“Dua eden insanlara saldırmak ne demek? Camiye saldırmak, caminin içine gaz bombası atıp kapıları kapatmak ne demek? Terörün dik alası. Vahşetin daniskası. İnsanlığın bittiği an.”
İnstagram
hesabına böyle yazmışsın Ayşe Arman. Biliyor musun, sen öldürdün. Şahsında benim
gibi pek çok insanın kafasındaki modern, münevver Atatürkçü müthiş Türk kadını
imajını öldürdün. Aç gözünü de dünyayı izle… Sadece satın alınmış sansürlü Türk
görsel ve yazılı basını izleyerek binlerce kilometre uzaktan İsrail-Filistin meselesi
hakkında fikir sahibi olabileceğini mi sanıyorsun? Şaşarım aklına…
Berlin’e
bak, Frankfurt’a bak, Roma, Redwood city, Bellevue, Los Angeles, Atlanta, New
York, Cleveland, Viyana, Kiev, Pittsburgh, Las Vegas ve diğer şehirlere bak…
İsrail bayraklarını gör… Bil bakalım neden bu şehirlerde İsrail bayrakları
açılıyor, neden İsrail’e destek veriliyor Ayşe Arman… Neden Avusturya meclis
binasına ve dış işleri bakanlığı binasına İsrail bayrağı çekiliyor?
Çünkü
dünya gerçeği görüyor. Sen niye görmüyorsun, Hamas terör örgütüdür. Hamas Gazze
halkına zulüm ediyor. Hamas Gazze halkına bağışlanan paraları silaha ve teröre
yatırıyor. Eğer bu paralar Gazze halkına ve ülkenin refahına harcansaydı Gazze bugün
Akdeniz’in Phuket’i olurdu.
Yukarıda
İnstagram hesabından aktardığım yazını yazmadan evvel birazcık baksaydın bu şer
yuvası toprakları Camp David pazarlıkları sırasında İsrail'in nasıl Mısır’a vermek
istediğini, fakat Mısır’ın kabul etmediğini bilirdin. Enver Sedat neredeyse masadan
kalkıyordu.
2005
Eylül’ünde İsrail belki barış olur ümidiyle Gazze’yi terk etti. Gazze'yi elleriyle Araplar'a verdi. Yahudi yerleşimciler
evlerinden İsrail ordusu tarafından zorla sökülerek atıldılar. Milyonlarca dolarlık
tesisler, evler, seralar Gazze’ye terk edildi. Hepsini mahvettiler, sonuçta bugüne
geldik. Al sana barış, 4 günde kafamıza atılan 2000 roket.
İsrail
ordusu dünyanın en namuslu ordusudur. Gazze’de çocuklar siviller ölüyor, doğrudur.
Bütün dünya gibi biz İsrailliler de kahroluyoruz. Ancak bu insanları canlı
kalkan olarak kullanıyorlar. Camileri okulları hastaneleri rampa ve cephanelik
olarak kullanarak bile bile sivil hedeflere 2 metre boyunda roketler atıyorlar. Üstelik
insanları kendilerine acındırmak için türlü hilelere baş vuruyorlar. Suriye’de
çekilmiş resim ve videoları sanki bu günmüş gibi yayınlıyorlar, çocuklara kanlı
makyaj yapıp sanki onları İsrail öldürmüş gibi servis ediyorlar. Bak linkini
koyuyorum izle…
https://www.facebook.com/bgatenyo/videos/4203898906342555
Ido Avigal
kimdir bilir misin? Hamas’ın onun evini hedef alarak attığı 2 metrelik roketle
öldü. Sadece 5 yaşındaydı. Annesi de hastanede hayatı için savaşıyor. Engelli oldukları için sığınağa kaçamayan iki İsrailli yaşlı kadın gibi, onlar da öldüler…Hamas
roketlerini sivil hedeflere bile bile atar. Gözünü aç Ayşe Arman, bilgin
olmadan fikrin olamaz…
Üstrelik de kimi destekliyorsun, değse içim yanmaz bari. Bu Filistinliler, bu Araplar ne zaman Türkiye lehinde oy kullandılar, I.Dünya savaşı sırasında yaptıkları mezalim şehit ettikleri Türklerin hatıralarına ne büyük bir kalleşlik.
