5 Eylül 2020 Cumartesi

İSRAİL’İN KORONA İLE SINAVI…















Pandemide yaşanan ikinci perdede İsrail çok fena halde çuvalladı. Nüfusa göre oranlandığında bulaştırma konusunda İsrail dünya birincisi. 4 Eylül günü 2716 yeni vaka tespit edildi. Bu konuda İsrail ile gurur duymak benim için bile mümkün değil ne yazık ki… İsrail koronadan dolayı, ya da bir başka deyişle koronayla 993 yurttaşını kaybetti. Ölenlerin % 60’ı 80 yaşın üzerinde. Bu insanların elbette o yaşlarda kronik hastalıkları vardı. Dolayısıyla koronadan değil, korona ile ölüyorlar.

Pandeminin ne zaman önleneceği ve biteceği henüz kestirilemediği için bu lanet virüsün daha kaç canımızı alacağını tahmin etmek çok güç. Aşı için WHO Mayıs 2021’i işaret ediyor. Rusya “ben buldum ve tatbik etmeye başladım, 100 kişide denedik, 100’ünde de antikor oluştu” diyor. Ama dünya Rusya’ya pek itimat etmiyor ki “hadi bize de verin” demiyor.

Nüfusa göre oranlandığında İsrail her bir milyon insanından 108’ini kaybetti. Almanya her bir milyonunun 112’sini, Hollanda 364’ünü, Fransa 471’ini, USA 580’ini, İtalya 588’ini, İspanya ise 629’unu kaybetti. Belçika ise pandemiye ne yazık ki her bir milyonunun 854 kişisini kurban verdi. Neredeyse İsrail’in 8 misli.

Türkiye’de ise koronadan her bir milyon kişiden sadece 78’i hayatını kaybetti. Doğruluğuna inanır mısınız, inanmaz mısınız bilemem ama bu hafta www.turkiye.gov.tr sitesinde 2015 ile 2019 yılı arasında Konya’da ölenlerin ortalama sayısı 193 olarak verilmiş. Aynı siteye göre 2020 yılında ise Konya’da toplam şimdiye kadar 400 kişi ölmüş. Aradaki yaklaşık 200 kişinin bariz bir şekilde korona dolayısıyla öldüğü meydanda iken istatistiklere geçen rakam sadece 37.

Nüfusa göre orantılandığında en az kayıp veren ülkelerin bazıları ise şöyle:

Japonya her bir milyonunun sadece 11 kişini kaybetti. Singapur’da bu oran sadece 5. Bu konuda en ilginç istatistik Çin’e ait. Pandeminin çıkış noktası kabul edilen Çin’de korona virüs yüzünden ölenlerin sayısı her bir milyon insandan sadece 3 kişi.


İsrail mart ayında dünyanın en güvenli ülkesi idi. Ne oldu da böyle oldu?

Öncelikle halk koronayı takmıyor. Zaten yaratılış itibarıyla İsrail halkı “hutzpadır”  Yani biraz asi, biraz saygısız, biraz kural tanımaz başına buyruk bir millettir. Takmıyorlar koronayı… Kazımıyorlar… Kurallara uyulmuyor… Ne mesafe kuralı ne da maske tatbik edilmiyor. Bunda havanın aşırı sıcak olmasının da etkisi var.  

İkinci konu ise siyaset. Aşırı dinci harediler koalisyonda. Oysa oranları yukarı çekenlerin en başında bu yobazlar geliyor. Kural tanımıyorlar. Kalabalık düğünler, yeşivalarda (din okuları) kalabalık sınıflar, sinagoglarda dip dibe dualar, kalabalık cenaze törenleri hep bunlarda. Kural tanımıyorlar. Eğer devlet polisiye önlemlere baş vurursa “koalisyonu bozarız” diye tehdit ediyorlar.

Şimdilerde tutturdular, her seneki gibi Ukrayna’daki Uman şehrine, Rabbi Nachman’ın(*) mezarını ziyarete gitmek istiyorlar.  Bilim kurulunun tavsiyeleri ile siyasiler bunların gitmelerine izin vermiyor. Ancak aşırı dinciler “Bu yolculuğa mâni olursanız bir daha bizden oy beklemeyin” diye siyasileri tehdit ediyorlar.  Yani Allah korusun, sonuçları çok feci olabilir, bir de bir uçak yetmedi, siyasi baskılar sonunda üç uçak kaldırılmaya karar verildi, fakat sonunda ziyaret galiba çok şükür yasaklandı.

Bilim kurulunun başındaki Prof.Dr.Ronni Gamzu hükümete önerdiği planda İsrail’de hastalığın bulaşma sayılarına göre yerleşim yerlerini ve şehirleri 4 ayrı renk ile işaretledi, ve her renk için ayrı önlemler önerdi. Tabii en katı önlemlerin alınacağı kırmızı renkli yerleşim yerleri aşırı dincilerin bulunduğu bölgeler ve onlar yine “bu önlemleri alırsanız koalisyonu bozarız” diye tehditlerde bulunuyorlar.

Arapların yaşadığı bölgelerde kırmızı, hatta kıpkırmızı bu arada, onu da söylemeden geçmeyeyim.

Sonuçta ne oldu de böyle oldu diye sorarsanız:

1-      Halk hutzpalık yapıp kurallara uymadı,
2-      Siyaset bilimin önüne geçti,
Siyasiler ya bilim kurulunu dinleyerek gereken önlemleri alacaklar, ya kural tanımaz insanlar yüzünden bütün İsrail kapanarak yılların birikimi ekonomimiz dip yapacak veya binlerce belki 10 bin kişi koronadan ölecek. Yaradan yardımcımız olsun.

Esen kalın.

Aaron Baruch (Ankaralı)


(*) BRESLOVLU RABBI NACHMAN
Ukrayna'nın Hımelnitski Bölgesinde 1772 yılında doğan ve değişik şehirlerde yaşayan Hasidik tarikatının önde gelenlerinden Breslovlu Rabbi Nachman, ölümünden kısa bir süre önce Uman şehrine yerleşti. Nachman, 1810 yılında hayatını kaybedince Uman Şehri tarikatın önemli merkezlerinden birisi oldu. Dünyanın dört bir yanından gelen Hasidik hareketi üyeleri, Nachman'ın mezarını ziyaret ederek burada ibadet ediyor.
1917 yılına kadar ziyarete açık olan mezarın Sovyet devrimi ile 1920'de yıkılması kararı alındı. Bu aşamada devreye giren Kievli zengin bir Yahudi araziyi satın alarak yıkımdan kurtardı. Yahudilerin 1930 yılında ülkeye girişi tamamen yasaklandı. Korunan ve gözetilen mezar Sovyet rejiminin zayıfladığı 1988 yılında tekrar ziyarete açıldı.
Kaynak: CHA

2 yorum:

  1. Herseyde yazdiklarinizi tasdik ediyor ve katılıyorum..sadece Israel halkinin Biraz değil fazlaca HUTZPA olduğu kesin..

    YanıtlaSil
  2. ISRAEL HALKI HUTSPA OLMASA IDI , ARAPLAR BIZI , CIG CIG YERDI...BUNUDA UNUTMAYIN ...TURKIYEDEKI YETISTIGIMIZ TERBIYE , BURDA ISLEMIYOR ...YINEDE SUKUR ALLAHIMIZA VE ISRAELE ...

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.