4 Temmuz 2020 Cumartesi

HEM NALINA, HEM MIHINA…









Geçtiğimiz pazartesi akşamı Facebook’ta yaptığım bir söyleşi yayınlandı. Elbette ki bana yöneltilen sorulara verdiğim yanıtlar olumlu ya da olumsuz olarak eleştirildi. Neredeyse bütün yorumlar olumlu. Birkaç olumsuz eleştiri yalnız Türkiye’den yapıldı. Bu arada söyleşinin sonuna doğru moderatörlere “Olumsuz eleştiriler Türkiye’den mi?” diye sordum. “Evet” dediler. Programı seyretmekte olan birisi o esnada “ Bu söyleşiyi Türkçe yapıyorsanız, yorumların Türkiye’den gelmesi doğal değil mi?” diye bir yorum gönderdi. Hayır hanımefendi, hiç doğal değil,  bu yayın büyük çoğunlukla İsrail’de yaşayan Turkanozlar, Türkiye’de yaşayan Yahudiler ile Meksika, İngiltere, Kanada ve birkaç başka ülkeden, canlı ya da banttan, 3200 kişi tarafından izlendi. Ama sadece Türkiye’den birkaç olumsuz eleştiri geldi.

İlginçtir, bir sürü şey konuşulduğu halde yalnız benim hangi şartlarda aliya yaptığım, neden aliya yaptığım, söylediklerim doğru mu yanlış mı diye sorular yönelttiler. Yani bana bu eleştiriyi yöneltenler kendilerinin Türkiye’de kalma kararlarını bana doğrulatmaya çalıştılar. 

Bir densiz, gecenin saat onunda mesengerden beni ve eşimi defalarca arayıp “ben senin samimi olduğuna inanmıyorum” diyebilecek kadar işi terbiyesizliğe vurdu. Bak arkadaş, samimiyetime ister inan, ister inanma, beğendiğini al, beğenmediğini dinleme… Ama bana kalırsa sen esasında kendine inanmıyorsun. Doğrunun ne olduğunu biliyor ama kabul etmekte zorlanıyorsun. Sözünün sonunda “ben de gelmek istiyorum ama gelemiyorum, bu yaştan sonra orada nasıl yaparım?” demenden bu gerçek açık açık anlaşılıyor. (Bu arada arayan öyle çok yaşlı biri değil, benden daha genç.)   Ne yapalım, ben cesaret ettim geldim, sen korkaksan git kendi derdine yan.

Kimileri mecburen, kimileri ekonomik veya sosyal sebeplerle, kimileri kariyer peşinde, kimileri kendilerini ve en önemlisi gelecek nesilleri düşünerek ve belki de milli hislerle İsrail’e göç ettiler. Herkesin kendi özeli, kendince bir sebebi var. Kim nerede isterse orada yaşar. Herkes kendi kararını veriyor ve bunun sonuçlarını da yaşıyor ve yaşayacak. Kimse kimseye fikrini kabul ettirmeye çalışmamalı. Ancak “ben senin samimi olduğuna inanmıyorum” diye hiç tanışmadığın birine gecenin saat onunda telefon açmak çok yanlış, çok çirkin… İnanmıyorsan inanma, git kendi doğrularınla yaşa…

Bana “lütfen samimi olarak söyle, eğer ekonomik durumun bozulmasaydı Türkiye’deki dolçe vita hayatı bırakıp İsrail’e gider miydin? diye soran arkadaşıma bir iki çift lafım var. Söyleşiyi dinleyenler bu soruya verdiğim cevabı işitmişlerdir.

