23 Nisan 2021 Cuma

İSRAİL - SIĞINAK ÜLKESİ

 




10 ay evvel Türkiyeli 3 Yahudi gencin söyleşisi Youtube kanalında “Türkiye’de genç Yahudi olmak” başlığıyla yayınlandı. Söyleşinin bir yerinde genç bir hanım aynen şöyle diyordu:

-İsrail beni hiç çekmiyor. Oraya yokum. Sürekli bombalanma tehlikesi, orada sığınak psikolojisini yaşadım, hiç iyi değil…

Oldu güzel kızım, sen şimdi “sadece 5 arkadaşım kaldı” dediğin İstanbul’da korona ile kol kola yürümeye devam et. Korona psikolojisi sana her halde daha iyi geliyor. Dediğin doğrudur, İsrail sığınak ülkesidir, ama senin sığınağın anlamını kavrayamamışsın. İsrail Yahudilerin sığınağıdır, bir Yahudi yalnız İsrail’de kendini emniyette hissedebilir. Sen bunu anlamamışsın.

Pandemi bir gerçeği ortaya koydu. Dünyada hiçbir liderin, hiçbir ülkenin beceremediğini İsrail başardı. Pandemiyi yendik, maskeleri attık. Devlet vatandaşını korudu. İsrail devleti Alman aşısını Almanlardan daha çabuk vatandaşlarına ulaştırdı ve artık 16 yaş üstü sırasız, parasız, güvenli ve karışıklık olmadan çatır çatır aşı oluyor. 2022 yılı aşıları bile hazırlandı. Sen aşını olabildin mi güzel kızım?

Hiçbir İsrail vatandaşı hastanesiz ilaçsız yataksız solunum cihazız kalmadı. Dünyanın en gelişmiş Network ağına sahip bu “sığınak ülkesinin” sağlık teşkilatı aşı yapılan milyonlarca İsraillinin datalarını anında aşı üreticilerine bildirerek bütün insanlık için veri tabanı oluşturdu.

Bak, sana bir şey anlatayım, Kasım 2020 de çok nadir görülen sonuçları çok tehlikeli bir hastalığa yakalandım. (Guillain - Barré sendrom) Hastalığımı yazdıklarımı okuyan bir Türk asıllı doktor (Dr. Jozeph Rodrig) okuduklarından  teşhis etti ve hayatımı kurtardı. O pandeminin tüm şiddetiyle ortalığı kasıp kavurduğu günlerde Kfar Sava’daki Meir hastanesi beni bir haftada iyileştirdi ve evime yolladı. Aralık ayının sonlarında İsrail’de aşılar başladı. Rekorlar kırılıyordu, bir günde 247 bin kişinin aşılandığı oldu. Bu “sığınak ülkesi” hızla liderimiz Netanyahu’nun dediği gibi hayata geri dönmeye başladı.

Ancak ne yazık ki ben aşılanamıyordum. Çünkü geçirdiğim hastalık antikorlarla ilgili bir autoimun” hastalığı olduğu için aşılanmam son derece tehlikeliydi. Gittiğim nörologlar “aşı olabilir miyim” ya da “ne zaman aşı olabilirim” sorularıma “bilmiyoruz, data yok” diye cevap veriyorlardı. Taa ki Tel Aviv’deki İchilov hastanesinde çalışan Prof. Vivian E Droy bana “korkma, evet data yok, ama Pfizer Biontech aşısı RNA tabanlı, aşını olabilirsin” diyene kadar. Ve aşıyı oldum. Hem birincisini hem de ikincisini. Bu satırları yazdığımda ikinci aşının üzerinden iki hafta geçmişti. Çok şükür bir tehlike yaşamadım. Şimdi Pfizer Biontech aşısını üretenlerin elinde artık bu konuda artık data var.  Çünkü İsrail sağlık sistemi bu dataları anında üretici firmayla paylaşıyor.

“İstanbul gibi bir yerde büyüdükten sonra” diyorsun ya, sorarım sana, Yaradan korusun sana bir lanet virüs bulaşırsa o çok sevdiğin İstanbul’da hayati ihtiyacın olan hastaneyi bulabilecek misin? Hadi, Türkiyeli senin gibi gençlerin Pandemi’den kurtulduğunu varsayalım, yüzde kaçınız iş bulabileceksiniz, mezun olduğunuz üniversiteler dünya sıralamasında kaçıncı sırada? Aldığın eğitimin evrensel değeri ne? Bu arada bu “sığınak ülkesinde” işsizlik %10’un altına indi, kaldığımız yerden devam ediyoruz. Belki İstanbul kadar olamadık ama (!) … Haa, bu arada arkadaşın delikanlı kuru fasulye pilav yiyip rakı içerek İstanbul’da yaşamanın mutluluğunu yaşamaya devam ediyordur umarım. Videoda öyle söylüyor. Dünyanın en mutlu ülkeleri arasında İsrail 11’nci sırada. Türkiye’yi kuru fasulye pilav ve rakıya rağmen sıralamada bulamadım da…

Herkes hayata dair aldığı kararların neticelerini yaşayacak. İsrail’i “sığınak ülkesi” olarak tanımlamadan evvel keşke bir kere daha düşünseydin güzel kızım.

Hayatımı kurtaran İsrail sağlıkçıları; hepinizin ellerinden, gözlerinden alınlarınızdan öpüyorum. Hayatımı bana bağışladınız, sizlere ne kadar teşekkür etsem azdır. Hakkınız ödenemez, Yaradan sizlerden razı gelsin…

 

Aaron Baruch (Ankaralı)

 

 

 

 

8 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayın Bay Kalvo , her ne kadar ki tam bir genelleme yapmıyorsanız da uslubunuz çok çirkin ve acımasız.Sanki Türk Yahudilerine gıcığınız var. Acaba siz hangi ülkenin yahudisisiniz.Türkçe yazdığınıza göre milliyetiniz belli.Bence sizin idrak ve kavrama anlayışınız yok olmuş. Allah yolunuzu açık etsin.

      Sil
  2. Sayın Aaron Baruch . Tekrar geçmiş geçmiş olsun. Elinize ve kaleminize sağlık .Maalesef ki kendini bilmeyen ukala ve şımarık gençler halen mevcut. Sağlıkla kalınız.

    YanıtlaSil
  3. Degerli hemserim buyuk gecmis olsun saglik ve mutluluk dileklerimle,yazilarinizdan buyuk haz duyuyorum.

    YanıtlaSil
  4. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  5. Peki, kullandiginiz isim butun bu savunduklarinizla ters dusmuyor mu? Bunca Israel ovgusunden sonra anladigim kadariyla sizin icin dogru olan Turk yahudilerinin Israel’e yerlesmesi ve orali oldugunu benimsemesi.. fakat nickiniz hala “Ankarali”. Biraz ironik degil mi acaba?

    YanıtlaSil
  6. turkiyedeki yahudiler israili sevmezler( diyelim cogu) niye cunku burada her kes birdir asagi tabaka diye deyim yoktur oradaki yahudiler asagi tabaka olmazsa kendilerinin ne kadar 0 olduklarini anliyacaklari icin bunu kabul edemazler orada kendilerini bir sey zannederk yasamak onlar icin korona asisindan bile daha onemlidir bundan anlayacagimiz 0 tabaka 0 memlekete yakisir

    YanıtlaSil
  7. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.