Bir zaman evvel İsrael’de bir
film oynadı:
"When the prime ministers
took down the hijackers. Yani başbakan korsanları aşağı çekerken...
Filim gerçekten yaşanmış,
kaçırılan bir uçağa yapılan operasyonu anlatmakta… İsotope Operasyonu…
Filimle ilgili
olarak o tarihlerde hayatta olan Şimon Peres, ve halen başbakan
olan Bibi Netanyahu, başka siyasetçiler,
eski askerler anılarını anlattılar... Bu, dünyada ilk defa kaçırılan bir
uçağa karşı yapılan baskın kurtarma operasyonuydu.
O güne kadar böyle bir
operasyon hiç yapılmamıştı. Daha sonra da bu kadar zor ve başarılısı hiç
yapılamadı ya neyse...
Bu hafta size bu olağanüstü
operasyonu anlatmaya çalışacağım...
47 sene evvel 8 Mayıs 1972
günü Viyana - Tel-Aviv seferini yapmak için Sabena
havayollarına ait Boeing 707-329 tipi uçak Viyana'dan havalanır.
Uçakta 94 yolcu ve 7 mürettebat vardır. Uçak havalandıktan 20 dakika
sonra yolcuların arasında bulunan ikisi kadın ikisi erkek dört Arap terörist koşarak
pilot kabinine girerler. Silahlıdırlar ve çok kısa bir sürede uçağın
kontrolünü ele geçirirler. Plan Kara Eylül örgütünün lideri, kana
düşkünlüğü dolayısıyla “Kızıl Prens” lakaplı
Ali Hassan Sallameh tarafından yapılmış ve uygulamaya konulmuştu.
Korsanlar, Kaptan pilot
Reginald Levy'den uçuş planına sadık kalarak yola devam etmesini isterler.
Uçak aynen normal uçuşuna devam ederek Tel-Aviv Lod Hava alanına doğru uçmaya
devam eder. Kaptan pilot çok sakin bir şekilde yolculara "gördüğünüz
gibi uçakta arkadaşlarımız var" şeklinde açıklama yapar. Çok
sakindir. Esasında İngiliz olan kaptan Yahudi'dir. İkinci dünya savaşı
sırasında yüzbaşı rütbesiyle İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetlerinde görev yapmış ve
Almanya üzerindeki stratejik bombardımanlara katılmış
eski bir askerdir. 1952 yılından beri Sabena'da
çalışmaktadır. Dahası o gün kaptanın ellinci yaş günüdür ve karısı da
yolcuların arasındadır. Kaptan pilot korsanların uçağı ele
geçirmelerinin üzerine gizli olarak İsrael'e "uçak
kaçırıldı" sinyalleri gönderir. İsrail alarma geçer. O sırada
İsrael'in başbakanı Golda Meir, Savunma bakanı ise Moşe Dayan'dır.
Bu efsanevi iki insan, acil olarak hazırlıklara daha uçak havada
iken başlarlar. Aynı model bir uçak bulunur. İsrael'in en elit
komandoları, (Sayeret Matkal) hemen hava alanına sevk
edilirler ve model uçak üzerinde çalışmalara başlarlar.
Uçak Lod hava alanına iner
inmez sakin bir köşeye çekilir. Korsanlar Kızılhaç aracılığı ile isteklerini
iletirler. İsrael hapishanelerinde bulunan 315 Filistinli tutuklunun
serbest bırakılmasını istemektedirler. Görüşmelere İsrael tarafından Savunma
Bakanı Moşe Dayan bizzat katılmaktadır.
Bu arada korsanlar Yahudi
rehineleri diğerlerinden ayırırlar. Yahudi olmayan rehineler uçağın arkasına
gönderilir. Teröristler bir patlayıcı numunesini kaptan pilota verirler
ve bunu İsrael'li yetkililere götürmesini isterler. Niyetlerinin çok ciddi
olduğunu anlatmak istemektedirler. Fakat atladıkları bir şey vardır. Uçaktan
indirilerek İsrael’li yetkililere masajı vermek için gönderilen kaptan pilot
Reginald Levy, uçakta ne olup bittiğini İsrael’lilere detaylı bir
şekilde anlatır. Teröristlerin kıyafetlerinden uçaktaki yolcuların nerelerde
oturduğuna kadar her şey öğrenilir. Bu detayların İsrael'liler
için hayati önemi vardır. Örneğin kaptan pilot en önemli soruyu yanıtlar. Acil
çıkış kapılarının önünde koltuk yoktur.
