Belki yukarıdaki, satırları okuduğunuzda
bunları yazdığım için beni aşırı milliyetçilikle suçlayacaksınız ama bunu
yapmayın. Çünkü bu kanıya varmam için okuduklarımı ve dinlediklerimi yazan
İsrael’de görevli birTürk doktor… Okuyun bakalım…
“Herkes Güney Kore ile Almanya’dan
söz ediyor, bu ülkeleri örnek gösteriyor.
Dikkatle izlenmesi gereken ülkelerden biri de İsrael olmalı. Şu ana kadar 3,035 vaka belirlenmiş. 10 kişi hayatını kaybetmiş. Günde 5 bin dolayında test yapılıyor.
Türkiye’de daha dün ilk kez 5 bin test yapıldığı ve bizim 84 milyon olan nüfusumuza karşın İsrail’de 8 milyon 620 bin kişi yaşadığı düşünüldüğünde, neden “dikkat” dediğim zaten ortaya çıkıyor! Fakat dahası var. Onu da Türkiye’den İsrail’e gitmiş, oraya yerleşmiş halen Kudüs’te doktor olarak çalışan Ata Maden anlatıyor:”
Dikkatle izlenmesi gereken ülkelerden biri de İsrael olmalı. Şu ana kadar 3,035 vaka belirlenmiş. 10 kişi hayatını kaybetmiş. Günde 5 bin dolayında test yapılıyor.
Türkiye’de daha dün ilk kez 5 bin test yapıldığı ve bizim 84 milyon olan nüfusumuza karşın İsrail’de 8 milyon 620 bin kişi yaşadığı düşünüldüğünde, neden “dikkat” dediğim zaten ortaya çıkıyor! Fakat dahası var. Onu da Türkiye’den İsrail’e gitmiş, oraya yerleşmiş halen Kudüs’te doktor olarak çalışan Ata Maden anlatıyor:”
• İsrael dünyada en erken ve
isabetli önlemleri alan birkaç ülkeden biri. Şu an burada yapılan (çoğu sadece
burada olan şeyler de değil) ve bizim de hızla uygulayabileceğimiz çok şey var
bence.
• İsrael Sağlık Bakanlığı’nın bu
süreçte geliştirdiği, “HaMagen-Kalkan” diye bir uygulama var.
Konumunuzu takip edip eğer tanı konan bir korona hastası ile son 14 günde
yolunuz kesiştiyse size bildirim gönderiyor. (Doğrudur, ben kullanıyorum,
müthiş bir şey.A.B)
• Bakanlığı herkese açık telegram
hesabından her gün kaç test yapıldı, kaç şüpheli, kaç karantina, kaç hasta,
konumları, yaş grubu, risk faktörleri her türlü ayrıntıyı paylaşıyor. Fake
bilgiler anında yalanlanıyor.
• Bakanlık tarafından sürekli
güncellenen, ülkedeki tüm vakaların ve ev karantinasındaki kişilerin konumunu,
sayısını, geçmişini gösteren ve sokağına kadar zoom yapabilen 2 resmi harita
mevcut.
• Gelirlerinden olanlara aylık “işsizlik
maaşı” yolu açıldı. Bu miktar ülkedeki ortalama maaşın altına düşemiyor
(asgari ücretin 1.5-2 katı).
• Bize arabalarımıza koymamız
için “şu hastanede doktordur” yazısı verdiler. Polis noktalarında
işaretsiz araçlar ara ara durdurulup dışarıda olmalarının sebebi soruluyor.
• Otobüslerin yarısı durdu,
kalanına devlet onaylı işlere gitme amacı dışında binilmiyor (kontroller
mevcut). Aksam 8’den sonra toplu taşıma yok. Ön kapıdan biniş yasak, Şoför
yakınına oturulmuyor.
• Virüs 1 ay önce geldi buraya ve
hemen karantinalar, uç önlemler başladı. Başbakanın bizzat açıklama yapmadığı
bir gün hatırlamıyorum. Kimse anlam veremiyordu başta tabii. Daha Çin dışında
vaka yok sayılırdı.
• BURAYA DİKKAT: Bir ülkede vaka artışı varsa GERİYE DÖNÜK 14 gün karantina uygulaması
yapıldı. Mesela Avusturya daha 100 vakası bile yokken listeye alındı ve o gün
Viyana’dan 12 GÜN ÖNCE dönmüş stajyerim aranıp 2 gün sonra hastaneye dönmek
üzere günün ortasında evine yollandı,
• Bölüm başkanım profesör 2.5
hafta önce Fransa’daki konferanstan geldiğinde 14 gün karantinaya alındı.
