23 Mart 2019 Cumartesi

TÜRK YAHUDİLERİ ERDOĞAN’IN REHİNESİ Mİ?









Amerikan İşletme Enstitüsünde yerleşik bir bilgin olan eski Pentagon görevlisi blog yazarı Michael Rubin 15 Mart 2019’da Washington Examiner’da yayınlanan yazısıyla Türk Yahudilerini  tedirgin etti.

Yazısında Erdoğan’ın konuşmasından alıntı yaparak TC. Cumhurbaşkanının:
Do not provoke, Erdogan said before noting that, he had not yet taken any action against Turkish Jews or their houses of worship.
Kışkırtma!  Türk Yahudilerine ve ibadethanelerine karşı henüz her hangi eylemde bulunmadık”  dediğini yazıyor.

Henüz kelimesinin altını çizdim. Çünkü Erdoğan henüz demedi.

Michael Rubin’in alıntı yaptığı, Pursaklar’da Erdoğan’ın Netanyahu’ya cevaben yaptığı konuşmanın o kısmı ise aynen şöyle:
“Tahrik etme, biz bu ülkede hiçbir Musevi’ye zulüm etmedik, hiçbir sinagoga kalkıp ta sizin yaptıklarınızı yapmadık. Bizi tahrik etme. Biz bu oyuna gelmeyeceğiz, ama hesabını uluslararası arenada size soracağız. “

Olmadı Michael Rubin, senin aktardığın ile Erdoğan’ın söylediği birbirinden farklı. Sen “Erdoğan henüz bir eylem yapmadığını söylüyor” diyorsun. Senin yazından  henüz bir eylem yapmadık, ama bizi tahrik etme, eğer bizi tahrik etmeye devam edersen yaparız” anlamı çıkıyor. Bu söylemde resmen tehdit algılanıyor. Türk Yahudileri son derece tedirgin oldular.  

Oysa Erdoğan tam tersini söylemekte, diyor ki: Biz bir eylem yapmadık, bizi tahrik  etme,  bu oyuna gelmeyeceğiz, (yani bir eylem yapmayacağız) ama hesabını uluslararası arenada size (İsrael’e) soracağız. “


Senin yazdığın ile Erdoğan’ın söylediği birbirine çok benzemekle beraber anlamları taban tabana zıt. Ne kadar Türkçe biliyorsun, Türkçeye ne kadar hâkimsin, ya da bu yazıyı sana kim tercüme etti bilmiyorum ama araya TC. Cumhurbaşkanının söylemediği bir kelimeyi katarak bütün manayı değiştirmek en azından etik değil.

Böyle şeyleri yazmak da okumak da çok dikkat ister. Şeytan detaylarda gizlidir. 

Yazındaki bir başka saçmalıkta, Türk Yahudilerinin ironik bir şekilde zamanında kovuldukları İspanya ve Portekiz’e göç ettiğini yazmışsın.

Hayır efendim, ilgisi yok. İspanya ve Portekiz hükumetleri, kim bilir kendilerinin hangi menfaatleri için Sefarad Yahudilerine, ülkelerinin vatandaşı olma ve dolayısıyla pasaport alma hakkı tanıdılar. Avrupa’da vizesiz dolaşabilmek ve üniversite eğitiminde kolaylıklara sahip olabilmek için pek çok Türk Yahudi’si bu pasaportlardan birisine sahip oldu. Belki münferit bir iki ailenin dışında bahsi geçen ülkelere göç eden Türk Yahudi’si yok.

Mıchael Rubin, Türk Yahudileri zaten TC. Cumhurbaşkanının söylemleri yüzünden, İsrael, Türkiye arasındaki her problemde hedef gösterilmelerinden ötürü son derece tedirgin. Onun bu söylemleri yüzünden Türkiye’de Yahudi karşıtlığı dünyada hiçbir ülkede olmadığı kadar yüksek oranda.  Bir de basında böyle anlamı değiştirilmiş yazılar çıkınca, tedirginlik tavan yapıyor. 

TC. Cumhurbaşkanı da, sağ olsun, her seçim döneminde olduğu gibi yine elinden geldiği kadar İsrael’e, Netanyahu’ya giydiriyor. Sayın Erdoğan, sen de lütfen oyunu arttırmak için Türk Yahudilerini daha fazla tedirgin etme. Onlar senin rehinelerin değil. Zaten bundan evvel kazandığın pek çok seçim gibi bunu da sen kazanacaksın. Bu söylemlere ihtiyacın yok. Artık zaten topu topu on bin civarında kalan ve yaş ortalaması da oldukça ileri bu insanları daha fazla huzursuz etme lütfen.

Cümleniz esen kalın.

Aaron Baruch   (Ankaralı)


Michael Rubin’in yazısının tam metni:
TC. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Pursaklar’daki konuşması:










1 yorum:

  1. Super bir yazı, herbir cümlesi ne kadar geçek ve doğru!👍Tebrikler👏 Yüreğine kalemine sağlık🙏 Bütün yazılarınızı zevkle okuyor ve takip ediyorum!💐💐💐

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.