2023 yılında yaklaşık 90 Türkiyeli İsrail’e göç etti. Bugün
Türkiyeliler Birliği başkanı Ovi Oktay Gülerşen, yeni aliya yapan genç
insanları karşıladı. Belki şimdilerde Türkiyeli Yahudi gençler biri birilerini
örnek alıp eğitim için Hollanda veya başka Avrupa ülkelerini gidiyorlarsa da bazı
olumsuzluklara rağmen İsrail hala dünyadaki tek Yahudi devleti ve Yahudilere hiçbir
devletin tanımadığı ayırıcılıkları tanıyor. Dünyada İsrail kadar göç alan başka bir ülke
yok.
Aşağıdaki yazımı Haziran 2017’de yazmışım. Hala
güncelliğini %100 korumakta. Bazı sayılar ve bazı şartlar iyi yönde değişti hepsi
o kadar. Bir kere daha yayınlamak geldi
içimden…
GÖÇ ETMENİN İNANILMAZ MUCİZESİ…
Göç etmek çok zordur, aynen duvara toslamak gibidir.
Tosladığında hasarın ne kadar olacağı göç edenin, önce yaşına, sonra donanımına
ve parasına bağlıdır. Pek çok alışkanlığını terk edeceksin. Sabahları daha
erken kalkacaksın. “Oğlum, söyle bakayım şuradan bana az şekerli bir
kahve” günleri bitti. İklim farklı, yemekler
farklı, “ayıp ya da saygı” kavramı farklı, farklı oğlu farklı…
Bu yaşa kadar biriktirdiğin pek çok alışkanlığını terk etmek zorundasın…
3 yaşında, 5 yaşında İsrail’e gelen bir çocuk aylarla
ölçülebilecek kadar kısa bir zamanda bu ülkeye uyum sağlar. Çünkü o küçücük
yavruların biriktirdiği alışkanlıkları çok daha azdır. Üstelik o gencecik
beyinler sünger gibidir. Her şeyi hemen öğreniverirler. Yaş ilerledikçe
insanların bu yeni ülkelerine uyumu doğru orantılı olarak zorlaşmaya başlar.
Yine de eğitim çağında İsrail’e gelenler, uyum sorununu oldukça hafif
atlatırlar.
Bu ülkeye uyum göstermenin en büyük şartı lisandır.
Lisanı öğrenemedin mi sorun yaşarsın. Öğrenmekten kastım gazete okumak, haberleri
seyretmek, İbranice bilgisayar sürmek. Yoksa çat pat öğrenirsin bir şekilde. O
da zor ama oluyor işte.
Doğal olarak göç edenlerin en çok uykusunu kaçıran
konu, geçim meselesidir. Ne yapacaklar da eve ekmek getirecekler?
Demin dediğim gibi önce lisanı öğrenecekler. Sonra
ellerinde diplomaları olanlar mesleklerini İsrail’de icra edebilmeleri için
gitmeleri gereken kurslara katılacaklar. Bu kurslarda meslekleri ile ilgili
İbraniceyi öğrenmenin yanında, bu ülkede o mesleği yapabilecek yeterlilikte
olduklarını kanıtlayacaklar. Sonra da iş arayacaklar. Nasıl mı, iş ilanlarını
takip edecekler veya iş bulma siteleri var, oraya öz geçmişlerini koyacaklar,
sonunda bir yerle anlaşacaklar ve eve ekmek gelmeye başlayacak.
Ellerinde diplomaları olmayanlar ne yapacaklar? Yine
tekrar edeceğim, önce lisanı öğrenecekler, sonra hiçbir meslekleri yoksa
hızlandırılmış kurslara katılacaklar ve bir meslek sahibi olmaya çalışacaklar,
mesela aşçı, mesela berber, mesela şoför… Sonra yöntem aynı, iş bulma sitelerine
müracaat ve şansınız açık olsun.