Fransa bu listeye alındığında oradaki toplam vaka sayısı daha 200-300’dü.
Güldük, dalga geçtik abartılıyor diye, sonuç ortada…
• İlk karantinalardan itibaren
karantinaya alınan insanların evlerine gelişi güzel zamanlarda görevliler
yollandı. Kişi evde mi diye kapıda kimlik ve ateş kontrolü yapıldı.
• Burada da aşırı dindar kesim
karantinaya uymadı, zaten vakaların büyük kısmı onların yaşadıkları yerlerden.
1 hafta içinde dini eğitimler yasaklanıp, sinagogda 150 kişilik düğün yaptı,
diye bir haham ve gelinin ve damadın babaları gözaltına alındı vs ve büyük
kesim evine döndü.
•Tartışmalı nokta: Yeni çıkan bir yasayla istihbarat yalnızca sağlık
bakanlığının şüpheli kabul ettiği karantinadakilerin konumlarını
telefonlarından izliyor.
• Hastanede doktorlardan sekreterlere, güvenlik görevlilerinden temizlik
elemanlarına kadar corona senaryolarına karsı özel eğitim almaya başladık.
Hastane içerisinde zaten 1 aydır olağanüstü hal var, kuş uçmuyor.
• Neler yeni: Tüm işyeri sahiplerine kapıda ateş ölçme zorunluluğu… Özel
durumlar dışında evinden 100 metre çıkış izni… Taksilerde tek yolcu, cam açık…
• Şu an dünyanın her tarafından tüm İsrail vatandaşları halen buraya akın
ediyorlar, buradan ülkelerine geri çağrılan yabancılardan kimse ise dönmek
istemiyor.
• Kendimi güvende hissediyorum. Burada bulunan tanıdığım kimse için
endişelenmiyorum. Sağlık Bakanlığı bana sağlık çalışanı olduğum için muayene +
test uyguluyor, elimin altında hastalarıma uygulayabileceğim sınırsız test var,
maske vs malzeme sıkıntım ufukta bile görünmüyor.
•En büyük derdim Türkiye. Hayatım boyunca biriktirdiğim bütün sevdiklerim
orada. Hastalanırlarsa yüksek ihtimalle iyileşeceklerini biliyorum ama onlara
bir şey olmasından korkuyorum.
Kol
HaKavod İsrael…
Liderlerimize
güveniyorum. Bizi inşallah bu savaştan da muzaffer çıkartacaklar…
DAYAN
İSRAEL, HAYATTA KALMAK İÇİN EVDE KAL…
Aaron Baruch (Ankaralı)
Kaynak:
ÇOK BEĞENDİM FAKAT İSRAİLDE BİR TABİR VARDIR ÇOK ZOR İMKANSIZ AMA BİZ YAPARIZ HUTSPANİM
YanıtlaSilEyvallah kuzen
SilDünyadaki herkes için sağlık dilerim. Lâkin nüfus oranına bakarak, bir mucizeden bahsetmiş olmuyorsunuz aslında. Nerede Dünya ülkeleri nüfusu, nerede 8 küsür milyonluk Israil? Nerede 80 küsür milyonluk Türkiye? Yine de sağlıklı günler.
YanıtlaSilBir mucizeden bahsediyorum ama sanırım iyi anlatamadım, ya da doktor iyi anlatamamış. İsrael 9 milyon nüfusu ile günde 5-6 bin test yapıyor, Türkiye 83 milyon nüfusu ile bu sayıya ulaşamıyor, ya da yeni yeni bir gün evvel ulaşıyor. Homet Magen aplikasyonu ile covit19 virusu bulaşmış birine yaklaştığımda telefonum bana bilgi veriyor. Google Map bana evimin numarasına kadar gösterdiği haritada bana en yakın hastalık bulaşmış insanın adresini gösteriyor. Mossad her ev karantinasında olanı tek tek 7/24 kameralar ve cep telefonundan takip ediyor. Daha çok şey var... Mucize mi değil mi nereden baktığına bağlı galiba...
SilBakın tekrar söylüyorum, bahsettiğiniz olay çok güzel olmakla birlikte nüfusun az oluşu ile ve refah seviyesi ile alakalı. Mantık olarak 10 çocuklu bir aile mi daha iyi geçinir? 2 çocuklu bir aile mi? Eşit şartlarda değil. Özellikle Türkiye gibi üretmeyen, sadece tüketen bir ülke ise aynı koşullar da bakamayız. Sağlıcakla kalınız.
YanıtlaSil