Birliği, İsrail, Japonya
ve Amerika Birleşik Devletleri’nde terör örgütleri listesine alınmıştır.
Örgütün askeri kanadı, İzzeddin el Kassam Tugayları, Avustralya ve Birleşik
Krallık'ta terör örgütleri listesinde yer almaktadır.
Türkiye’nin bu teröristleri ülkesinden kovması gerekmektedir.
Yalnız kovması değil, aynı zamanda desteğini de çekmesi gerekmektedir. İsrail,
Tel Aviv’de PKK ofisi açsa, onlara istihbarat, silah, para yardımı yapsa Türkiye
ne der? Bunun kabul edilmesi mümkün mü?
Bunu
Türkiye ne kadar çabuk kabul ederse ilişkilerin düzelmesi adına o kadar iyi
olur.
Türk
politikacılar İsrail üzerinden siyasi nemalanma yolundan vaz geçmeleri lazım. Halka
İsrail düşmanlığı aşılayarak, İsrail’i şeytanlaştırarak bir yere
varılmayacağını Türk siyasilerinin anlaması lazım. Türkiye’nin İsrail’den
öğreneceği çok şey var. Çok büyük faydalar sağlayabilir. Türkiye bugün dünyanın
en büyük İHA üreticilerinden biri oldu. Bu teknolojiyi nereden öğrendiler? İsrail'in de Türkiye’den siyasi, ticari, turizm ve daha pek çok alanda faydalanabileceği alanlar
var. Türk siyasilerinin her alanda İsrail düşmanlığı yapmalarına artık bir son
vermeleri gerekli.
Bunu
Türkiye ne kadar çabuk kabul ederse ilişkilerin düzelmesi adına o kadar iyi
olur.
İran
konusunu pas geçmemeliyiz. Türkiye’nin İran’la çok büyük sınırı var. İran ortak
düşman. Adamlar Türkiye’ye terör timi gönderiyorlar. Bunu Türkiye nasıl kabul
edebilir? Türkiye’nin burnun dibinde nükleer bir ülke olmak üzere olan İran
Türkiye için de tehdit değil mi? Bu ortak düşmana karşı birlikte hareket edilse
çok daha iyi olmaz mı? Eğer Türkiye bir şeytan arıyorsa şeytan burunun dibinde,
bu gerçeği kabul edip ona göre hareket edilse çok daha iyi olmaz mı?
Bunu
Türkiye ne kadar çabuk kabul ederse ilişkilerin düzelmesi adına o kadar iyi
olur.
Bir
de şu var, diyelim ki, haydi tamam, Türkiye bütün gerçekleri gördü ve kabul
etti. Yarın Cumhurbaşkanı Erdoğan karar değiştiriverir de aniden Gazze’ye bir Lacivert
Marmara gemisi göndermeye kalkar mı? Alınan kararların devamlı olacağına, ikide
bir de rotanın değişmeyeceğine İsrail nasıl güvenecek? Güven yıllardan sonra
tesis edilebiliyor, devamlılık esastır, iktidarlar değişir ancak devletler
arası politikalar kolay kolay değişmez, değişmemeli. Birileri aklına gelince bu hayati
politikalarda değişiklik yapmaya kalkarsa ülkeler birbirilerine nasıl itimat
edebilirler?
Oysa
Türkiye Ortadoğu’nun en kıdemli, en büyük ülkelerinden biridir. Hatta Ortadoğu’nun
abisi sayılabilir. Kendisinden beklenildiği gibi, demokrasi ve sağ duyu sahibi
bir ülke olarak pek ala Filistin meselesinde arabulucu olarak etkin bir rol oynayabilir.
İsrail Türkiye ticareti, turizmi olumlu yönde çok büyük gelişmeler
gösterebilir.
Haydi
Türkiye, haydi İsrail, Gerçekleri görün, kabul edin, hazmedin ve birlikte güzel
bir Ortadoğu yaratın. Ben görür müyüm bilmem, ama çocuklarım, torunların görsün
istiyorum, çok istiyorum. Haydi…
Aaron
Baruch (Ankaralı)
Politik sorunlara ragmen bu gune kadar Mosad ve. Mit hep birlik icinde calistilar.geziolaylalarinda ppardo fidan istabul gorusmesi dahil
YanıtlaSilSonuç? Konjonktürü yazdın sağol da,başlığa yanıt vermeyip bize bıraktın :-)
YanıtlaSil