Haa bir de camii, dua eden insanlar gaz filan dedin ya, bak sadece son üç günde İsrail’de Araplar, ya da Filistinliler, 8 adet sinagogu yaktılar, cayır cayır, Bir de Mescidi Aksa’nın haline bak. Resmini koyuyorum. Montaj filan değil ha, gerçek oğlu gerçek. Al sana camii. Gözünü aç Ayşe Arman.
Şimdi en baştaki resme bak Ayşe Arman, babasının mezarına sarılan bu çocuk Yahudi, ama önce insan, ona da yazık değil mi?
Şimdi Bodrum’da bayram tatilinin tadını çıkar, artık seni takip etmeyeceğim. Sen Ayşe
Arman’ı öldürdün…
İşte bütün dünya, sadece bir kaç resim... Daha çok var ama senin ilgileneceğini sanmıyorum, Gözün hiç bir şeyi görmüyor...
Senin El Aksan yerinde duruyor Sapasağlam korkma..
YanıtlaSilAma bizim Mabetlerimiz yakıldı kutsal kitaplarımız parçalandı dimi....
Başka yer yokmuş gibi Mabedimizin üzerine Cami yaptığınız için utanç içinde olmadığın belli.
Her neyse Tayyip i ve yandaş kanallarını izlemeye devam et.
Sokaktaki koyundan farklı olmadığın ortada.
ayşe arman da nemalanmaga mı başladı ne
YanıtlaSilMerhaba Aaron,
YanıtlaSilYukarındaki yazında bazı eksiklikler olsa da eleştirmeyeceğim. Esas eleştirilecek konu kişilere doğrudan hitaben onları eleştiren daha önceki içini dökme şeklindeki bazı yazılarının (Şalom gazetesi başyazarı İvo Molinas, Karel Valansi, Prof. Dr. Metin Sarfati için yaptığın gibi) aslında savunma hakkı için o kişilere ulaştırılması ve cevap verme haklarının tanınmasıdır. Aksi yani senin yaptığın etik değildir. Sen yazında birilerini suçluyorsun ancak onlar senin onları suçladığın yazını görmüyor.
Şimdi yukarıda Ayşe Arman'a hitaben onu eleştiren bir yazı yazdın, bunu da Moz.da da yayınladın, peki Ayşe Arman'ın bundan nasıl haberi olacak? Senin kişisel blokuna nasıl ulaşacak? Mümkün değil.
Ha daha öncekilerde olduğu gibi ben bu yazını ilgilisine gönderiyorum. Ayşe Arman'ın Hürriyet gazetesinde çalışırken bende o gazetenin ismini uzantı olarak içeren mail adresi vardı, tabi o gazeteden ayrıldıktan sonra o mail adresi kapanmıştır. Onun yerine aşağıda linkini verdiğim Ayşe arman'ın kişisel sitesine gönderdim, ayrıca gönderimin altına iki üç tane de bu konularda daha çok İsrael'e hak veren kişilerin konuştuğu linkleri koydum. Senin mail adresini de yazdım, gönderide benimki zaten var.
Artık sana veya bana yanıt verir mi bilmiyorum. Sana yanıt verirse bil ki senin yazını benim ona iletmem sayesinde olmuştur, yani Ayşe Arman her nasılsa kendiliğinden senin kişisel bloquna girip sana cevap yazmamıştır, mümkün değil.
Bilgin olsun & Hag Shavuot Sameah,
Av. Murat Ruben
https://www.armanayse.com/iletisime-gec/
Ne kadar akıllıca ne kadar yerinde bir karar olmuş. Ben de acaba bunun linkini twiter da Ayşe Arman'ı a etiketleyip mi paylaşsam diyordum
SilCok tesekkur ederiz Murat bey. Aaron bey instagramda Ayse Arman'i taglemis ve mesajini iletmis.
SilHag Shavuot Sameah
SilBu coğrafyada en geçerli şeydir
YanıtlaSilYahudi ‘ ye sövmek .
Bedavadır , zahmetsizdir , kolaydır .
Eğitim gerektirmez , konu hakkında bilgiye ihtiyaç duyulmaz .
