Kudüs’te
1955 yazının çok sıcak bir gününde herkes şakır şakır terliyordu. Fizikçi ve
mühendis İngiliz asıllı Yahudi bilim adamı Harry Zvi Tabor Genarali binasının
arkasındaki arazide İsrail’in kurucularından Başbakan Ben Gurion, finans bakanı
Levi Eshkol ve başbakanlık genel direktörü Teddy Kollek ile buluşacaktı.
O günler
İsrail için çok zor günlerdi. İsrail sadece
7 yıl evvel altı Arap ordusuna kafa tutmuş, onları yenmiş ve 1948 yılında
bağımsızlığını ilan etmiş bir ülkeydi. Yahudiler Avrupa’da eşi benzeri
görülmemiş bir soykırım yaşamışlar, 6 milyon Yahudi fırınlarda yok edilmişti.
Şimdi yüzbinlerce Yahudi göçmen dünyanın her yerinden evine, bu bebek ülkeye
geliyordu.
Ekonomi
krizdeydi, yiyecek kıttı. Pek çok ihtiyaç maddesi bulunamıyordu. En önemlisi
yakıt yoktu. Elektrik yetmiyordu, voltaj düşüklükleri ve zamanlı zamansız kesilen
elektrikler olağan hale gelmişti. Durum o kadar kötüydü ki hükümet gece 22.00
ile sabah 06.00 saatleri arasında elektrikle su ısıtmayı yasaklamıştı. Öte
taraftan nüfus hızla artıyordu, durum her gün daha sıkıntılı bir hal alıyordu.
Ucuz
ve sürdürülebilir bir enerji kaynağına ihtiyaç vardı. Ama bu kaynak neredeydi? Ortadoğu’nun
pek çok yerinde petrol vardı ama İsrail’de yoktu. Bırakın petrolü, su bile,
kömür bile yoktu. Ancak güneş vardı. Hem de bol bol.
Bilim
insanları güneşle su ısıtmak için yıllardır uğraşmışlardı. Ancak hiçbir başarı
elde edilmemişti. Harry Tabor ise şimdi bir çözüm bulduğuna inanıyordu. Çok
güzel çalışan bir düzenek yaratmıştı. Ancak bir sorun vardı. Bu alet laboratuvarın
dışında daha hiçbir yerde çalıştırılmamıştı.
Herkes
hazır olunca Tabor alanın ortasındaki düzeneği çalıştırdı. Mekanizma borulara
su pompalamaya başladı. Borulardan geçen su, panellerin yakaladığı güneş ışığı
ile bir güzel ısındı. Isındı ne kelime,
hazır bulunanlar ellerini sıcak suya sokamıyorlardı bile…
Ben
Gruion ve yanındakiler mest olmuşlardı. Başbakan o kadar heyecanlandı ki Harry’yi
Arizona’daki dünyanın ilk güneş enerjisi konferansına gönderdi. Kolektör konferansa
damgasını vurdu. Kurulalı daha sadece 7 yıl olmuş olan İsrail’in, dünyada güneş
enerjisi öncülerinden biri olduğu herkes tarafından kabul gördü.
İngiltere’de
eğitim alan ve tam bir Siyonist olan Harry İsrail’e göç etmeye karar verdiğinde
hareket etmesine 10 gün kala Ben Gruion’dan bilimsel araştırma dairesinde
çalışmak için bir davetiye almıştı. 1950 yılında İsrail’de kurulan İsrail
Ulusal Fizik Laboratuvarı kurulduğunda onun ilk yöneticisi oldu.
1950’lerin
başında güneş enerjisi ile uğraşmak “deli işi olarak” görülüyordu. Güneş
enerjisini ilk Romalılar kullanmış. Daha sonra Baltimore’da Clerence Kept bir
cihaz yapmış ama verimli olamamış. 20 yıl sonra Bailey Kaliforniya’da daha
gelişmiş bir cihaz yaptıysa da o yıllarda keşfedilen petrol ve doğal gaz bu
cihaza çok güçlü rakip olmuş ve Bailey’in cihazı yok olup gitmiş.
Harry
İsrail’de birkaç tane Bailey taklidi cihaz bulup inceledi. Harry ısıyı
yakalayıp koruyacak tek şeyin parlak metal olduğunu biliyordu. Piyasadaki
cihazlarda normal metal kullanılmıştı. Metalin özelliklerini kaybetmeden
karartılması gerekiyordu. 1955’de ekibini metal karartmak için boya bulmakla
görevlendirdi. Çok geçmeden iki çeşit kaplama buldular. Şimdi cihazı yapmaya
sıra gelmişti. Harry “bu iş bir tesisatçının yapacağı iş değildi, ben ise
fizikçiydim, yine de basit fizik işiydi” demişti. Adını Tabor Seçici Yüzey
olarak tescilledi İbranice ismiyle Dud Şemeş…
Cihaz
çalışıyordu. Şahane sıcak su üretiyordu. Ancak dahası vardı. Küçük bir türbin
veya motor kullanarak bu su ısıtıcı elektrik de üretebiliyordu. 1955’de Harry
bu icadıyla Weizman bilim ödülünü kazandı.
Uzun
yıllar gerek İsrail’deki elektrik şirketlerinin engellemesi gerekse çatılardaki
panellerin ve su depolarının çirkin gözükmesi bahanesiyle yaygın olarak
kullanılamadı. 1961’de bir şirket patenti satın almak için Harry’e yanaştı. Ama
unuttukları bir şey vardı. Harry tam bir Siyonist’ti. “Bu icat İsrail
devletine aittir” diyerek onları kapıya koydu.
1973
Yom Kipur savaşından sonra enerji krizi kapıya dayandığında her şey bir anda
değişmeye başladı. 1976 yılında İsrail Meclisi Knesset bundan böyle yapılacak
binalarda Dud Şemeş’in kullanılmasını şart koşan bir kanunu kabul etti ve
böylece İsrail vatandaşlarının milyonlarca şekel tasarruf etmesini sağladı.
Bugün İsrail’deki binaların %90’ı Dud Şemeş’i kullanıyor. 2012 de Knesset
araştırma merkezi Dud Şemeş’in İsrail’de %8 enerji tasarrufu
sağladığını bildirmiştir.
Olay
sadece evlerde ucuza sıcak su elde etmekten çok daha büyüktür. Sonraki yıllarda
dev kolektörlerle elde edilen sıcak su türbinleri çalıştırılmaya başlandı ve
büyük miktarda elektrik elde edildi.
Harry
Tabor dünyada güneş enerjisini kullanmanın babasıdır.
Aaron
Baruch (Ankaralı)
Kaynakça
: Küçük Ülkenin Büyük Hayalleri – Avi Jorisch
ÇOK GÜZEL
YanıtlaSilSAĞOL CANIM KUZEN
Sil