Benim kızlarım aliya yaptıktan sonra benim Türkiye’de ne işim var ki? Ben kızlarımın, torunlarımın peşinden cehenneme bile giderim. Onlar olmadan saraylarda yaşasam ne fayda… Para bu aşamada etken değildir, olmamalı… Tatlı hayat, zor hayat bunlar boş işler. Esas olan ailededir, birlikte her zorluk aşılır, her yer cennet olur. Evlatlarının peşinden gidemeyenler veya çocuklarına yol açmayanlar kendilerini sorgulasınlar, onlar ya alıştıkları hayatı bırakamaya korkuyorlar, ya yeni bir ülkede yeni bir hayata başlamaktan çekiniyorlar veya ebeveynlik anlayışları yeteri kadar geniş değil.  Bu sözlerimden alınanların hemen ayranı kabarmasın, bunlar doğru görüşler olduğunu siz de biliyorsunuz, kendi kendinize karşı samimi olun, gerçeği söyledim diye bana kızmayın.  

“İsrail’de hayat çok pahalı, İsrail çok zor bir ülke, politikanın da Türkiye’den farkı yok, konuşulacaksa hepsi konuşulsun, hem nalına, hem mıhına” diyen arkadaşım yorum yapmamı istedi.

Bak arkadaş, İsrail’de hayat çok ama çok pahalı. Ama asgari ücret 5350 şekel. Bunun yan gelirleri de var. Aylık en az 6500 şekele geliyor. (Dikkatini çekerim en az dedim.) Evde iki kişi çalışınca 13 bin şekel oluyor ki bu senin paranla 26 bin törkiş lira eder. Yetiyor baruh haşem… Gelecek korkusu yok, emeklilikler, kıdem tazminatlar vs. ise düşündüğünün çok üstünde. Hayat basit, çekersin üstüne bir ütüsüz teashirt, ayağına parmak arası bir terlik, olay biter. Kimse kimseye hava atmıyor. Herkes biri birine göz seviyesinden bakıyor (Avi Beto, bu lafını çok kullanır oldum, telif hakkı filan istemezsin umarım.) Bu bağlamda şunu da ifade edeyim. Türk Yahudileri her şeye para gözlüklerinin arkasında bakmaktan vaz geçmesi lazım. Her olaya bakarken para filtrelerini kullanmak yalnız Türkiye’ye mahsus. Para çok şeydir ama her şey değildir. İnsanları paralarına göre sosyal sınıflara ayırmayın. Türkiyeden gelen eleştirilerin odak noktası hep para... Paradan başka parametre yok mu? Kafeste doğan kuşlar uçmayı hastalık mı zannediyorlar? Yeter bu para muhhabbeti...  Aile bir arada oldu mu, her şey kolay olur, her şey yoluna girer. Yeter ki yaradan sıhhat versin. Gerisi boş, benim de hem kışlıkta hem yazlıkta evlerim oldu, mercedesler de kullandım teknem de vardı. Bu gün baruh haşem, bunlar olmadan da mutlu olunabileceğini öğrendim, sadece tecrübelerimi aktararak birilerine faydalı olmaya çalışıyorum. Dilerim bu yazımı okuyanların arasında yüzüme karşı “aliya yapmak için senin yazılarından da cesaret aldık” diyen birileri bu yazının altına yorumlarını yazarak beni mutluluktan ağlatırlar…

İsrail’in çok zor bir ülke olduğu doğrudur. Bunu daha aliya yaptığın gün anlarsın. Yapmayanlar bilmezler, aliya yapanlar daha geldiklerinde ilk gidecekleri yerlerden birisi misrada klitadır, yani göçmen bürosu. Duvarda seni oldukça büyük, rüzgârda sürüklenen dikenli çalılarla dolu bir çöl manzarası fotoğrafı karşılar. Altında şu yazı vardır.

WE DON’T PROMİSE YOU A ROSE GARDEN… (SİZE GÜL BAHÇESİ VAAT ETMİYORUZ.)

