2017 yılında yaklaşık 400 Türkiyeli
Yahudi İsrael’e göç etti ve İsrael’de yaşamaya başladı. Bu yıl, (2018) Türkiye’den İsrael’e göç edenlerin sayısı
anlaşılıyor ki 200 civarında gerçekleşecek. Neredeyse yarı yarıya azaldı.
Acaba neden? Neden geliyorlardı, bu yıl
aliya yapanların (göç edenlerin) sayısı neden azaldı? Kimler geliyor, kimler
neden gel(e)miyor?
Öğrenciler geliyor, çünkü Türkiye’deki üniversitelerin
verdiği eğitim hiçbir işe yaramıyor. Dünyanın en iyi üniversiteleri
sıralamasında İsrael’in sekiz üniversitesinin altısı ilk beş yüz üniversite
arasında. Bunlardan iki tanesi ise ilk yüz arasına girmeyi başardı. Bu üniversitelerden
mezun olan çocuklar İsrael’de kolaylıkla iş bulabiliyorlar. İyi maaş
alabiliyorlar. Kendileri gibi üniversite mezunu birisiyle evlendiklerinde karı
koca ev geçindirebiliyorlar, hatta bütçelerine göre küçük ya da büyük, uzak ya
da yakın bir ev alabilmeleri mümkün. İsrael’de çalışan kesimin % 8 i, start-up
şirketlerinde çalışıyor ve onların ürettikleri, İsrael ihracatının % 48’ini
oluşturuyor. İşte bu % 8 tahmin
edersiniz ki çok çok iyi kazanıyor. Bu da iyi eğitim ile oluyor.
Yeni evliler geliyor. Hayatlarını Türkiye
gibi geriye giden değil, her gün daha ileriye giden İsrael’de kurmak
istiyorlar. Demokrasi (hatta fazlasıyla) , özgürlük, düşük suç oranı, hür basın,
adalet ve diğer sebepler yüzünden hayatlarını modern İsrael’de kurmak
istiyorlar.
Eğitim çağında çocukları olanlar geliyor.
Jewish Mom’lar (Yahudi anneler) kocalarına çocukları için iyi, hatta en iyi
eğitimi sağlamaları için bastırıyorlar. Türkiye’de iyi eğitim birkaç özel kolejde
var. Bunların servisiyle, yemeğiyle yıllık ücretleri en az 50 ya da 60 bin
lira. Belki de daha fazla… İyi de, Türk ekonomisi zaten dip yapmış. (Bence daha dip yapmadı, Türkiye daha kötü ekonomik
krizlere gebe) Birkaç zenginin dışında kim ödeyebilir bu paraları? İki çocuk okutan bir aileyi düşünün. Çaresiz
kalan aileler bedava eğitim için İsrael’e geliyorlar.
İsrael’de liseye kadar eğitim bedava. Üç
yaşa kadar kreşler paralı, üç yaştan sonrası parasız. Servis filan yok. Her kes
mahalledeki okula gider. Gençler liseden sonra askere giderler. Yükseköğretim
askerlikten sonra başlar. Üniversiteler paralıdır. Yıllığı 10, bilemedin 15 bin
şekel civarındadır. Pek çok üniversite öğrencisi hem çalışır hem okur. Mezun
olduklarında askerliklerini yapmış, iş tecrübesine sahip, elinde diploması olan
taş gibi çocuklar olurlar. Hayata hazırdırlar…
Eğitim artık eskisinden çok çok daha
önemli. Hatta hayati derecede önemli. 2017 yılında doğan çocukların % 68’inin
yapacakları meslekler bugün daha icat edilmedi. 2050 yılında dünya ekonomisinin
% 50’sini meydana getirecek sanayilerin daha ismini bile bilmiyoruz. Sağlam üniversitelerden
sıkı eğitim almamış çocukların, anne babalarının hayatlarını taklit ederek hayatlarında
başarıya ulaşmaları mümkün değil.
