Ağustos ayının son günlerinde Büyükada
Sinagogunda GELENEKSEL YAZ KONSERİ etkinliği tertip edildi. Bu etkinlik dini
bir mekânda yapıldığı için tepkilere neden oldu. Çünkü sanırım biraz kantarın
topuzu kaçtı. Kadınlarla erkeklerin karışık oturdukları, bayanların dini bir mekân
için uygun olmayan kıyafetleri, dua edilen bir yerde yapılan sirtakiler Yahudi muhafazakâr
çevrelerinin hiç hoşuna gitmedi.
Sosyal medyada konserin VDO’ları elden
ele dolaşmaya başlayınca bu etkinliğin Yahudilerin dışında başka çevrelerden de
tepki gördüğünü gözlemledim. Bu tepkiyi gösterenlerden birisi de gazeteci yazar
Sevan Nişanyan. Yavuz Bayraktar ile AHVALNEWS sitesinde bir telefon röportajı gerçekleştiren
yazar ilginç gözlemlerde bulunuyor. Naçizane bu söyleşi hakkında ben de kendi
fikirlerimi sizlerle paylaşacağım.
S.N. İbadet yerlerinde siyasi sloganlar
atılması, siyasi tavırların sergilenmesi bence temelde yanlış bir şeydir.
Bence de çok doğru. Büyükada sinagogunda
Türk Yahudileri böyle bir davranış sergilemişler midir? Hem evet, hem hayır.
Sevan Nişanyan’ın bu fikre kapılmasının sebebi konser sırasında İzmir Marşının
çalınması ve neredeyse orada hazır bulunanların hep bir ağızdan müzisyenlere
katılarak marşı coşku ile söylemesidir.
İzmir Marşı, Türkiye’de bu gün iktidar
karşıtı olan Atatürkçülerin sloganı haline gelmiştir. Dolayısıyla bu marş böyle
hep bir ağızdan söylenince siyasi bir tavır ortaya konmuş oluyor. Bu bakımdan
Nişanyan’a hak vermemek elde değil. Dini bir mekânda böyle bir siyasi gösteri
hiç uygun olmamış.
Ancak bence, Türk Yahudilerinin böyle
siyasi bir gösteriyi hem de dini bir mekânda önceden planladığına hiç kimse
inanmaz. Hatta böyle bir şey planlanmış olsa ve önceden işitilmiş olsa o
etkinliğe hiç kimse gitmezdi. Türk Yahudilerinin elbette siyasi görüşleri vardır
ama bunu asla sergilemezler. Dolayısıyla kendiliğinden o anda gelişmiş bu olay,
siyasi bir tavır veya bir slogan olarak algılanmaması gerekir. Türk Yahudileri hep
bir ağızdan sevdikleri bir marşı söylediler; hepsi bu, buna hiçbir anlam
yüklememek gerekli.
S.N. Sinagogda olanlar gerçekten insanın
içini kıyan bir görüntü. Çünkü samimi olmadığı her halinden belli. Bu olayı “biz vatanperver Türkleriz” izlemini vermeye
yönelik bir savunma refleksi olarak görmek lazım.
Nişanyan işte burada son derece
yanılıyor. Türk Yahudileri her zaman Atatürkçü oldular. Türkiye veya Türkiye
dışında Atatürk’ü sevmeyen Türk Yahudi’si neredeyse yoktur. Sinagogda böyle bir marşın çalınması doğrudur
veya yanlıştır, tartışılabilir, ama İzmir Marşı söylenirken Türk Yahudilerinin
samimiyeti yüzde yüzdür, gerçektir, işte bu tartışılamaz.
S.N. Sonuç olarak Türkiye Yahudileri
açısından evet, bu bir savunma hamlesidir. Yunanistan’da bu 30 Ağustos hadisesi
İzmir’in yakılması, İzmir Katliamı büyük acıyla hatırlanan büyük bir haksızlık
ve namussuzluk olarak hatırlanan bir hadise.
Ne haksızlığı ne namussuzluğu, ne
zamandan beri vatanını savunanlara namussuz deniyor. Sevan Nişanyan İzmir’de
zarar gören Yunanlı veya Rum birilerine rastlarsa onlara Yunan ordusunun İzmir’de
ne işi vardı diye sorsun. İzmir’in
yakılmasından Türkler mi sorumlu? Kim yurdunu işgalden kurtaran Türkleri
suçlayabilir?
S.N. Duyulursa ki Türk Yahudileri bariz
bir şekilde gayrı samimi olan bir tavırla böyle bir Türk şakşakçılığı işine
girişmişler, Yunanistan’daki Yahudiler ne hissedecekler? Türk Yahudileri bunu
hesaplamamışlar.
Sen ne diyorsun Sevan Nişanyan, Türk Yahudileri
30 Ağustos’ta Yunanlılar gibi matem mi yapsınlar? Elbette sevinecekler, elbette
zaferi kutlayacaklar.
Büyükada sinagogunda İzmir Marşını
söylemek Nişanyan’ın dediği gibi bir savunma hamlesi mi veya şakşakçılık mı,
bunu okuyucuların yorumuna bırakıyorum.
Yunanistan’daki Yahudi kardeşlerimizin
neler düşündüklerini bilmiyorum. Ancak bildiğim bir şey varsa hiçbir Yahudi
yaşadığı ülkeye ihanet etmez. Nişanyan Yunan askeri denize döküldü diye Türk Yahudilerinden
Yunanlılar gibi matem mi tutmalarını bekliyor? Elbette ki Türk Yahudileri de
yüzyıllardır yaşadığı ülkenin halkıyla birlikte sevinecek, bundan tabii ne
olabilir?
Son olarak şunu da söylemeden geçemeyeceğim,
bir Cami’de 30 Ağustos hutbesi okunurken Atatürk’ün ismi anılmazken, bir
sinagogda İzmir marşının bağıra bağıra söylenmesinden hiçbir Türk Yahudi’si
utanmaz… Keşke bu bir sinagogda olmasaydı…
Aaron Baruch
Kaynakça : Yavuz Bayraktar’ın Sevan Nişanyan
ile yaptığı röportaj
Ahvalnews
Sevan Nişanyan kimdir : Sözcü : https://www.sozcu.com.tr/2017/gunun-icinden/sevan-nisanyan-kimdir-cezaevinden-nasil-kacti-yunanistana-iltica-mi-ediyor-1948365/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.