3 Haziran 2023 Cumartesi

GÜNEŞİ KULLANMAK…

 


 

Kudüs’te 1955 yazının çok sıcak bir gününde herkes şakır şakır terliyordu. Fizikçi ve mühendis İngiliz asıllı Yahudi bilim adamı Harry Zvi Tabor Genarali binasının arkasındaki arazide İsrail’in kurucularından Başbakan Ben Gurion, finans bakanı Levi Eshkol ve başbakanlık genel direktörü Teddy Kollek ile buluşacaktı.

O günler İsrail için çok zor günlerdi.  İsrail sadece 7 yıl evvel altı Arap ordusuna kafa tutmuş, onları yenmiş ve 1948 yılında bağımsızlığını ilan etmiş bir ülkeydi. Yahudiler Avrupa’da eşi benzeri görülmemiş bir soykırım yaşamışlar, 6 milyon Yahudi fırınlarda yok edilmişti. Şimdi yüzbinlerce Yahudi göçmen dünyanın her yerinden evine, bu bebek ülkeye geliyordu.

Ekonomi krizdeydi, yiyecek kıttı. Pek çok ihtiyaç maddesi bulunamıyordu. En önemlisi yakıt yoktu. Elektrik yetmiyordu, voltaj düşüklükleri ve zamanlı zamansız kesilen elektrikler olağan hale gelmişti. Durum o kadar kötüydü ki hükümet gece 22.00 ile sabah 06.00 saatleri arasında elektrikle su ısıtmayı yasaklamıştı. Öte taraftan nüfus hızla artıyordu, durum her gün daha sıkıntılı bir hal alıyordu.  

Ucuz ve sürdürülebilir bir enerji kaynağına ihtiyaç vardı. Ama bu kaynak neredeydi? Ortadoğu’nun pek çok yerinde petrol vardı ama İsrail’de yoktu. Bırakın petrolü, su bile, kömür bile yoktu. Ancak güneş vardı. Hem de bol bol.

Bilim insanları güneşle su ısıtmak için yıllardır uğraşmışlardı. Ancak hiçbir başarı elde edilmemişti. Harry Tabor ise şimdi bir çözüm bulduğuna inanıyordu. Çok güzel çalışan bir düzenek yaratmıştı. Ancak bir sorun vardı. Bu alet  laboratuvarın dışında daha  hiçbir yerde   çalıştırılmamıştı.

Herkes hazır olunca Tabor alanın ortasındaki düzeneği çalıştırdı. Mekanizma borulara su pompalamaya başladı. Borulardan geçen su, panellerin yakaladığı güneş ışığı ile   bir güzel ısındı. Isındı ne kelime, hazır bulunanlar ellerini sıcak suya sokamıyorlardı bile…

Ben Gruion ve yanındakiler mest olmuşlardı. Başbakan o kadar heyecanlandı ki Harry’yi Arizona’daki dünyanın ilk güneş enerjisi konferansına gönderdi. Kolektör konferansa damgasını vurdu. Kurulalı daha sadece 7 yıl olmuş olan İsrail’in, dünyada güneş enerjisi öncülerinden biri olduğu herkes tarafından kabul gördü.

İngiltere’de eğitim alan ve tam bir Siyonist olan Harry İsrail’e göç etmeye karar verdiğinde hareket etmesine 10 gün kala Ben Gruion’dan bilimsel araştırma dairesinde çalışmak için bir davetiye almıştı. 1950 yılında İsrail’de kurulan İsrail Ulusal Fizik Laboratuvarı kurulduğunda onun ilk yöneticisi oldu.

1950’lerin başında güneş enerjisi ile uğraşmak “deli işi olarak” görülüyordu. Güneş enerjisini ilk Romalılar kullanmış. Daha sonra Baltimore’da Clerence Kept bir cihaz yapmış ama verimli olamamış. 20 yıl sonra Bailey Kaliforniya’da daha gelişmiş bir cihaz yaptıysa da o yıllarda keşfedilen petrol ve doğal gaz bu cihaza çok güçlü rakip olmuş ve Bailey’in cihazı yok olup gitmiş.

Harry İsrail’de birkaç tane Bailey taklidi cihaz bulup inceledi. Harry ısıyı yakalayıp koruyacak tek şeyin parlak metal olduğunu biliyordu. Piyasadaki cihazlarda normal metal kullanılmıştı. Metalin özelliklerini kaybetmeden karartılması gerekiyordu. 1955’de ekibini metal karartmak için boya bulmakla görevlendirdi. Çok geçmeden iki çeşit kaplama buldular. Şimdi cihazı yapmaya sıra gelmişti. Harry “bu iş bir tesisatçının yapacağı iş değildi, ben ise fizikçiydim, yine de basit fizik işiydi” demişti. Adını Tabor Seçici Yüzey olarak tescilledi İbranice ismiyle Dud Şemeş…

Cihaz çalışıyordu. Şahane sıcak su üretiyordu. Ancak dahası vardı. Küçük bir türbin veya motor kullanarak bu su ısıtıcı elektrik de üretebiliyordu. 1955’de Harry bu icadıyla Weizman bilim ödülünü kazandı.

Uzun yıllar gerek İsrail’deki elektrik şirketlerinin engellemesi gerekse çatılardaki panellerin ve su depolarının çirkin gözükmesi bahanesiyle yaygın olarak kullanılamadı. 1961’de bir şirket patenti satın almak için Harry’e yanaştı. Ama unuttukları bir şey vardı. Harry tam bir Siyonist’ti. “Bu icat İsrail devletine aittir” diyerek onları kapıya koydu.

1973 Yom Kipur savaşından sonra enerji krizi kapıya dayandığında her şey bir anda değişmeye başladı. 1976 yılında İsrail Meclisi Knesset bundan böyle yapılacak binalarda Dud Şemeş’in kullanılmasını şart koşan bir kanunu kabul etti ve böylece İsrail vatandaşlarının milyonlarca şekel tasarruf etmesini sağladı. Bugün İsrail’deki binaların %90’ı Dud Şemeş’i kullanıyor. 2012 de Knesset araştırma merkezi Dud Şemeş’in İsrail’de %8   enerji tasarrufu sağladığını bildirmiştir.

Olay sadece evlerde ucuza sıcak su elde etmekten çok daha büyüktür. Sonraki yıllarda dev kolektörlerle elde edilen sıcak su türbinleri çalıştırılmaya başlandı ve büyük miktarda elektrik elde edildi.

Harry Tabor dünyada güneş enerjisini kullanmanın babasıdır.

 

Aaron Baruch (Ankaralı)

 

Kaynakça : Küçük Ülkenin Büyük Hayalleri – Avi Jorisch

2 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.