İşte bu sebeplerden Jewish Mom’lar
çocukları için kocalarına bastırıyorlar, fedakârlıklara katlanıyorlar ve
ailelerine öncülük ediyorlar. Jewih kadın aliya yapmak isterse onu kimse
durduramaz, gitmek istemezse de kimse götüremez…
Bir de çocukları İsrael’de yaşamayı
seçmiş anne babalar yaşamak İsrael’e geliyorlar. Ne yapsınlar, emeklilik çağına
gelmiş anne babalar çocuklarıyla torunlarıyla bir arada olmak istiyorlar. Varsa
işlerini kapatıyorlar, ya da yapabilirlerse devrediyorlar, evlerini mülklerini
satıp geliyorlar. Varlıklı olanların bazıları hem orda hem burada yaşıyorlar.
Ekonomik sebepler yüzünden de gelenler de
var. Türkiye’de sıfırı tüketmiş, hayata yeniden en baştan başlamak zorunda
kalanlardan bazıları, Türkiye yerine İsrael’de yeni bir başlangıç yapmayı
tercih ediyorlar.
Bunun dışında sebepler yüzünden gelenler
de vardır. Ama aliya yapanların çoğu bu sebeplerden gelmekte.
Gelenlerin yok denecek kadar azı birinci
sebep olarak milliyetçi ye da dini sebepler yüzünden geliyor. Belki bu nedenler
de etken olmuştur ama muhakkak ki sebeplerden birincisi değildir. Özellikle
milliyetçi hisler daha sonradan yavaş yavaş oluşuyor ve gelişiyor.
Gelenler azaldı çünkü, İsrael’e
gelebilecek, ya da gelmek isteyen Yahudiler ’in çoğu zamanında geldi. Şimdi ise aliya planları yapanların bazıları,
Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik sebepler dolayısıyla tahmini geliş
bütçelerini gerçekleştiremiyorlar. Evlerini satamıyor, işlerini devredemiyor,
alacağını tahsil edemiyorlar. Neyle
gelecekler, gelecek halleri kalmadı…
İsrael’de yaşayan Turkanos’ların (Türk
asıllı İsraelli Yahudiler) bazıları, Türkiye’deki
soydaşlarına her vesileyle “gelin, aliya yapın” diyorlar. Hatta bazen
birileri arada bir çıkıp “oradaki lüks hayatı bırakıp ta gelemezsiniz tabii”
diye bir de gönderme yapıyor. Gerçekten
Türkiye’de bir zamanlar Yahudilerin çoğunun oldukça güzel müreffeh bir hayatı
vardı. Giderek azaldı. Pek çok Yahudi parasını kaybetti, ya da yedi bitirdi. Bu
gün artık o “adada yazlık, boğazda balık” hayatını yaşayan çok az Yahudi
kaldı… Onlarında çoğu neredeyse emekli olmuş insanlar. Bu saatten sonra lisan
bilmeyen, bugünün bilgisayar dünyasına ayak uyduramayan, kendilerine yabancı,
alışkanlıkları yaşamı tamamen farklı olan İsrael’e göç etmeleri beklenemez.
Adam telefonunu bile doğru dürüst kullanamıyor. Hayatını bu teknoloji ülkesinde
nasıl sürdürecek?
Unutmamak gerekir ki, bir de herkesin
kendi özeli var. Gelmek ya da kalmak için kendine göre çoğunun bir sürü sebebi
var. İsrael halkı çok mutlu bir halk olmasına rağmen (dünyada en mutlu onuncu
ülke) kolay bir ülke değil. Bu günkü devirde herkes nerede yaşıyorsa yaşasın
durumunu, yaşadığı yeri, her ülkenin olanaklarını bilebilecek kadar bilgili ve
bunu değerlendirecek kadar akıllı. Kimse kimseye, sorulmadıkça akıl vermemeli. Sonuçta
herkes aldığı kararların sonuçlarını yaşayacak…
Aliya her zaman geçerli ve İsrael için
çok kıymetlidir. Yıllar evvel aliya yapmış olanlar, daha önce geldikleri için
yeni aliya yapanları kendilerinden küçük görmemeli, üstünlük taslamamalı. Eski
aliya yapanların yeni göç edenlere “kıdem koşması” kadar bir saçmalık olamaz.
