24 Eylül 2022 Cumartesi

KRALİÇE




            Birleşik Krallığın kraliçesi II. Elizabeth, (Elizabeth Alexandra Mary Windsor- 21 Nisan 1926 – 8 Eylül 2022) aralarında Kanada, Avustralya ve Yani Zelanda’nın da bulunduğu İngiliz Milletler Topluluğu 14 ülkenin, tahta çıktığı 1952 yılından 2022 yılındaki ölümüne kadar kraliçesiydi.  Aynı zamanda İngiliz Milletler Topluluğu başkanı, İngiltere kilisesi Yüksek Valisi olarak da görev yaptı. 70 yıl 214 gün süren saltanatı ile kraliçe Victoria’yı geride bırakarak Birleşik krallığın en uzun süre tahtta kalan kraliçesi, Fransa Kralı XIV.Louis’ten sonra dünyanın en uzun süre tahtta kalan hükümdarı ve tarihte en uzun süre tacını koruyan kadın unvanını aldı.

Kraliçe II.Elizabeth’in kişisel serveti uzun yıllar spekülasyon konusu oldu. 1971’de, özel sekreteri Kraliçenin servetini 2 milyon sterlin (2021'de yaklaşık 30 milyon sterline eşdeğer) olarak tahmin etti. 2002 yılında, annesinden tahmini 70 milyon sterlin değerinde bir mülk miras aldı. Sunday Times, 2020 yılında Kraliçenin kişisel servetini 350 milyon £ olabileceğini öne sürdü. Bu Kraliçeyi, Birleşik Krallık’taki en zengin 372’nci kişi yaptı.

Binlerce tarihi sanat eserini ve Kraliyet Mücevherlerini içeren Kraliyet Koleksiyonu kişisel olarak sahiplenilmiyor, Buckingham Sarayı ve Windsor Kalesi gibi resmi konutları ise emanet olarak tanımlanıyor.

Gelelim esas yazmak istediğim cenaze konusuna. Bilindiği gibi Kraliçenin cenazesi defnedilmek için 10 gün bekletildi. Balmoral’da vefat eden kraliçenin tabutu Edinburgh'a taşındı ve oradan Londra'ya geriye nakledildi. Bütün bu organizasyona “tek boynuzlu at” operasyonu adı verildi. Beş gün boyunca Kraliçe'nin cesedi Buckingham Sarayı'ndaydı. Bundan sonra bir törenle Westminster Manastırı'na taşındı ve burada halk üç gün boyunca Kraliçe'nin tabutunu ziyaret edebildi. Onuncu gün, kraliyet cenaze töreni Westminster'da yapıldı ve cenaze günü öğle saatlerinde onun anısına iki dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Daha sonra Kraliçe'nin tabutu Windsor Kalesi'ne taşındı ve St. George Şapeli’ne gömüldü.

Peki bu süre zarfında ceset çürüyüp kokmadı mı? Genel olarak, ölümden sonra vücut iki ya da en geç üç gün içinde çürür ve inanılmaz şekilde kokmaya başlar. Bunu önlemek için Kraliçenin cesedi geçici olarak mumyalandı.  “Research Gate”  tarafından yayınlanan bir araştırmaya göre, bu “geçici mumyalama,” cesetleri kısa bir süre için korumak için kullanılan tekniktir. Bu teknik ölen kişinin vücuduna belirli kimyasallar enjekte etmeye dayanır. Health Valuetips web sitesine göre Kraliçenin vücudu, atardamarlara ve kan damarlarına mumyalama sıvısı enjekte edilerek korundu. Bir grup kimyasal, vücudun ana arterlerine enjekte edildi. Mumyalama sıvılarının ölen kişinin vücuduna eşit olarak dağılmasını sağlamak için doktorlar, bu maddelerin kan damarlarına girmesine yardımcı olmak için özel bir mumyalama cihazı çalıştırdılar. 

Ondan önceki Prenses Diana ve Prens Philip gibi, Kraliçe'nin tabutu kurşunla kaplıydı. Aslında, tabut zaten 30 yıl evvel hazırlanmıştı. Kraliyet ailelerini (ölümlerinden sonra) kurşunla kaplı tabutlara koyma uygulaması yüzlerce yıl önce başladı. Krallar, kraliçeler, prensler ve prensesler bedenlerini daha iyi korumak için kurşun tabutlara yerleştirilirler. Kurşun kaplı tabutlar, nemi tabuttan uzak tutarak vücudun ayrışma sürecini yavaşlatır. Kurşun çürümez ve bu nedenle sızdırmaz kalır, ayrışmayı önler ve ayrıca herhangi bir koku veya gazın salınmasını engeller. Mumyalama geleneği ise 1869 yılında başladı. Bunun nedeni 1087 yılında 59 yaşında ölen İngiltere’nin ilk Norman kralı William'ın başına gelenlere benzer bir şeyi önlemektir. William savaş sırasında karnından yaralandı ve bağırsakları parçalandı ve öldü. Savaşta olan oğlu da dahil olmak üzere ileri gelenler ve yakınları cenazeyi üstlenmediler. Ceset bir taş levha üzerinde çürümeye bırakıldı. Sonunda, bir şövalye cesedi gömmek üzere 112 kilometre uzaktaki Caen şehrine taşıdı. Bu süre zarfında vücut çürümeye ve içinde gaz biriktirmeye başladı. Caen’e varıldığında olay yerinde çıkan yangın vücudu biraz daha ısıttı ve ceset aşırı şekilde şişmeye başladı.   Cenaze günü, kralın vücudu lahdin içine sığmayacak kadar şişmişti.  Cenaze levazımatçıları, onu yine de lahte tıkmaya çalıştılar. Benediktin keşişi ve tarihçi Ordrake Vitalis'e göre, o anda ceset patladı, şişmiş bağırsaklar inanılmaz kötü bir koku ile her yere saçıldı ve cenaze töreninde bulunan herkesin üzerine sıçradı. Törendekilerin hepsi ölmüş bir kralın suyu ile yıkandılar.      

Sonraki yüzyıllarda ölen kral ve kraliçeler, mumyalama ve kurşun tabutta gömülme yöntemi sayesinde daha onurlu bir sona kavuştular. 

Ne kadar korkunç bir son,  insan yazarken bile ürperiyor.

Hayırlı yıllar sağlık mutluluk huzur bereket ve barış diliyorum.

Esen kalın.

Aaron Baruch (Ankaralı)

 

Kaynakça :

SÖZCÜ COM - https://www.sozcu.com.tr/2016/gunun-icinden/olumun-ardindan-insan-vucudunda-neler-oluyor-iste-cevabi-1408178/

VIKIPEDIA - https://tr.wikipedia.org/wiki/II._Elizabeth

YNET haber sitesi 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.