Alakalı / alakasız her olumsuzluğu , ona bağlamak mümkündür .
Taraftar bulacağı ve karşılık görmeyeceği ,
objektif bakabilen insan bulamayacağı garantidir .
En azından hakkımızda ,
bu işimize yarıyor diye düşünüyorlarsa ,
ne mutlu bize .
Yanılıyorsunuz.
SilBu coğrafyada en geçerli şeydir
YanıtlaSilYahudi ‘ ye sövmek .
Bedavadır , zahmetsizdir , kolaydır .
Eğitim gerektirmez , konu hakkında bilgiye ihtiyaç duyulmaz .
Alakalı / alakasız her olumsuzluğu , ona bağlamak mümkündür .
Taraftar bulacağı ve karşılık görmeyeceği ,
objektif bakabilen insan bulamayacağı garantidir .
En azından hakkımızda ,
bu işimize yarıyor diye düşünüyorlarsa ,
ne mutlu bize .
Maalesef bu konuda hasbara eksikliği var.Yıllardır söylüyoruz yazıyoruz çiziyoruz. İsrael Büyükelçiliği basın ve medya kuruluşlarıyla irtibata geçip kendi tezlerini ve argümanlarını ortaya koysun.İsrael büyükelçiliğinde basın müşavirliği var ama bu konuda dişe dokunur bir çalışma yok.Ben sadece Twitter'da İsrael Türkiye'de (Israel in Turkey) hesabı altında bir yayın yapıldığını görüyorum, sınırlı sayıda kelimelerin bulunduğu Twitter mesajında böyle komplike konularla ilgili ne yazılabilir ki ?
SilBelirttiğim twitter hesabının linki aşağıda:
https://twitter.com/IsraelIstanbul
Av. Murat Ruben
Pardon yukarıda bahsettiğim twitter hesabı ismi yanlış oldu,doğrusu Israel in Istanbul imiş.Ancak link doğru...
SilAv. Murat Ruben
İsrail'in tarihi, coğrafi ve jeopolitik gerçeklerini bilen ve ailesinde Kutül Amare şehidi olan bir Türk olarak; Aaron Baruch'un tüm yorum ve düşüncelerine aynen katılıyorum.
YanıtlaSilMademki Unutulmaması gereken tarihi gerçek şudur : Türklerin en büyük düşmanları ARAP GÜRUHUDUR.
Yakın tarihimizde I. DÜNYA SAVAŞI, KIBRIS olayları ve 1974 harekatı, AZERBAYCAN - ERMENİSTAN Savaşları ve DOĞU AKDENİZ krizinde sergiledikleri söylem ve eylemler işbu gerçeğin en açık KANITLARIDIR.
Av. Cengiz Akıncı
İsrael , Gazze'yi barış karşılığında geri vermedi.Ariel Şaron'un başkanlığını yaptığı hükümetin İsrail adına anlaşmasız ve tek taraflı çekilme kararıdır.Bu kararı bugün bile hem İsrael solu hem İsrael sağı eleştirmeye devam etmekte. Ama bence doğru bir karardı. Anlaşma ile çekilmesi için anlaşma yapacak taraf bulmak zorunda kalacaktı ki öyle bir gerçeklik ne dün ne bugün mevcut değil maalesef.
YanıtlaSilİvo Molinas
Israel Gazzeden Ariel Sharon tarafindan Geri cekilmedi Gush Katiften Geri cekildi Gush Katie Gazzenin cevresindeki Yahudi yerlesim bolgesiydi Gazzeden Itzhak Rabin tarafindan Oslo anlasmasiyla cekildi
SilUyarın için teşekkürler Ivo Molinas, ancak Alberto'nun yazdıkları (hemen altta) daha doğru... Alberto, teşekkürler...
SilBu konuda İvo Molinas haklı, tek taraflı olarak Gazze'den çekilen 2005 yılında o tarihte başbakan olan Ariel Sharon tarafından gerçekleştirildi.Oslo anlaşmasında Gazze'den çekilmeyle ilgili bir husus yoktu.
SilBuyurun Wikipedia'nın bu gazze'den çekilmeyle ilgili linkindeki açıklamayı okuyun.