Yani senin İsrail zor bir ülke demene ihtiyacımız yok, bunu devlet aliya yapanlara geldikleri gün söylüyor. Biz aliya yapanlar bunu daha ilk gün devletin ağzından öğreniyoruz.  Ama ne hikmetse hala insanlar dünyanın her yerinden bu zor ülkeye(!) geliyorlar. Türkiye’de cumhuriyetin kurulduğunda kaç Yahudi vardı, şimdi kaç var? İsrail kurulduğundan beri kaç kişi İsrail’e aliya yaptı? Sen ne zannediyorsun, bütün bu insanlar ekonomik nedenlerle mi aliya yaptılar? Sen daha paralarını say, inşallah bir gün gerçek değerlerin paradan başka şeyler olduğunu anlarsın.

Orada da politikanın buradan farklı olduğunu söylerken dünyadan haberin yok mu senin? Bu ülke bir başbakanı, bir cumhurbaşkanını hapse attı. Gelmiş geçmiş bütün zamanların en başarılı, en uzun başbakanlık yapan şimdiki başbakanı da hediye aldığı purolar yüzünden yargılıyor. Wikipedia’nın yasak olduğu, Twitter,  Facebokk, Netflkix gibi sosyal ağların kısıtlanmaya çalışıldığı Türkiye’den benim ülkeme “orada da politika aynı” diyerek laf mı çarpıyorsun? Şaşarım aklına…

Ne dersin, sanırım hem nalına hem de mıhına oldu…

Bir tavsiyem daha olacak. Benim “orada çok arkadaşlarım var, benim orada çok akrabalarım var” diyerek onlardan işittiklerini bana satma. Önce burada üç beş sene yaşa, kendi fikirlerin olsun, sonra konuşuruz. Başkalarından işittiklerinle bana fikir vermeye kalkma, ben zaten on senedir bu ülkede yaşıyorum, benim bildiklerimi bana mı anlatacaksın?

İnşallah, Türkiye’de Yahudiler, İsrael’e aliya yapanları bundan böyle “parasız kaldıkları için gittiler” diyerek küçümseyerek kendilerini alçaltmazlar. 

Ebeveyniler ileriye bakmalı, şu soruyu kendilerine sormalı:

“Benim çocuğumun, torunumun geleceği nerede daha iyi olur, neresi daha güvenli , bu yaşadığım memlekette gelecek var mı?”

Soru bu, cevabını herkes kendine göre verecek ve kararının sonuçlarını yaşayacak. Unutmayın, aliya demek bir neslin kendini arkadan gelen nesilleri için yakması demektir. Çocuğunu torununu düşünüyorsan, onlar için gerçekten fedakârlık yapabilecek kadar sorumluluk sahibiysen kendini ateşe atacaksın…

Son sözüm budur.


Aaron Baruch  (Ankaralı)

13 yorum:

  1. ARONIKO , BIZ ANKARALIYIZ , ISTANBULLULARA LAF ANLATMAK , DEVEYE HENDEK GECIRMEKTEN DAHA ZORDUR ...ONUN ICIN , COGU ISTANBULLULAR , AYNI TAS , AYNI HAMAM OLACAKLARDIR DAIMA ...BU GIBI ISTANBUL YAHUDILERINDEN , HAYIR CIKMAZ ISRAELE ....NOKTA ....


    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Talihsiz bir yorum olmuş Beto, bence önce hepimiz insanız, sonra iş Yahudiliğe gelince Ankaralısı da, İstanbullusu da, İzmirli, Antakyalı, Bursalı İsraellisi de, sefarad, eşkenaz yani bütün Yahudiler birdir. Bütün Aliyalar İsrael için nereden olursa olsun kim olursa olsun, kadın erkek çocuk genç yaşlı Türkiye Avrupa Amerika fark etmez ÇOK KIYMETLİDİR...

      Sil
  2. SAKIN VE HIC GELMESINLER ISRAELE , BOZMASINLAR ISRAELI , DUSUNCELERI ILE ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yorumunda beni üzdü Beto, Benim eşim yedi göbek İstanbullu, o şimdi Aliya yapınca İsraeli bozdu mu? Ne olur yazarken biraz dikkat, biraz özen, biraz... neyse anladın sen onu...

