2 Şubat 2017 Perşembe

SENİ UNUTURSAM EYY YERUŞALAYİM...






SENİ UNUTURSAM EYY YERUŞALAYİM,
DİLİM DAMAĞIMA YAPIŞSIN,
SAĞ KOLUM HÜNERİNİ KAYBETSİN.

(İlk yayınlanma tarihi 29.11.2014)






Yeruşalayim’in Yahudilerle ilgisi yok diyen eyy Birleşmiş Milletler.
Beni iyi dinleyin,

2000 sene dünyanın çeşitli yerlerinde, sürgünde, istenmeyen misafir olduğumuz bunca zaman, biz  Yahudiler,   böyle  dua ettik.
“Bu sene burada,  seneye Yeruşalayim'de...”
Pesah'da  böyle dua ettik.
Tam 2000 sene…
Günde üç defa bu topraklara dönmemize izin vermesi için Allah'a yalvardık.
Tam 2000 sene...
Şunu iyice bilin ki bu  topraklarda istilacılara karşı gelerek,  sadece kendi halinde yaşamak için, yanan  tapınağın ateşine kendisini atan biziz.
New-York yokken Yeruşalayim vardı.
Londra Paris bataklık iken Yeruşalayim ve Bet HaMigdaş vardı.
Binlerce sene bu kavim sadece bir kitabın,  TORA'nın  gölgesinde   kaldı ve yok olmadı.

Biz ne baskılar gördük, ne zulümlerden geçtik.
Zorla dinimizi mi  değiştirtmediler?
Engizisyonlara mı  tabi tutulmadık?
Ne işkenceler gördük.
Yılmadık.

İnsan yerine bile konulmadık.
Gömülme hakkımız bile yoktu zaman zaman.
Gettolarda  kapalı kaldık.
İftiralara,  pogromlara uğradık.
Yılmadık

Onlarca kere evlerimizi yurtlarımızı bırakıp sürüldük.
Tecavüzlere, yağmalara uğradık.
Sırf Yahudi olduğumuz için aşağılandık.
Felaketlerin en büyüğünü, Holokost'u biz yaşadık.
Yılmadık, yıkılmadık...

Sizin aklınıza yeni mi geldi Yahudiler...
Sizin aklınıza şimdi mi  geldi Yeruşalayim?
Kuran'da Kudüs kelimesi kaç kere geçer biliyor musunuz?
Sıfır, efes, zero...
Tora'da tam 699 kere anılır.
Ve ismi YERUŞALAYİM’dir. 

Bu şehri  1948 de Birleşmiş Milletler kararına rağmen istila eden Araplar kaç tane sinagog yıktılar ve yaktılar, biliyor musunuz?
Size sinagog yıkıntıları üzerinde ellerinde yırtık Tora'larla  poz veren Arapların resimlerini göndereyim mi?
1948 de kuşatma altında Kudüs'te biz neler yaşadık sizin haberiniz var mı?
O yıllarda ibadet için Araplar bizleri  elimizde kalan son taş parçalarına, duvarımıza yaklaştırmadılar bile.
Üstelik bu şehri bombaladılar da...
Şimdi bu kadar zamandan sonra buradayız.
MS 70 yılından beri ilk defa burada insanlar ibadetlerinde özgür.

Silahtan nefret ediyoruz.
Savaştan nefret ediyoruz.
Terörden nefret ediyoruz.

Ama kendimizi savunacağız.

Bir daha asla...
Bir daha asla...
Bir daha asla...

Biz hiç bir yere gitmiyoruz...
Bu senede gelecek senede daha sonraki senelerde de buradayız.
Atalarımızın bize emanetini koruyacağız... Çocuklarımız için...
Ve diasporadaki bütün çocuklar, merak etmeyin, biz buradayız, istediğiniz zaman gelin... Siz gelene kadar nöbet bizde…

Yurdunuz,  yurdumuz burada, Yeruşalayim'de..


Sevgili Kardeşlerim, yeğenlerim ve dostlarım...

Stanley Goldfoot sonraki adıyla  Eliezer ben Yisrael 1969 kurduğu
gazetenin ilk sayısında yukarıda alıntılar yaptığım ilk makalesini
“Yeruşalayim'den dünyaya mektup başlığıyla”  yayınladı.
Ne kadar enteresandır ki bugün sanki dün yazılmış gibi güncelliğini koruyor.


Sevgili kardeşlerim, yeğenlerim ve dostlarım...
Biz buradayız...
Bekleriz...

Hoşça kalın, sevgiyle kalın...

Aaron Baruch  (Ankaralı)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.