Kursa da gitmeyenler ne yapacaklar, size de iş var
kardeşim, yeter ki şu lisanı öğrenin, korkmayın, kimse aç kalmadı, size de iş
var…
“Kendi işimi kuramaz mıyım?” Kurarsın
elbette. Burası özgür bir ülke. Ama zordur. Ticarette başaranların oranı
oldukça düşük. Mesleğin varsa daha kolay…
Bu ülkede iş bulma şansınız oldukça yüksektir.
Neredeyse diyebilirim ki bulamamanız imkânsızdır. Bakın İsrail ekonomisine ait
birkaç göstergeyi sizlerle paylaşayım:
2009 yılında 3850 şekel olan asgari ücret şimdi 5000
şekel. Ocak ayında 5300 oluyor. (Artış % 30) Buna karşılık enflasyon eksi...
2009 yılında kişi başına düşen gayrı safi milli hâsıla
27.800 dolar iken 2016’da 37 bin doları geçti. (Artış %34) 2017’deki dev start
up satışları ve doğal gazın ekonomiye katkıları ile 40, belki de 41 bin doların
üstüne çıkacak. İngiltere’yi, İtalya’yı geçtik. Bu sene muhtemelen Almanya’yı
yakalayacağız.
İşsizlik oranı 2009 yılında %7,8 iken şimdi %4,5 (Bunu,
“çalışmak istemeyenler var, esasında işsizlik oranı sıfır” diye
yorumlayanlar da var.)
Bu göstergeler geldiğiniz ülkede ne halde? Bir
düşünün. Bir de buradakine bakın. Sizce nerede iş bulmanız ve eve ekmek
getirmeniz daha kolay olacak?
Şimdiii, “öyle yazı yazmakla peynir gemisi
yürümüyor, asgari ücret 5000 şekel, kiraya mı, elektriğe mi, mutfağa mı,
hangisine yeter” diye soruyorsanız önce şunu kafanıza koyun ki bir
evde bir kişi çalışıyorsa geçim değil zor, neredeyse imkânsız. İki kişi
çalışacak. “Pekiii, 10 bin yeter mi?” Yetmez. Hele çocuklu
ailelere hiç yetmez. “Eeee, ne olacak?” hele bir başlayın, bir
iki sene içerisinde artışlar gelir, emeklilikler gelir, çocuklar büyür, daha
iyi bir iş bulursunuz, ne diyeyim, şansınız açık olsun…
Bakın arkadaşlar, İsrail son 10 senede yukarıdaki
göstergelerden de anlaşılacağı üzere çok hızlı, hatta müthiş bir gelişim
gösterdi. Bu gelişim ilimle, bilimle oldu. İsrail AR-GE de dünya lideri.
Üniversite mezunu olmak bile artık yetersiz kalıyor, mastır lazım, doktora
lazım, belki ikinci bir üniversite lazım. Öyle “ne iş olsa
yaparım abi” ile iyi para getirecek bir iş bulmak bu memlekette çok
kolay değil. Önce kendini bir tart kardeşim, sen nesin, mesleğin ne tahsilin ne
kaç lisan bilirsin, deneyimin ne inan ki kıymetin ne ise burada fazlasını
bulacaksın. Hiç birisi yoksa yine de iş bulacak eve ekmek getireceksin ama ona
göre artık, şansın açık olsun…
Bu ülkeye son yıllarda belki bir milyon Rus geldi.
Adamların büyük çoğunluğu okumuş. Üniversite mezunu, inanılmaz çalışkanlar. Bu
adamlar İsrail’in demografisini değiştirdi. Banka ATM’lerinde bile birinci
lisan İbranice, ikinci Arapça, üçüncü Rusça, İngilizce dördüncülüğe düştü.