Çalışmalar hızla sürerken bir
gurup insan, mahkûm kıyafetleri ile havaalanına getirilir ve teröristlere
uzaktan gösterilir. İsrael'li yetkililer teröristlerin isteklerini kabul
etmiş gibi gözükerek zaman kazanmaya çalışmaktadırlar. Bu arada gece olmuş
ve her taraf kararmıştır. İki İsrael komandosu sürünerek uçağın altına sessizce
süzülür. Uçağın, iniş takımlarındaki hidroliği boşaltırlar ve
lastiklerini indirirler. Artık uçağın bu vaziyeti ile havalanması imkânsızdır.
Bu teknik durum uçaktakilere de fark ettirilir. Uçağın tamire
ihtiyacı olduğu meydana çıkar. Görüşmeler yolu ile korsanlar dört teknisyenin
uçağa girmesi konusunda ikna edilirler. Beyaz teknik adam elbiseleri
giymiş 16 komando uçağa yaklaşır. 4 tanesi ise uçağa girer. "Operasyon
İsotope" başlamıştır. Eller tetiktedir. Sinirler gerilmiştir ve herkes
heyecan içindedir.
Uçakta 90 yolcu, 4
terörist, 7 mürettebat ve şimdilik dört Sayeret Maktal
komandosu mevcuttur. Havada ölüm kokusu vardır. Komandoların lideri daha
sonraları İsrail'in başbakanı olacak olan Ehud Barak’tır. Uçağa ilk giren dört
komandodan biridir.
Bir diğer komando ise
Bibi Netanyahu'dur. O da daha sonra İsrail'in başbakanı olacaktır. Hatta
halen başbakandır. Dahası operasyon sırasında vurulur.
Bir diğer ise Yonatan
Netanyahu'dur. Bibi'nin ağabeyidir. Fakat son anda iki kardeşin aynı anda
tehlikeli bir operasyonda bulunması yetkililerce doğru bulunmaz ve
operasyona katılmasına izin verilmez. Operasyona Bibi katılır, ağabeyi geride kalır. Ancak 4 yıl sonra komutan olarak
katıldığı Entebbe baskını sırasında ne yazık ki bu değerli
komutan yaşamını yitirir.
Bir diğer komando ise Danny
Yatom'dur. Kendisi 1996 ile 1998 yılları arasında Ramsad (MOSSAD başkanı)
görevi yapmış daha sonra da siyasete atılarak İsrail meclisine
girmiştir.
Diğer bir komando Uzi Dayan,
İsrail ordusunda Orgeneral rütbesi ile emekli olup o da siyasete
atılmıştır. Uçağa giren ve girmek üzere olan bu ekip olağan üstü
insanları oluşturduğu olağan üstü bir ekiptir ve olağan üstü işler
yapmışlardır.
Dört komando beyaz
teknik adam kıyafeti ile uçağa girerler. Uçağın teknik aksamlarını kontrol
ediyor gibi yaparak, oyalanmadan bir anda acil çıkış kapılarının tümünü
açacak işlemleri yaparlar. Ana kapı, arka kapı, kanat hizalarında ikişer kapı,
toplam 6 kapı bir anda açılır. Diğer 12 komando yine beyaz
kıyafetlerle hep beraber bir anda uçağa dalarlar. Anında iki erkek teröristi
vururlar.
Kadın terörist Khalsa'yı Bibi
Netanyahu yakalar. Aynı anda komandolardan Marko Eşkanazi silahını
ateşler. Kurşun önce Khalsa'ya isabet eder fakat onu geçer. Aynı kurşun, onu
yakalayan ve arkasında bulunan Bibi'yi de kolundan yaralar.
Bibi vurulmuştur. (Filimde Bibi’nin vuruluşu böyle anlatılıyor. Ancak
faydalandığım diğer yazılı belgelerde kadın teröristin yaralanmadığı, sadece
Bibi'nin dost ateşi ile vurulduğu yazıyor.)
Bu arada diğer kadın
terörist el bombasının pimini çeker. Fakat mandalını bırakmaya fırsat bulamadan
komandolar üstüne atılırlar ve eline yapışırlar. Terörist bombayı
patlatamaz. Komandolar hareketsiz hale getirilen teröristin elinden
bombayı alıp tesirsiz hale getirirler.
Operasyondan sonra bir
yolcu Chanel 1'e olayı daha değişik olarak şöyle anlatır:
-Her şey çok hızlı oldu. Daha
sonradan, komando olduğunu anladığım beyaz kıyafetli insanlar bir anda uçağa
daldılar ve teröristlere ateş etmeye başladılar. Erkek teröristlerden
birisi de vurulmadan hemen önce elindeki el bombasının pimini
çekti, fakat o anda vuruldu ve bomba yere düştü. Ben
de, yere düşen bombayı yakalayıp mandalını tuttum ve bombanın
patlamasına mani oldum.
