Amerikan
İşletme Enstitüsünde yerleşik bir bilgin olan eski Pentagon görevlisi blog
yazarı Michael Rubin 15 Mart 2019’da Washington Examiner’da yayınlanan
yazısıyla Türk Yahudilerini tedirgin
etti.
Yazısında
Erdoğan’ın konuşmasından alıntı yaparak TC. Cumhurbaşkanının:
Do not provoke, Erdogan said before noting that, he had not yet taken any action against Turkish Jews or their houses of
worship.
“Kışkırtma!
Türk Yahudilerine ve ibadethanelerine
karşı henüz her hangi eylemde bulunmadık” dediğini yazıyor.
Henüz kelimesinin altını çizdim.
Çünkü Erdoğan henüz demedi.
Michael
Rubin’in alıntı yaptığı, Pursaklar’da Erdoğan’ın Netanyahu’ya cevaben yaptığı konuşmanın
o kısmı ise aynen şöyle:
“Tahrik
etme, biz bu ülkede hiçbir Musevi’ye zulüm etmedik, hiçbir sinagoga kalkıp ta
sizin yaptıklarınızı yapmadık. Bizi tahrik etme. Biz bu oyuna gelmeyeceğiz, ama
hesabını uluslararası arenada size soracağız. “
Olmadı
Michael Rubin, senin aktardığın ile Erdoğan’ın söylediği birbirinden farklı.
Sen “Erdoğan henüz bir eylem yapmadığını söylüyor”
diyorsun. Senin
yazından “henüz bir eylem
yapmadık, ama bizi tahrik etme, eğer bizi tahrik etmeye devam edersen
yaparız” anlamı çıkıyor. Bu söylemde resmen tehdit algılanıyor. Türk
Yahudileri son derece tedirgin oldular.
Oysa Erdoğan tam tersini
söylemekte, diyor ki: Biz bir eylem yapmadık,
bizi tahrik etme, bu oyuna gelmeyeceğiz, (yani bir eylem yapmayacağız) ama
hesabını uluslararası arenada size (İsrael’e) soracağız. “
Senin
yazdığın ile Erdoğan’ın söylediği birbirine çok benzemekle beraber anlamları
taban tabana zıt. Ne kadar Türkçe biliyorsun, Türkçeye ne kadar hâkimsin, ya da
bu yazıyı sana kim tercüme etti bilmiyorum ama araya TC. Cumhurbaşkanının
söylemediği bir kelimeyi katarak bütün manayı değiştirmek en azından etik
değil.
Böyle şeyleri yazmak da okumak da çok dikkat ister. Şeytan detaylarda gizlidir.
Yazındaki
bir başka saçmalıkta, Türk Yahudilerinin ironik bir şekilde zamanında
kovuldukları İspanya ve Portekiz’e göç ettiğini yazmışsın.
Hayır
efendim, ilgisi yok. İspanya ve Portekiz hükumetleri, kim bilir kendilerinin
hangi menfaatleri için Sefarad Yahudilerine, ülkelerinin vatandaşı olma ve dolayısıyla pasaport alma hakkı tanıdılar. Avrupa’da vizesiz dolaşabilmek ve üniversite eğitiminde
kolaylıklara sahip olabilmek için pek çok Türk Yahudi’si bu pasaportlardan
birisine sahip oldu. Belki münferit bir iki ailenin dışında bahsi geçen ülkelere
göç eden Türk Yahudi’si yok.
Mıchael
Rubin, Türk Yahudileri zaten TC. Cumhurbaşkanının söylemleri yüzünden, İsrael,
Türkiye arasındaki her problemde hedef gösterilmelerinden ötürü son derece
tedirgin. Onun bu söylemleri yüzünden Türkiye’de Yahudi karşıtlığı dünyada
hiçbir ülkede olmadığı kadar yüksek oranda. Bir de basında böyle anlamı değiştirilmiş yazılar
çıkınca, tedirginlik tavan yapıyor.
TC.
Cumhurbaşkanı da, sağ olsun, her seçim döneminde olduğu gibi yine elinden
geldiği kadar İsrael’e, Netanyahu’ya giydiriyor. Sayın Erdoğan, sen de lütfen
oyunu arttırmak için Türk Yahudilerini daha fazla tedirgin etme. Onlar senin
rehinelerin değil. Zaten bundan evvel kazandığın pek çok seçim gibi bunu da sen
kazanacaksın. Bu söylemlere ihtiyacın yok. Artık zaten topu topu on bin
civarında kalan ve yaş ortalaması da oldukça ileri bu insanları daha fazla huzursuz
etme lütfen.
Cümleniz
esen kalın.
Aaron
Baruch (Ankaralı)
Michael
Rubin’in yazısının tam metni:
TC.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Pursaklar’daki konuşması:
Super bir yazı, herbir cümlesi ne kadar geçek ve doğru!👍Tebrikler👏 Yüreğine kalemine sağlık🙏 Bütün yazılarınızı zevkle okuyor ve takip ediyorum!💐💐💐
YanıtlaSil