“Ben buraya 60 sene evvel geldim, sen
daha dün gelmişsin, bana….” Böyle
saçma cahil ve aptalca konuşmalar çok yanlış, olmamalı…
Nereden, hangi ülkeden gelirse gelsin,
İsrael için her aliya tamamen eşittir ve çok kıymetlidir.
Göç edenler paralı ya da parasız gelsin, önemli
değil, her aliya İsrael için eşittir ve çok kıymetlidir.
Kim ne zaman gelirse gelsin, dün gelen
de, 60 sene evvel gelende eşittir ve İsrael için çok kıymetlidir.
İsrael EŞİT ve hür insanların demokratik olarak yaşadığı
bir ülke… Biz birbirimize göz seviyesinden bakmalıyız. (Avi Beto’nun çok
sevdiğim lafı) Kimse kimseden üstün değil. Böyle, benden daha evvel aliya
yaptığı için, bana ya da yeni gelen göçmenlere üstünlük taslamayı düşünen
zavallılar varsa, ancak onlara cahillikleri yüzünden acırım…60 senede hiçbir şey
öğrenememişler, boşuna yaşamışlar hayatlarını.
2018 yılında İsrael’e 33.518 kişi aliya
yaptı. (Rusya’dan 8.757 - Ukrayna’dan 6.688 - Amerikadan 5.290 - Fransa’dan
2814 - Etopya’dan 905 kişi ve pek çok başka ülkelerden)
2018 yılında Türkiye’den gelen yaklaşık
200 kişi ki bunların yaş ortalaması çok genç, hatta çoğu çocuk, diğer aliya
yapanlar kadar çok kıymetli, eşit ve vazgeçilemezdir. Sayının azlığı önemli
değil, gelmeleri önemli, cesaretleri önemli.
İsrael
sizlerle, bizlerle, hep beraber ilerleyecek. Bruhim abaim…
Hoş
geldiniz…
Mazal tov…
Şansınız açık olsun…
Yenisi eskisi, zengini fakiri, siyahı beyazı,
kuzeylisi güneylisi, çocuk yaşlı biz İSRAEL’iz. Hepimiz biriz, eşitiz ve İSAEL’i
meydana getiriyoruz.
Gelmelerine sebep olanlara, gelmeleri
için yardım edenlere, geldiklerinde onlara yardımcı olanlara yürekten alkış ve
teşekkür… Ve en çok teşekkür sizlere yeni oleler, geldiğiniz için…
Yardım deyince, müthiş bir organizasyon
ile KULA müzikalini İsrael’e getirmeyi başaran ve bunun sayesinde hatırı
sayılır bir gelir elde edip bunu öğrencilere burs olarak dağıtacak olan, hiçbir
menfaati olmadığı halde Türkiyeliler Birliği çatısı altında gecelerini gündüzlerine
katan çok değerli kardeşlerime, başkanları Ovi Gülerşen ve yürütme kurulu
başkanı Av. Yakup Barokas’ın şahsında teker teker teşekkür ederim. Hizmetleriniz
büyüktür. Helal osun sizlere…
Esen kalın…
Aaron Baruch (Ankaralı)
sevgili dostum hem akrabam hem hemşerin olduğun için imrenerek ve gururlanarak okuyorum
YanıtlaSilSağolasın...
SilMerhaba ;
YanıtlaSil(Barouch) soy adını BERKÜN olarak değiştirebilirsek beni çok gerilere götürürsün....1965/68 yıllarında Konak sinemasında anılarımı Jojo, Elyo, Ceki, Mayir, Vitali, İzi, vs. ile paylaştığım güzel yıllara götürürsün....Site sineması çıkışında bulunan evinde az mı kağıt oynamıştık?...Birkaçımız artık hayatta değiller, ama biz 4 eskiler hâlâ beraberiz, seni de anarız.
Çok güzel günler ve uzun bir hayat diliyorum.
Sevgilerle kal.
Sami Şenbay
533-2118044