Yonatan Netanyahu kardeşinin
vurulduğunu telsizden öğrenir, deli gibi uçağa koşmaya başlar. Kardeşini ayakta
görünce yüzüne müthiş bir gülümseme yayılır ve "sana gitmemeni
söylemiştim" der.
Operasyon İsotop sona
ermiştir. Dört teröristin ikisi ölü, ikisi canlı olarak
ele geçirilmiştir. Bu kargaşa esnasında ne yazık ki iki yolcu da
yaralanır. Birisi kurtarılamaz ve hayatını kaybeder.
Sonra neler oldu?
1967 yılındaki altı günlük
savaştan sonra intikam amacı ile dünyanın her yerinde Yahudilere karşı eylem
yapan Kara Eylül örgütü İsrail'in başına bela olmaya devam etti. Münih
olimpiyatlarında Almanların beceriksizliği yüzünden ortalığı kana buladılar. 11
İsrael'li sporcu öldü. Başka eylemler de yaptılar.
İsrail, dünyanın her
yerindeki Yahudileri kendi vatandaşı kabul eder ve her zaman yanındadır.
Yaptıklarını teröristlerin yanına bırakmaz. İsraeloğulları’na dokunmayacaksın. MOSSAD
gerekli çalışmaları yaptıktan sonra son emri almak için durumu başbakan Golda
meir’e anlatır. Golda emri verir:
-Gönderin çocukları…
MOSSAD, Avrupa’da Kara Eylül’ün
sorumlularını bulur ve teker teker indirir. Kara Eylül’e esas darbe örgütün
yuvalandığı Beyrut’ta indirilir. Gençlik Baharı Operasyonu ile çok sayıda
İsrael komandosu ve paraşütçüsü Beyrut’a çıkar. Ehud Barak aralarındadır,
dahası kadın kıyafetine girmiş, taşıdığı bombaların fünyelerini de sutyenine
saklamıştır. Örgütün bütün liderleri kaldıkları evlerde vurularak öldürülür. Aynı
gece eşzamanlı olarak Beyrut'ta beş hedef daha yok edilir. Kara Eylül yok
olmuştur. Ali Hassan Sallameh ne yazık ki bu baskında yerinde bulunamaz ve
kurtulur. İsrael hesabı kapatmak için altı sene bekler. Sonunda Kızıl Prens’i
metresinin evinden çıkarken 100 kiloluk bir bombayla paramparça eder ve hesabı
kapatır.
Sabena uçağı ise
İsrail tarafından satın alınır daha sonraki yıllarda casus uçağı olarak
faaliyet gösterir.
Kaptan pilot Reginald
Levy operasyondan sonra Golda Meir tarafından kabul edilir ve
onuruna bir yemek verilir. Kendisi İsrail'de bir kahraman olmuştur. Pilot
anılarında teröristleri gerginlikten uzak tutmak için navigasyondan sexe kadar
her konuda kendileriyle sohbet ettiğini anlatacaktır. 10 yıl sonra 1982 de
emekli olur. Hayatının geri kalan kısmında Ehud Barak ve Şimon Perez ile
teması hiç kesilmez. Ağustos 2010 da Dover'de evinin yakınındaki bir
hastanede kanserden ölür.
Baskından sonra
komandolardan biri kaptanın şapkasını hatıra olarak alır. 35 yıl
sonra bu şapkayı kaptanın kızı Linda Lipschitze'e geri verir. Linda
baskının olduğu yıllarda Jerusalem Post gazetesinde çalışıyordu.
Operasyonda sağ ele geçen iki
kadın terörist İsrail mahkemelerince suçlu bulunurlar ve müebbet hapisle
cezalandırılırlar. Fakat Lübnan savaşından sonra esir düşen İsrail askerleri
ile değiştirilirler ve serbest kalırlar.
İsrael oğulları hesabı daima
kapatır. Halen başbakan olan Bibi Netanyahu geçenlerde açıkladı. 2018 yılında
İsrael vatandaşlarına karşı eylem yapan teröristlerden hepsi bu gün ya
öldürüldüler ya da hapisteler. Kaçıp da kurtulan hiç biri yok.
Esen kalın dostlarım…
Aaron Baruch (Ankaralı)
Faydalandığım yayınlar :
Vikipedia ansiklopedisi
Jerusalem Post.
Israel
Defance Force
Jewis Vırtual Library
Rabbi Shraga Simmons Blog
The Times of Israel
ELLERİNE SAĞLIK ÇOK ZEVKLİ OKUYORUM VE GURURLANIYORUM BİL BAKALIM NİYE
YanıtlaSil