6 Nisan 2019 Cumartesi

YILMAZ ÖZDİL, SEN NEYE SEVİNDİN, ANLAYAMADIM…







Yazılarını devamlı takip ettiğim Türkiye’nin en çok okunan yazarı Yılmaz Özdil, 31 Mart seçimlerinden sonra çok sevinerek 25 SENELİK GECE başlıklı süper bir yazı yazmış.

Yılmaz Usta, yazın şahane, her zamanki gibi yazının üslubu, dili, akıcılığı süper, okuru içine çekiyor, okuyucu senin sevincini elle tutulur bir şekilde hissediyor. Ustalığına hayranım, yazılarının müptelasıyım. Ama bu yazını anlayamadım Yılmaz Usta…

Sen bu seçim sonuçlarının nesine sevindin, ben onu anlayamıyorum. CHP, Türkiye’nin üç büyük ilinde büyük şehir belediye başkanlığını ve başka illerde de belediye başkanlıklarını kazandı. Eyvallah. Sen bunu Türkiye’de iktidar değişikliği olarak mı yorumluyorsun? Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AKP’nin oyu % 43, bu seçimlerde % 44. CHP’nin oyları ise 2018’de % 23, şimdi % 30. Bu gün seçim olsa AKP yine silip süpürür, lanetli ortağıyla birlikte yine iktidar olur, CHP’de, sen de ümitlerinizi yine bir başka bahara ertelersiniz. Üstelik kazanılan büyükşehir belediye başkanlıklarında da CHP başarılı olamayacak. Çünkü belediye meclislerinde çoğunluğu AKP ve lanetli ortakları kazandı. Dün Erdoğan açık açık tehdit etmeye başladı bile.

Çalışma yaparken onaylar meclisten geçecek. Komisyonlar kurulacak, ben başkanım, istediğim gibi kurarım diyemezsin. Burada da bir gerçek var, her şeyden önce bir belediye başkanının kendi belediye meclisinde sırtını dayayacağı bir ekip yoksa bu bütçeleri çıkaramaz.

Büyük bir ihtimalle CHP, belediye başkanlıklarını kazandığı illerde AKP ve Erdoğan’ın taş koymaları yüzünden başarılı olamayacak.  Fatura da CHP’ye kesilecek.

Bak Yılmaz Usta, bu bana neleri hatırlattı.

1977 de genel seçimlerde aynı bu gün olduğu gibi CHP oylarını % 8 arttırmış 213 milletvekili çıkarmıştı.  Sokaklar “Karaoğlan, Karaoğlan” diye inliyordu. Ama yine de o zamanlar 450 koltuklu TBMM’de çoğunluğu olmadığı için hükûmeti kuramıyordu. Detaylarını uzun uzun anlatmayacağım bir dizi olaydan sonra Ecevit, Demirel’in lideri bulunduğu Adalet Partisinden 12 milletvekilinin her birine bakanlık rüşveti vererek kendi partisine transfer etti ve hükûmeti kurdu. Bu olay Türkiye siyasi tarihine kara bir leke olarak Güneş Moteli adıyla  geçti. 

Sonra neler oldu hatırlıyor musun Yılmaz Usta, CHP’nin inanılmaz beceriksizliği yüzünden Türkiye çok zor günler yaşamaya başladı. Yakıt olmadığı için evlerde kaloriferler yanmadı. Küçük çocuklarımı ısıtabilmek için evde salonun ortasına odun sobası kurdum. Arabama benzin alabilmek için sabah beşte kalkıp sıraya giriyordum. Sigara, margarin röntgen filmi ilaç yoktu. Hastalar hastanelerde ölüyorlardı. Günde altı saat elektrik kesintisi vardı. Su yoktu, evlere günde ancak sabah akşam ikişer saat su verilebiliyordu. Rahmetli babam CHP’yi kastederek yıllardır söylediği tekerlemeyi tekrar ediyordu.