      Sil
  3. ARON CANIM YAZDIKLARINA TAMAMEN KATILIYORUM KISACA ASLINDA SAYFALAR DOLUSU YAZABİLİRİM ÇÜNKÜ BEN DE 3 SENE KALDIM VE DÖNDÜM İSRAEL NEDİR ÇOK İYİ BİLİRİM AMA AHKAM KESMEK İÇİN YAŞAMAK GEREK VE HER KOYUN KENDİ BACAĞINDAN ASILIR YAZIN ÇOK GÜZELDİ HEM ANKARALI HEM AKRABAM OLDUĞUN İÇİN GURUR DUYUYORUMHEM TANT FANİNİN HEM KEMAL ABİNİN OĞLUSUN

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslanım kuzen, inşallah şu pandemi bitsin de bir gel buralara, bir şeyler içip bir şeyler paylaşalım yüz yüze...

      Sil
  4. Degerli hemserim yazilarin gurur veriyor.Sana saglikli mutlu uzun bir omur diler daima buyuk bir zevkle guzel yazilarinin takipcisiyim sevgi ve saygilarimla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Unknown çıktığı için kim olduğunu bilmiyorum ama teşekkür ederim. Ömrüne bereket...Sağ ol...

      Sil
  5. Her sozunuze katiliyorum.zaten siz ulkeyi sahiplenmis benimsemis icinizde ki milli duygularla dokuyosunuz kelimelerinizi.her sey nasil baktigin ve nasil gordugunle alakali.Bu aideyet duygusu yokmu beni benden alan....Ayrica bir sey eklemeliyimki 23 sene once 2 kucuk cocuk ve hayatinda ilk defa israeli aliya yaptiginda goren esim ile yani 4 kisilik bir aile olarak geldigim ulkemde hic bir zaman kendimi onlar icin yaktigimi veya feda ettigimi dusunmedim.Aksine her zaman burda olmaktan mutlu ve gururunu tasidigim ulkemde her gunume sukrediyorum.Baruh Ashem iyiki iyikialiya yapmisiz��

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Celika, buraya çok genç geldiğin anlaşışıyor. Kol Hakavod lah... Çocuklarını düşünerek Aliya yapanlar için bu bağlamda çocukları için geldiler demek her halde yanlış olmaz. Demek ki o insanlar Aliyanın zorluklarına çocukları için katlandılar. Bunu anlatmak istedim... Elbette sonradan her şey yoluna girince bunun bir fedakarlık değil bilakis bir OLE olduğunu farkediyoruz. Yani yükseliyoruz, çocuklarımızla birlikte... Ne mutlu... Çok yaşa, iyi yaşa, yüreğine sağlık...

      Sil
  6. Yazıyı eleştiri babında değil bir yanlışı düzeltmek için yazıyorum.
    Yazıda belirtildiği gibi wikipedia uzun süredir Türkiye'de yasak değil.
    Wikipedia avukatı ve cemaatimizin de dostu olan Av. Gönenç Gürkaynak'ın yasal girişimleri sonucunda mahkeme kararıyla açılmıştı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilmiyordum. Söylediğin iyi oldu. Ancak aklıma rtakıldı da, bütün yazdıklarımı neredeyse seneler oldu hepsini okuyorsun. Hiöç mi olumlu bir yorum yapacak bir nokta bulamadın yazılarımda? Bana onlarca yorum yaptın, hiç mi bir fikrim, bir deyişim hoşuna gitmedi? merak ettim...

      Sil
  7. Excellent article Aaron Bey. Bu yazdiklariniz sadece Turk Yahudileri icin degil, dunyanin cesitli koselerinde yasiyan Yahudiler icin de gecerlidir. Tekrar Tebrikler.......

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.