Av. Murat Ruben
"İsrail’in Gazze Şeridi’nden çekilmesi (İbranice: תוכנית ההתנתקותTokhnit HaHitnatkut), 2005 yılında, İsrail’in tek taraflı gerçekleştirdiği ve 21 yerleşim birimindeki yerleşimcilerle askerlerin, Gazze içinden tahliyeleridir. Çekilme 2003 yılında, Başbakan Ariel Şaron tarafından önerildi, hükümet tarafından 2004 yılında gündeme alındı ve 2005 yılında Çekilme Planı Uygulaması Kanunu olarak Knesset’te onaylandı[1]. Plan Ağustos 2005’te uygulamaya konuldu ve Eylül 2005’te tamamlandı. Hükümetin tazminat paketini ve 15 Ağustos 2005 mühletine kadar gönüllü olarak evlerinden çekilmeyi kabul etmeyen yerleşimciler, İsrail güvenlik güçleri tarafından birkaç günlük bir sürede evlerinden çıkartıldılar[2]. Bütün yerleşimcilerin tahliyesi, yerleşim birimlerindeki evlerin yıkılması ve güvenlik güçleri personellerinin çekilmesi 12 Eylül 2005 tarihinde tamamlandı[3]. Kuzey Batı Şeria’daki 4 yerleşim biriminin tahliyesi ve dağılması da on gün sonra tamamlandı. Gazze Şeridi’ndeki 21 yerleşim biriminde bulunan 8000 Yahudi yerleşimci, yeniden İsrail’deki başka yerlere yerleştirildiler. Yerleşimcilere ortalama 200,000 dolardan daha fazla tazminat verildi[4]. Çekilmeye rağmen, Birleşmiş Milletler, uluslararası insan hakları örgütleri ve birçok hukuk bilim adamı, Gazze Şeridi’nin hala İsrail tarafından askeri işgal altında tutulduğunu savunmaktadır[5]. Bu sav İsrail ve diğer hukuk bilim adamları tarafından kabul edilmemektedir[6]. Çekilmeden sonra, İsrail, Gazze’yi doğrudan kontrol altında tutmaya ve Gazze içindeki yaşamı dolaylı yoldan kontrole etmeye devam etmektedir. Gazze’nin hava sahasını, deniz sınırını ve Gazze’nin yedi kara geçiş noktalarını kontrol altında tutarken, sınırları içerisinde girilmesi yasak tampon bölgesi oluşturmuştur. Ayrıca Filistinli nüfus sicil kayıtları İsrail tarafından kontrol altındadır ve Gazze, su, elektrik, telekominikasyon ve diğer kamu hizmetleri için İsrail’e bağımlıdır[5][7].
Nüfusla ilgili endişeler ve İsrail tarafından kontrol edilen bölgelerde Yahudi çoğunluğunu koruma isteği, bu politikanın oluşturulmasında oldukça önemli bir rol oynadı[8][9][10][11] ve nüfusbilimci Arnon Soffer tarafından sürece dahil edildi[12]."
Yazının geri kalanı için link, ancak tarayıcıya taratmak veya googla girip orada linki yazmak gerekiyor.
https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0srail%E2%80%99in_2005_y%C4%B1l%C4%B1nda_Gazze%E2%80%99den_%C3%A7ekilmesi
Teşekkür ederim sevgili Murat..
SilBu da Nisan 2005 tarihli DW analizi:
İsrail Başbakanı Ariel Şaron’un Gazze Şeridi’nden çekilme planı, hayata geçirilmesine rağmen ülkesinde tartışmalara neden oluyor. Hükümet içinde de bölünmelere neden olan çekilme planıyla Şaron aslında ne planlıyor? Bu konuda uzmanlar farklı değerlendirmelerde
bulundu...
https://www.dw.com/tr/israil-gazzeden-neden-%C3%A7ekildi/a-2524058
"İsrail ordusu dünyanın en namuslu ordusudur..."
YanıtlaSilen namussuz ordusudur da demiyorum ama şu cümleyi yazabilen birinin başkalarını gerçeği görememekle itham etmesi kadar ironik birşey de bilmiyorum. Oldukça duygusal ve tam bir diaspora fanatizmine uygun objektiflikte bir yazı olmuş.