1 Şubat 2020 Cumartesi

YÜZYILIN BARIŞ PLANI...




Trump ve Bibi, İsrael ile Araplar arasındaki yaklaşık 100 senelik gerilimi bitirmek amacıyla hazırlanan “YÜZYILIN ANLAŞMASI” adı altında hazırlanan barış projesini Beyaz Saray’da basına açıkladılar. Bu planın hayata geçmesi mümkün mü?

Bence mümkün değil. Bu ya da başka bir barış projesinin hayata geçebilmesi için Arapların düşünce tarzlarının  tepeden tırnağa değişmesi lazım. Başka ülkelerden aldıkları yardım (!) paraları ile teröristlere açık açık maaş bağlayan bir devlet olabilr mi? Böyle bir devletle barış yapılabilir mi?

Bugüne kadar İsrael ile Araplar arasında düşünülen barış projelerinde hiç bir zaman bir yaptırım maddesi yoktu. Bu sefer var. Bir yandan Avrupa Birliği “bizim sana verdiğimiz paralarla teröristlere maaş vermeye devam edersen bu yardımı keseriz” diyerek Arapları barış yapmaya zorlarken diğer taraftan ABD “kabul ederseniz 50 milyar dolar geliyor” diyerek ödül vaad ediyor.

Bu arada unutulmamalıdır ki Araplara yardım eden ülkeler bunlardan bıktı. Ver ver ver nereye kadar? Bu gün artık yüksek teknolojilerle ne zaman nerede ne olduğunu artık herkes görüp öğrenebiliyor. Yani yok artık “İsrael bana saldırdı” diye feryat figan ağlayıp şikayet etmek… Önce Abu Mazzen (Mahmut Abbas) oturduğu sarayı, 100 milyon dolarlık servetini açıklasın. Klasik Arap lideri… Bahşiş geçerlidir…

Araplar’ın ekonomisi berbat vaziyette. İhracatları 1.5 milyar dolarken ithalatları 6 milyar dolar, işsizlik ise  % 26. İnsanların gelir kaynağı TERÖRİZİM. Yahudilere karşı eylem yapanlara, yakalanıp hapse girenlere, yaralanlara, ölenlere maaş bağlanıyor. Hatta İsrael tarafından cezanlandırılarak evleri yıkılanlara yeni ev veriyorlar. İsrael böyle bir terörist devleti yanıbaşında istemiyor. Oslo sürecinde, barış için pek çok taviz veren İsrael bunun  çok zararını gördü. İsrael’in verdiği silahlarla İsraellileri öldürdüler. İsrael yanıbaşında bir terörist devlet daha istemiyor. Yeteri kadar “perro” (köpek) var. Savaşsa savaş, İsrael’I korkutmak kolay değil…

Yeruşalayim konusunu devamlı kaşıyarak İslam ülkelerinden destek arayan Filistin yönetimi, İsrael’in ebedi başkentine hiç bir zaman sahip olamıyacağını bildiği halde bu konuyu barış için birinci şart olarak ileri sürmesi, çözümsüzlüğü çözüm olarak görmelerinin ispatı.

Beklenildiği gibi  Filistinlilerden daha çok Türkiye “istemezük” diye bağırıyor.  Bre sana ne?

“Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir.”
Neden?
“Çünkü İslamın ilk kıblesidir”

Yalan, Mescid-i Aksa en uzak mescit olduğunu İslam ilahiyatçıları yıllardır haykırıyor. Yeruşalayim (Kudüs değil, Yeruşalayim) Kuran’da bir kere bile anılmazken Tevrat’ta 699 kere ismi geçer. Yahudiler sürgünde oldukları her gün namazlarında Yeruşalayim’I andılar. Her pesah bayramında binlerce yıl, “bu sene burada seneye Yeruşalayim’de” diye dua ettiler. İsrael’e gelin “İr şel David” (David’in –Kral Davud- şehri) hala mevcut kalıntılarını görün. Dünyada gelmiş geçmiş hiç bir millet, hiç bir ırk toprağına bu kadar bağlı kalmamıştır… Açıkça ifade edeyim, İran gibi, Türkiye gibi ülkeler, iç meseleri ile uğraşmak yerine halkın dikkatini  başka noktalara odaklamak için böylesi suni gündemler yaratıyorlar. Kudüs (!) mitinglerinde o alandaki halka sormak lazım, “Kudüs neresidir?” diye. Eğer % 20’si bilirse büyük başarı…

Bir diğer büyük problem de, bu güne kadar bütün barış projelerinde en büyük sorunlardan  biri olan mülteciler sorunu. Araplar, bugün İsrael sınırları içerisinde kalan taşınmazlarını geri istiyorlar ya da tazminat talep ediyorlar. Sanki, Araplar, Yahudilere sürüldükleri, terk etmeye zorlandıkları Arap ülkelerindeki trilyonlarca dolar tutarındaki taşınmazlarının bedellerini ödediler de şimdi İsrael’den bunu talep ediyorlar. 1948 de o zamanki adıyla Milletler Cemiyetinin (Birleşmiş Milletler) planını kabul edip gitmeseydiniz… Topraklarınızı satmasaydınız... Toplam nüfusu 800 bin kişi olan İsrael  milletini yok etmeye kalktınız. Mısır’ı da, Suriye’si de, Irak’ı da, Lübnan’ı  da hep beraber, kurulduktan 6 gün sonra saldırdınız… Ama başaramadınız. Şimdi bu yenilginizin tazminatını mı istiyorsunuz? Yok öyle şey… Savaşsa savaş… İsrael’I korkutacağınızı mı zannediyosunuz?

Son olarak şu kadarını söyliyeyim ki; İsrael’de sokaktaki halk bu planın başarıya ulaşacağına inanmıyor. Ben de inanmıyorum. Fakat bu sefer Araplar’a, belki İslam ülkelerinin bazıları da dahil, ABD ve Avrupa hayır demenin bedelini ödetecekler...

Esen kalın.

Aaron Baruch (Ankaralı)

Kaynakça:








2 yorum:

  1. AARON KARDEŞ AYNI FİKİRDEYİM 50 MİLYAR DOLARDAN BAHSEDEN YOK HESAPLARINA GELMEZ REFAH ARTARSA ZOR TERÖRİST BULURLAR FAKİRLİK EN BÜYÜK SİLAH BAŞTAKİLER ZENGİN GELEN PARALARI CUKKALIYORLAR LİSTE YAPMIŞLAR PARA İÇİN 2019 DA 219 MİLYON MAAŞ DAĞITMIŞLAR DOLAR OLARAK BU DEĞİRMENİN SUYU NERDEN GELİYOR AMA KESİLECEK OZAMAN HALLERİNİ GÖRMEK LAZIM

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.