“Geldi İsmet, gitti kısmet…”

Senin iktidara gelebileceği ümidiyle sevindiğin CHP bu işte…Bana kalırsa CHP’nin Türkiye’ye ettiğini Yunan bile etmemiştir.

Yukarıda bahsettiğim dönemde Avrupa Birliği, Türkiye ile Yunanistan’ı Avrupa Birliğine davet eder. Kendince bir sürü sebepler yaratan Ecevit teklifi kabul etmez. Oysa Yunanistan birliğe girecek ve veto hakkı kazanacaktır. Ecevit tarihi fırsatı kaçırır. Türkiye, AB ile ilişkilerini, 28 Aralık 1978 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararıyla dondurur. 1 Mart 1979 tarihinde Türkiye’ye gelen Yunanlı gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Bülent Ecevit, “Yunanistan’ın Ortak Pazar’a katılması konusundaki tutumunuzu sorabilir miyim?” şeklindeki soruya, “Bunu Yunanistan’ın kendi sorunu olarak görüyoruz. İyi şanslar diliyoruz” cevabını veriyordu.

Yunanistan AB’ne girer, Türkiye girmez.

Bu gün Türkiye’nin başında bir Kıbrıs sorunu varsa bu da tamamen CHP ile Ecevit’in beceriksizliği ve krizleri idare edemeyişi yüzündendir. Sorunu savaş ile çözmeye kalkmış Türkiye’nin sırtına taşımakta çok zorlanacağı bir yük yüklemiştir.

Senin iktidara gelebileceği ümidiyle sevindiğin CHP bu işte…Bak sana başka yaşadığım ve senin de bildiğin bir olayı hatırlatayım Yılmaz usta.

1964 yılında Türkiye’yi 28’ci hükümet idare ediyordu. Başbakan, İsmet İnönü idi.  Hükümet, Kıbrıs’ta cereyan eden olaylara tepki olarak ani bir karar aldı. Bütün Yunan tebaalıları 15 gün içerisinde yanlarına yalnız 20 dolar ve 20 kilo alarak Türkiye’yi terk etmeleri emrini verdi. 12 bin Yunan tebaalı Rum ve Yahudi sınır dışı edildiler. İnanılmaz acılar çektiler. TC hükümeti bütün varlıklarına el koydu. Hatırlar mısın?

Senin iktidara gelebileceği ümidiyle sevindiğin CHP bu işte…

1934 Trakya pogromu ile o bölgede yaşayan Yahudilere inanılmaz acılar çektiren CHP bu işte.

1941’de gayrimüslimleri 20 sınıf birden askere alarak kimilerinin ölmesine, kimilerinin işlerini ve servetlerini kaybetmelerine, aylarca işkence çekmelerine sebep olan CHP bu işte.

Varlık vergisiyle Türkiye’de yaşayan gayrimüslimlerin servetlerine çöken CHP bu işte.

Sen bu CHP’nin iktidara gelebileceğini ümit edipte  mi seviniyorsun?

Senin yazılarını çok seviyorum ama seni anlamıyorum Yılmaz Usta…

Kal sağlıcakla…

Aaron Baruch  (Ankaralı)




KAYNAKÇA:

Güneş Motel Olayı



Avrupa Yolunda Kaçırılan Fırsatlar

24 Haziran 2018 İttifak Seçim Sonuçları

31 Mart Yerel seçim sonuçları SABAH

Yılmaz Özdil’in yazısı: 25 senelik gece…

https://www.istanbulgercegi.com/gazete-yazarlari/yilmaz-ozdil/25-senelik-gece_193598.html


3 yorum:

  1. Cok dogru tebrikler.Al birini vur otekine.

    YanıtlaSil
  2. Uno maz perro de otro . Kendimize guvenelim ...

    YanıtlaSil
  3. Yüzeysel ve düz mantıkla bakarsan anlayamazsın tabii ki.Uzun lafın kısadı bu bir "süreç"tabii ki doğru yönetilebilinirse.

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.