Ruslar her yerde, az paraya kanaat ediyorlar, hiç şımarık değiller ve inanılmaz
çalışkanlar. Onlar varken iyi iş bulmak daha da zorlaşıyor. İsrail’de bedava
para yok. Hoş, bugün Türkiye’de de bedava para yok ya o da başka mesele…
1980 yılının başları. Türkiye’de sağ sol çatışmaları
yüzünden her gün 20’den fazla insanın öldüğü karanlık günler. Bir arkadaşım
Aliya (İsrail’e göç) kararı alıyor. “Orada ne yapabilirim” diye
önce bir keşif gezisi için İsrail’e geliyor. Hiçbir şey bulamıyor ve bir karara
varamadan kös kös geriye dönüyor. Eve varınca karısı ona ne karara vardığını
soruyor ve cevabını beklemeden diyor ki “ben iki oğlumu burada büyütmek
istemiyorum, elektrikler kesik, kaloriferler yanmıyor, su yok, asansör çalışmıyor,
sabaha kadar kurşun sesleri dinmiyor, gidelim, ne olursa olsun gidelim.” Ve
kısa zamanda toparlanıp İsrail’e göç ediyorlar. İlk önce dil öğrenmek için ulpana
(lisan okulu) yazılıyorlar. Ulpan bitmeden karısı arkadaşıma müjdeyi
veriyor. “Hamileyim.” Arkadaşım daha şoku üstünden atamadan
esas haber geliyor. “İkiz geliyor…”
Bu arkadaşım, Türkiye’de iktisat fakültesini
bitirmişti. Ancak İsrail’de acele para kazanması gerektiği için mesleki
kurslara devam edemedi. Dolayısıyla mesleğini yapamadı. Ne mi yaptı? Bakkallık
da yaptı, kasaplık yapıp tavuk da yoldu, tekstili de denedi, hatta pazarcılık
bile yaptı. Karı koca savaş da gördüler, zorluk da çektiler ama 4 tane aslanlar
gibi evlat yetiştirdiler. Hepsi üniversitelerini bitirdi. Hepsi esaslı meslek
sahibi oldular, hepsi evlendiler. Bugün arkadaşımın 9 torunu var. Cuma
akşamları evde bazen 20, bazen 25 kişi birlikte Shabat yapıyorlar. Zenginlik
budur. Yaradan onları korusun. Allah’ım onları nazarlardan saklasın. Kol
hakavod. Bu memlekette kimse aç kalmaz.
Peki, arkadaşlar bu çektiklerimize ya da
çekeceklerimize değer mi? Değer. Hem de nasıl. Çocuklarımız için her şeye
değer. Torunlarımız için her şeye değer. Bir nesil kendini harcayacak. Onlar
için bu zorlukları biz çekeceğiz, sonra onlar rahat edecek.
Göreceksiniz ki sevgili kardeşlerim, göç ettikten
birkaç sene sonra her şey yoluna girecek. O zaman içinizdeki 3 bin yıllık
Yahudi genleri uyanmaya başlayacak. Bir gün İsrail bayrağının önünden geçerken,
başka bir gün Atikva’yı (İsrael ulusal marşı – umut) dinlerken bir hoş
olacaksınız, gözleriniz nemlenecek. Kendi topraklarınızda yaşamanın, ülkenizle,
milletinizle gurur duymanın inanılmaz hazzını yaşayacaksınız. Bunun bir mucize
olduğunu düşüneceksiniz.
Bruhim abayim ah şeli. Hoş geldiniz kardeşim. Mazal
tov. Şansın açık olsun!
Aaron Baruch (Ankaralı)
ARON HOCAM MUHTESEM YAZI.MESLEGIOLMUYAN 5300 SEKELE ASGARI UCRETE CALISACAK , MESLEK SAHIBI GELMEK SART, YADA T.C DE YAHUDILERIN BASIT GORDUGU , CALISMA BAKANLIGININ AYLIK UCRET ODEDIGI, MARANGOZ TORNACI OTELCILIK DEPOCO ISLETMESI LOGISTIK KURSUNA GIDENIN IS BULMA IMKANI YUKSEK . MESLEK SAHIBI ,KAMU OYUNDA ISE GIRMEYE CALISMALI .YOKSA ISRAELIN TAS ORENI ONU SOMURUR .KAMU OYUNDA SENDIKANIN HIMAYESINDE SOZLESMELI CALISIR EMEKLILIGIDE REFAHLLIK ICINDE GARANTILER ,
YanıtlaSil